Hükümet vatandaşın en önemli sorunu barınma problemine el attı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ilk konut alımını teşvik edecek bir mekanizma üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Yılmaz, "Bu konuda Merkez Bankamızın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'yla birlikte çalışmaları var. Konut arzını artırmak, konut maliyetlerini düşürmek durumundayız" dedi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu'nu kabul eden Yılmaz, Orta Vadeli Program hazırlıkları kapsamında düzenlenen toplantıda bankaların genel müdürlerini dinledi. Basına kapalı gerçekleşen toplantı sonrasında açıklama yapan Yılmaz, ilk konut ediniminin hem sosyal refahı hem makro istikrarı destekleyici bir hadise olduğunu vurgulayarak, "Tasarruf oranlarını ve sosyal refahı artırıyor. Biz ilk konut edinimini destekleyici bir çerçeve içinde hareket edeceğiz" mesajı verdi.
GÜVENLE CDS DÜŞTÜ
Son dönemde atılan adımlar ve seçim sonrası oluşan siyasi güven ikliminin etkisiyle CDS (ülke risk primi) oranlarının düştüğünü hatırlatan Yılmaz, "700'lerden 400'lere indi. Bu düşüş finans sistemimizin uluslararası kaynaklara, fonlara erişimini kolaylaştırıcı ve maliyetlerini düşürücü bir etkide bulunuyor" dedi.
OVP EYLÜLDE AÇIKLANIYOR
Orta Vadeli Program'ın eylül ayının ilk yarısında toplumla paylaşılacağını söyleyen Yılmaz, "3 yıllık yol haritamızı toplumla paylaşmış olacağız. Dolayısıyla öngörülebilirliğin arttığı bir geçiş yapmış olacağız. Seçimlerden sonra siyasi öngörülebilirlik, siyasi güven oluştu. Ama bunun bizim teknik öngörülebilirlikle tahkim etmemiz gerekiyor. Bu günlerde Gümrük Birliği'nin modernizasyonu güncellenmesi konusunu çalışıyoruz. Vize kolaylığı konusunda bir gündemimiz var" diye konuştu.
BANKALAR ZORLUKLARA DAYANIKLI
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar ise, küresel ekonomide zor bir dönemden geçildiğini, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere çok sayıda ülkenin büyümenin sürdürülmesi, enflasyonun makul bir düzeye indirilmesi ve borç stokunun doğru yönetilmesi amacıyla ekonomi politikasında dengeli bir yaklaşım arayışı içinde olduğunu belirtti. Türkiye ekonomisinin ve bankacılık sektörünün zorluklara dayanıklılık gösterdiğini söyleyen Çakar, "Ürün ve hizmet çeşitliliğine sahip güçlü üretim kapasitesi, genç ve artan nüfus, dış pazar çeşitliliği, dinamik özel sektör girişimcisi ve hızlı karar alma imkânı sayesinde büyüme uzun zamandır pozitif ve potansiyele yakın bir hızdadır. Bankacılık sektörü sağlıklı bir bilançoya sahip, güçlü bir rekabet ortamında, yenilikçi ve müşteri odaklı çalışıyor" dedi.
ÜST ORTA GELİRDEN YÜKSEK GELİRE
FİNANS ve reel sektörün arasındaki tamamlayıcılığın altını çizen Yılmaz, "Bir taraftan Merkez Bankamızın enflasyonla mücadele politikası gereği yaptığı miktar sıkılaştırmaları var. Bir taraftan da enflasyonla mücadele ederken resesyona düşmeme, yatırımı, üretimi, ihracata devam ettirme çabamız var. Bu ikisini aynı zamanda başarmak durumundayız. Dikkat ederseniz son dönemde yapılan miktar sıkılaştırmaları yatırımı, ihracatı ve üretimi kapsamıyor. Sürdürülebilir kalkınma perspektifi içinde, Türkiye'yi üst orta gelirden yüksek gelirli ülkeler ligine çıkarma perspektifi içerisinde bilgi tabanlı, teknoloji tabanlı, katma değeri yüksek bir ekonomi inşa etme çabası içinde, yatak kredileri dediğimiz, yatırıma dönük kredilerin de daha nitelikli, daha seçici bir şekilde devam etmesi hususunda da yine tartışmalar yaptık. Bu konuda bir çalışma başlatmış durumdayız. Önümüzdeki günlerde inşallah kamuoyu ile paylaşmış olacağız" diye konuştu. Toplantıda kısa vadeli bir mevduat yapısıyla, uzun vadeli projelerin finanse edilmesindeki zorlukların dile getirildiğini de söyleyen Yılmaz, yeni finansal enstrümanların gelebileceği sinyalini verdi.