Türkiye, kara, hava ve deniz araçlarında kendi ihtiyaçlarının hemen tamamını yerli ve milli imkânlarla karşılayabilecek yolda hızla ilerliyor. Önceki gün başlayan dünyanın dördüncü büyük savunma sanayi fuarı IDEF, bu gerçeği somut bir şekilde gözler önüne serdi. SABAH'ın sorularını yanıtlayan firmaların tamamında daha önce yurtdışından alınan tamamlayıcı ürünlerin yerli olarak üretilmeye başlandığı dikkat çekiciydi. 100 binlerce dolarlık ürünler artık hem daha az maliyetli hem de yerli üretimde muadilleri var. Üstelik en kritik nokta olan yazılım da artık Türkiye'de yapılıyor. Aselsan'dan TUSAŞ'a, Roketsan'dan, Sarsılmaz ve Canik'e kadar tüm firmalar ilk yazılımdan donanıma kadar tüm üretimi yerlileştirdi. İşte o ürünler:
Milli savaş uçağı yerli motorla uçacak
Milli muharip uçak projesinde de yerlilik oranı hızla artıyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, Milli Muharip Uçak KAAN'ı 2028'de Türk motoruyla uçurmayı planladıklarını belirterek, "Bunun için çalışmalarımız sürüyor" dedi. Kotil, "Sertifikasyon için 1-2 yıla tekrar ihtiyacımız olur. Ancak 2030'larda Türk motoru olacak. Şu anda F110 motoru ile uçuyoruz" şeklinde konuştu. ATAK-2 helikopteri'ne özellikle Körfez ülkelerinin çok ilgilendiğini söyleyen Kotil, "1.3 ton patlayıcı taşıyabilmesi, üzerine ağırlık kaldırabilmesi, topunun 30 milimetre olması beklentinin çok üzerinde uluslararası bir ilgi oluşturdu" diye konuştu. Kotil, şu anda bütün potansiyellerini eğitim uçağını teslim etmeye verdiklerini belirterek,"Çok başarılı olacağını düşünüyoruz. Çünkü uçak tasarlanırken olabilen en son malzemeleri kullandık. Motor da 404, başarılı bir motor. ASELSAN'ın da çok büyük katkısı var" dedi. Kotil, HÜRJET'in motorunun ABD'den alındığını, ülkeler arasında yaşanabilecek bir olumsuzluk halinde bu motorların gelmeyebileceği şeklinde yorumu üzerine Kotil, "Alamazsak yaparız ancak bu bizi 2-3 yıl geri atar. Bizim siparişlerimiz hacimli. Türkiye motor konusunda çok ciddi adımlar atıyor. Fakat motor uçak kadar çabuk olmuyor. Çünkü özellikle sıcak bölgenin çok iyi çalışılması gerekiyor" cevabını verdi.
Aselsan bu yıl havada ilklerle sahada
IDEF'IN en büyüğü ASELSAN oldu. ASELSAN, özellikle hava savunma alanındaki yeni milli sistemleriyle gövde gösterisi yaptı. Dört farklı hava savunma sistemini sergileyen firmanın, deniz platformlarının hava tehditlerine karşı savunulmasında görev alacak GÖKSUR, oldukça yoğun ilgi çekti. Gemi-savar füzeleri, silahlı/ silahsız insansız hava araçları, seyir füzeleri, savaş uçakları ve helikopterler gibi tehditlere karşı hava ve füze savunma görevini icra edecek sistem, füze olarak TÜ-BİTAK-SAGE tarafından geliştirilen ve deniz platformlarının hava savunma ihtiyaçlarına göre güncellenen BOZDOĞAN füzesini kullanıyor. Dünyada sadece dört ülkenin üretebildiği hava savunma sistemleri artık Türkiye'de üretilebiliyor. GÖKDEMİR
Fırlatma Sistemi, milli olarak geliştirilen ve hava-hava füzelerinin kara konuşlu hava savunma amacıyla kullanılabilmesini amaçlıyor. GÖKBERK Mobil Laser Silah Sistemi de IDEF 2023'te tanıtıldı. Güvenlik güçlerine bugüne kadar birçok silah sistemi kazandıran ASELSAN, laser silah sistemlerine de ilişkin çalışmalar yürütüyor.
