Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıdayla ilgili hangi türde olursa olsun halkın eş zamanlı görebileceği bir sistemi uygulamaya koyacaklarını, online olarak herkesin rahat bir şekilde takip edebileceği bir sistem geliştirdiklerini söyledi. Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen 3'üncü Türkiye Tarım Zirvesi kapsamında yapılan özel oturumda Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ile Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör'ün sorularını yanıtlayan Bakan Yumaklı, çiftçiye verilen desteklere ilişkin önemli açıklamalar yaparken, yatırımlar, yeni teknolojiler ve sürdürülebilir tarımın geliştirilmesine yönelik yol haritasını paylaştı. Hem Ticaret Bakanlığı'nın hem de kendilerinin ürün takip sistemleri olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Stokları takip ederken, bu ürünlerin fiyat hareketlerini de takip ediyoruz. Hangi ürünü, hangi desende, hangi miktarda üreteceğinizi planlayabilirseniz hem iç tüketiminizi hem ihracatınızı buna göre belirleyebilirseniz, olağanüstü fiyat hareketi yaşamanızı gerektirecek bir şey kalmaz. Artık et fiyatlarının birdenbire anormal bir şekilde yukarı aşağı gitmesinin önüne geçmiş olacağız. Hem elimizdeki hayvan varlığından hem üretim kapasitelerinden hareketle hayvansal üretimde de planlamayı gündeme getirip gerçekleşmesini sağlayacağız" açıklamasını yaptı.
FAHİŞ FİYATLA MÜCADELE
"Toplumumuzun güvenilir gıdayla alakalı bugün gelmiş olduğu nokta ve hassasiyet umut verici" ifadelerini kullanan Bakan Yumaklı, şu bilgileri paylaştı: "Sektörlerin denetimlerini yapıyoruz. Ama bunun dışında da rutin denetimler var, bununla ilgili bir birimimiz bulunuyor. 2023'te 1.2 milyon denetim yapıldı. Bunun dışında geçtiğimiz ağustos ayından itibaren sektörel denetim uygulaması başlattık. 7.500 arkadaşımız sahada buraları denetlemeye devam ediyor. Halkın sağlığını tehlikeye düşürücü bir üretimin ya da satışın olduğu yerleri kapatıyoruz. Hiçbir esnekliğimiz yok. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bundan önceki dönemlerde kanunun 'bunlar teşhir edilebilir' yönetmeliğiyle birlikte zaman zaman listeler yayınlanmış, ama bunların arasında belli dönemler olduğu için tartışma konusu olmuş. Bununla ilgili çalışmamız tamamlanmak üzere. Bundan sonraki dönemde gıdayla alakalı hangi türde olursa olsun halkımızın eş zamanlı görebileceği bir sistemi uygulamaya koyacağız. Online olarak herkesin rahat bir şekilde takip edebileceği bir sistemi getiriyoruz." Tarım ve gıdada fahiş fiyatlarda pandemiyle başlayan, Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden bir süreç olduğuna dikkat çeken Bakan Yumaklı, şunları söyledi: "Ülkemiz için ekstra bir durum da deprem oldu. Davranış biçimlerimizi değiştiren depremin birinci günüyle üçüncü günü arasında karkas et fiyatlarında 30 liralık artış oldu. Bu farklı şeylere de yansımaya başladı. Genel olarak fiyatlama davranışıyla alakalı arzu edilmeyen 'fahiş fiyat' diye tanımlanan hususlarla çok sık karşılaşmaya başladık. Tohumdan çatala kadar olan süreç birçok kurumu ilgilendirir."
BİR SONRAKİ TOPLANTI TÜRKİYE'DE
Brüksel'de ikinci yüksek düzeyli diyalog toplantısını yaptıklarını hatırlatan Yumaklı, bu toplantıda gıda güvenliğinden coğrafi işaretlere kadar çok önemli başlıkları ele aldıklarını söyledi. Bizde de tarımın en büyük problemlerinden birinin kırsal kesimin boşalması olduğunu anlatan Yumaklı, "Bu problemin aynısının onlarda da olduğunu gördük. Nasıl bizde kırsalda olanlara kız verilmiyorsa, Avrupa'da da böyle bir durum olduğunu gördük. Dolayısıyla tarımda yaşadığımız sorunlar global boyutta. Bir sonraki toplantımızın da 2024'ün ilk yarısında Türkiye'de yapılacağını şimdiden duyurmak isterim" dedi.
