'Döngüsel Ekonomiye Geçişte Fırsatlar ve Zorluklar: Hidrojenin Rolü' başlıklı özel oturumda da TÜBİTAK MAM Başkan Danışmanı, ICARE-CNRS Fransa Kurucu Direktörü Prof. Dr. İskender Gökalp, Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem'in sorularını yanıtladı. Prof. Dr. İskender Gökalp, hidrojenin gündeme gelmesinin fosil yakıttan uzaklaşmada önemli bir adım olduğunun altını çizdi. Gökalp, şunları söyledi: "Dünyada bugün ortalama 80 milyon ton saf hidrojen üretiliyor. Bu rafineriler ve gübrede kullanılıyor. Hidrojeni kullanırken karbondioksit salgılıyoruz. Hidrojeni üretirken salınan karbondioksitin en az olduğu alana bakmak lazım. Tam anlamıyla temiz hidrojene geçebilmemiz için enerjinin kömür gibi santrallerden değil yenilenebilir enerjiden gelmesi gerekiyor. Eğer atık çamuru yakıp üretilen enerjiyle de hidrojen üretirsek çok temiz bir sonuca ulaşabiliriz."
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MODA DEĞİL ZORUNLULUK
ZİRVE kapsamında düzenlenen 'Enerjinin Geleceği' adlı oturumda da, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, enerji sektöründeki gelecek vizyonunu ve önemli stratejileri değerlendirdi. Zaimler, "Dünyadaki en büyük konulardan biri jeopolitik rekabet. Ve bu ortamda dünyanın neresinde gidersiniz gidin her alanda ana konu iklim değişikliği. Bugün artık şirketler ve devletler için sürdürülebilirlik moda kelimenin ötesinde zorunluluk haline geldi" dedi. Depolamayı, daha verimli rüzgâr türbinlerini, daha verimli güneş panellerini, yeşil hidrojeni ve jeotermali konuştuklarının altını çizen Zaimler, "Ayrıca bu ortamda yapay zekâ ve veri ile neler yapabileceğimize kafa yoruyoruz" diye konuştu.
NİTELİKLİ YATIRIMCI LAZIM
Zaimler, şöyle devam etti: "Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızla yenilenebilir kurulu gücümüz yarıdan fazla. Arz güvenliğinde bir problem yaşamıyoruz. Doğalgaz keşiflerimiz var. Yol haritamız ve stratejilerimiz belli. Almamız gereken çok yol var. Bunları yapmak zorundayız. Gerçek maliyetlerin yansıtıldığı bir dünyaya hızlıca geçmemiz lazım. Kamunun yükünün hafifletilmesiyle, sürdürülebilir ve dengeli bir piyasayı kurabiliriz. Böylece enerji krizi bir gün kapımıza geldiğinde arz güvenliği sorunu yaşamayız. Her sene 4-5 bin megavat ek kapasiteyi gerçeğe çevirmemiz lazım. Böyle büyük bir potansiyeli olan enerji ülkesinin uluslararası nitelikli yabancı yatırımcılara ihtiyacı var."