Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremlerde bir yıl geride kalıyor. Bu kapsamda, depremin ilk aylarında gittiğim rotayı aradan geçen bir yılın ardından yeniden görme fırsatım oldu. Gezdiğim 1.500 kilometrelik rotada neredeyse bir tane bile enkaz görmedim. Bölgeyi bilmeyen birinin burada böyle bir felaketin yaşandığını anlaması neredeyse imkânsız. Orta hasarlı binaların bile çoğunun enkazları kaldırılmış. Yetkililerle yaptığım görüşmelerde bölgeden kaldırılan enkazın Erciyes Dağı'ından daha büyük olduğunu öğrenince felaketin boyutunu yeniden anlamış olduk. Hatay'dan başlayarak çıktığım ve 10'dan fazla ilçe merkezi ve şehirde gördüğüm ortak bir tablo var. Her il ve ilçe girişinde ya da çıkışında -genellikle yüksek yerlerinde- sizi devasa TOKİ konutları karşılıyor. Renkleri özellikle mi seçilmiş bilinmez ama rengârenk bu konutların bazıları teslim aşamasında bazılarının ise teslim için birkaç ayı kalmış. Şehir merkezlerinde ise çelikten yapılan kamu binaları göze çarpıyor; adliye sarayları, hastaneler, okullarda genellikle çelik yapılar kullanılmış. Her ilde, ilçede farklı hikâyeler, farklı sorunlar farklı duygular dinledim.
Kırıkhan'da bir kahvede gençlerle yaşlıların atışması oldukça ilginçti. Gençler kamu binalarının tamamlandığından ama TOKİ konutlarının hala bitmediğinden yakındı uzun süre. Emekli Ali Ünsal ise onlara karşı, "Evlatlar devlet olduğumuzu yeniden hissettiren şey o binalar. Varsın onlar önce bitsin" deyişi, herkesi farklı duygulara sürükledi. Gezdiğimiz şehirlerin ortak gündemi çarşı, pazar ve merkezlerdeki ekonomik hareketlilik ile tamamlanan yapıların açılış tarihlerine ilişkin sohbetler olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Antakya'nın meşhur uzun çarşısında ciddi bir hareketlilik mevcut. Tabii esnafın talepleri de var... Canlılığın daha da artmasını ve orta hasarlı mülkleri için yerinde dönüşüm talep ediyorlar. Konuştuğumuz esnaflar, "Biz burada yeniden para kazanmaya başladık, mücadele ettik burayı terk etmedik, burası Hatay'ın kalbi ve ufak kalp atışları bu şehre yeniden hayat verecek. Burası bizler için bir bebeğin ilk kalp atışları kadar değerli" diyor.
YERİNDE DÖNÜŞÜM TALEBİ
Riskli bölge ilan edilen alanlarda henüz yerinde dönüşüme izin verilmediğini söyleyen esnaf, "Biz devletimizden bu konuda maddi bir beklenti içinde değiliz. Zaten iş yapıyoruz. Kendi dükkânlarımızı biz yenilemek istiyoruz" ifadelerini kullanıyor.
KALDIRIMDA DÖNEN TİCARET
Antakya'nın
açılmaya başlayan
çarşılarındaki bazı
binalar, az ya da orta
hasarlı ve iki katlı
yapılar. Özellikle
eski otogar ve eski
sebze hâlinde...
Böyle durumlarda
da ürünlerin yeri
kapıların önündeki
kaldırımlar ve pazar
tezgâhları olmuş.
Ticaretini burada
yaparak para kazanan
esnafların ortak talebi
ise artık binalarını
kendi imkânlarıyla
yenilemek.
KONUTLARDA YÜZDE 40 YEREL ŞARTI
Depremde belki de en ağır yara alan yerlerden biri olan Kırıkhan'da sokakları dolaşırken, büyük bir konteyner çarşıya denk geliyoruz. Başlıyoruz, bölge esnafı ile sohbete. İstihdam ve ekonomik koşullarını sorduğumuz bir esnaf bize şu yanıtı veriyor: "Burada işsizlik sorunu yok. TOKİ konutları her gün işçi arıyor. Ayrıca bu müteaahitlere şart getirilmiş. 'Çalışanın ve aldığın tüm malzemenin yüzde 40'ını o ilden temin edeceksin' diye. Güzel de denetleniyorlar. TOKİ konutlarının inşasında bölge esnafı da iyi gelir elde etti."
ESNAF TOKİ KONUTLARINA KİLİTLENDİ
Canlılığın bir diğer nedeni ise teslim edilmeye başlanan TOKİ konutları ve bu yerleşimlerin başlatması beklenen talepler... Mobilyadan beyaz eşyaya gıdadan ulaşıma kadar hemen her sektör, konutların teslim edileceği tarihlere kilitlenmiş durumda. Şu anki haliyle bile canlılık katan konutların özellikle yaz ayları ile birlikte bölgeye farklı bir dinamizm katacağı aşikâr
SİGORTACILARIN YENİ NUMARASI
Gazeteci olduğumuzu gören esnaflar da yanımıza yaklaşıyor. Şuan mücadele ettikleri en büyük sorunlardan birinin de sigorta şirketleri olduğunu öğreniyoruz. Dükkânları orta hasarlı olan ve içindeki malzemeleri zarar gören esnaf henüz ödeme alamamış. Gerekçeleri de, sigorta şirketlerinin binaların yıkım ruhsatını istemesi. Henüz binaların belirsizliği nedeniyle de bu belgeyi hiçbiri alamamış. Bu nedenle, 1 yıldır sigorta şirketlerinden tek kuruş ödeme alamamışlar.
YARDIM STOKLARI BİTİNCE MARKETLER İŞ YAPMAYA BAŞLADI
ÇARŞI pazardaki hareketliliğin son birkaç aydır neden arttığını da öğreniyoruz. Bunun gerekçeleri arasında bölgeye gönderilen yardımların yeni yeni tükenmesi... Hal böyle olunca bölge halkı tekrardan market ve alışveriş merkezlerine yönelmeye başlamış. Hatta zincir marketler de tekrardan açılmaya, kendilerine yer bakmaya bile başlamış. Konuştuğumuz esnafların şu cümleleri önemliydi, "Karşıda gördüğünüz market 8 aydır kapalıydı. Şimdi sahibini ikna ederek biraz da zorlayarak açılmasını sağladık. Çünkü talep var. Şimdi yandaki sağlam boş dükkânları da kullanıyor."