İlk kez silah ve platformu aynı anda yerli oldu
Canik, orta kalibre toplar ve insansız silah sistemlerini fuarda tanıttı. Türkiye'nin milli 12.7 mm uçaksavarı Canik M2 QCB'nin gelişmiş yeni versiyonu Canik M3'ü ilk defa görücüye çıktı. Canik'in çatı kuruluşu Samsun Yurt Savunma (SYS) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, "Ürettiğimiz ağır makineli tüfekler için artık taşıyıcı sistemlerin entegrasyonunu ve mesnetleri de yerli üretiyoruz. Optik sistemlerine kadar her şeyi ile birlikte teslim edebiliyoruz artık. Üstelik çok farklı ürünleri de üzerinde taşıyabildiği için oldukça esnek bir ürün. Yani 12.7 milimetrelik ağır makineli tüfeği de üzerine koyabiliyorsunuz 30 milimetrelik topları da. Bu ilk kez oluyor" dedi.
Türkiye uçakta çok iyi bir geçmişe sahip
Milli
muharip savaş uçağı Kaan'ın teknik ve mühendislik altyapısını sağlayan İngiliz BAE Systems'in Türkiye Direktörü Fatma Banu Dinçer, "Türkiye, uçak parçaları üretiminde çok iyi bir geçmişe ve kapasiteye sahip. 30 yıldır Türkiye'de kurulan ve TSK ile rakiplerine en iyi şekilde hizmet edecek güçlü ortaklıklar kurmak için yerel sanayi ile çalışmaya odaklandık. Gerek C5ISR, siber alanda veya farklı hava alanlarında deneyim sahibi daha fazla işbirliği yapmak istiyoruz" dedi.
Milli insansız denizaltı hamlesi
Türkiye'nin
ilk küçük boyutlu milli denizaltı projesi STM500'ün blok birleşimlerine başlamaya hazırlanan STM, gelecek yıl ilk insansız su altı otonom aracını yüzdürmeyi hedefliyor. Türkiye'nin ilk küçük boyutlu milli denizaltı projesi STM500'ün şirketin "göz bebeği" projelerinden olduğunu dile getiren STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, STM 500'le Türkiye'nin dünyada denizaltısını tasarlayıp üretebilecek nadir ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı. Güleryüz, "Orada çok önemli yetkinlikler kazandığımızı düşünüyoruz. STM500'ün mukavim tekne test üretimlerine başlamıştık. Blok birleşimleri yakında başlıyor ve devam ediyor olacak. 2024 yılı içinde ilk insansız su altı otonom aracımızı yüzdürür hale geleceğiz. İnsansız su altı otonom araçlar konusunda STM'nin yeni bir ürün ailesi olacak diye planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Savaşçı robot cepheye çıkıyor
Sarsılmaz Silah Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, fuarda ilk otonom savaş robotu olan SARBOT'un yanında 25 milimetre kara topu, 5.56 makineli tüfek ve aynı zamanda silah entegre edilmiş drone'un bu yıla en çok damga vuran ürünler olduğunu söyledi. Aliş, "Tabi en önemlisi bizim artık bunların tamamını kendimiz yapmamız. Örneğin ATAK helikopterinin topunu üretiyoruz ama aynı zamanda tüm teknolojik donanımının yanında yazılımını da biz gerçekleştiriyoruz. Yazılım en kritik konu bu ürünlerde. Üretimi yaptığımız fabrikayı da büyütmeyi planlıyoruz. Talep çok fazla ve yetişmiyor" dedi.
Roketsan'la SİHA sinerjisi yarattık
BAYKAR
Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Roketsan'ın Türkiye'nin ilk akıllı mühimmatlarını yapan kurum olduğuna dikkat çekti. Bayraktar, şunları kaydetti: "Roketsan'la 2014'ten beri yol arkadaşlığı yapıyoruz. Bu sinerjiyle birlikte dünyanın en meşhur SİHA'larını geliştirmeyi başardık. Önce Bayraktar TB2, sonra Akıncı oldu. Şimdi de inşallah ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olan Kızılelma'da birlikte yürüyoruz. Artık Türkiye kocaman bir akıllı mühimmat ailesine, hava savunma ve taarruz sistemlerine sahip."