ZEYTİNYAĞI FAZLASI VAR
SON dönemde gündemde olan zeytinyağı fiyatları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan İbrahim Yumaklı, şunları kaydetti: "Türkiye'nin zeytinyağında ihtiyacı 160-180 bin ton arası. Bu yıl ise zeytinyağı hasadından elde edilecek olan zeytinyağı miktarı 180 bin ton. Bu miktar bizim ihtiyacımızı yüzde 100 karşılayacak. Geçtiğimiz yıldan da elimizde stoklarımız var. Peki o zaman niye fiyat artıyor? 0.3 asit oranına sahip ürünün fiyatı açıklandı. Birdenbire sanki bu ortalama ürünün taban fiyatıymış gibi algılanıp fiyatlar yukarı çıktı. Biz arzla alakalı bir sıkıntımızon olmadığını açıkladık. Zeytin Konseyi de 'Elimizde fazlası var' diye açıklamalarda bulundu. Sonra açıklamayı yapan o kurum yanlış anlaşıldıklarını söyledi. Ama fiyatlar yükseldi. Ticaret Bakanlığı'yla birlikte tespit ettiğimiz tüm sektörlerin üzerine gideceğiz. Biz üreticimizin sürdürülebilir üretimi devam ettirmesi için korurken, tüketicimizi de kollamak zorundayız. Bu bir bütün. Fahiş fiyatlara zerre kadar müsemma göstermeden mücadeleye devam edeceğiz."
TARIM MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ OLDU
3. Türkiye
Tarım Zirvesi'nin açılış konuşmasını yapan Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ile A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner tarım sektörünün Türkiye için önemine vurgu yaptı. Tarımın günümüzde milli güvenlik meselesi olduğunu dile getiren Doğaner, "Yaşamın temel unsuru olan beslenmeyi sağlayan tarım sektörünün aynı zamanda milli gelire, istihdama, sanayiye, ihracata doğrudan ve dolaylı katkılarını her zaman gündeme taşıyan bir medya grubuyuz. Bugün de üçüncüsünü gerçekleştireceğiz zirveyle bu önemin bir kez daha altını çizeceğiz" dedi. Özellikle pandemiden sonra bütün dünya ülkelerinde en önemli sektörlerden birinin tarım olduğunu ifade eden Güngör ise, "Kendi kendine yettiğini zannettiğimiz ülkelerin bir anda gıda milliyetçiliğine işi çevirdiklerini gördük" sözleriyle küresel ekonomilerde yaşanan panik havasına dikkat çekti.
ÜRETİM DESTEĞİ 91.5 MİLYARA ÇIKIYOR
BU yılın sonu itibarıyla tarımsal üretim desteklerinin 64 milyar lira olacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, "Önümüzdeki sene 91.5 milyar lira. Yeni döneme tarımsal üretim planlamasının argümanı olarak destekleri koymuş olduk. Bundan sonra tarımsal üretim planlamasına yönlendirici destekleri göreceğiz. Yeni destekler için şu anda etki analizleri tamamlanmak üzere. Hem tarımsal üretim planlamasını hem onun yan argümanlarını sektörün kendisiyle konuşarak devam ettiriyoruz" dedi. Hesaplamalarına göre 776 bin hektarlık ekilmeyen arazi olduğuna işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Bu arazilerin bir an önce ekimiyle alakalı hususun başlaması için birkaç yıldır devam eden bir proje var. Bunu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu projede kullanılacak tohumların yüzde 75'ini veriyoruz. Ayrıca özellikle çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmayan çiftçilerin de o tür arazileri kullanmasıyla ilgili gerekçeleri kalmamış olacak. Kayıtlı olmayan 3 milyon hektar alan öngörüyoruz. Hepsiyle beraber tarımsal gücümüz artacak."
YANAN ALANLARI AĞAÇLANDIRDIK
YANAN ormanların yerine yapılan ağaçlandırmalara ve orman yangınlarına yönelik tedbirlere ilişkin de Bakan Yumaklı, "24 uçağımız, 100 helikopterimiz, 776 akıllı kulemiz, 4.500'e yakın kara aracımız var. 25 bin eğitimli kardeşimiz, 118 bin de gönüllü var. 10 adet de İHA'mız var. Bunu Avrupa'da kullanan ilk, dünyada kullanan ikinci ülkeyiz. Tüm bu orduyla yapmanız gereken onları doğru yönlendirmek" dedi. İHA'ların son derece önemli etkileri olduğunun altını çizen Yumaklı, "Bunların hepsini yangına müdahale için kullanıyoruz. Yangın öncesi için elimizde ekipman var, gücümüz var. Müdahalede hedef 10 dakika. Bu yıl 11 dakikada kaldık, seneye 10 dakikaya ineceğiz" ifadelerini kullandı. 2021 yılında yanan alanların tamamının 2022 sonuna kadar tamamen ağaçlandırıldığını anlatan Yumaklı, şöyle devam etti: "2022'de yananlar, bu yıl sonuna kadar ağaçlandırılacak. Asıl başarı yangının çıkmamasını sağlamak. Bundan sonra tüm odak noktamız da bu olacak. Dileğim yangınların çıkmaması, ama çıksa da müdahale etme gücüne sahibiz. 11 Kasım'ı 2019'dan bu yana Ağaçlandırma Günü olarak kutluyoruz. Bu yıl 11 Kasım'da 5 milyon 2023 ağaç diktik. Diktiğimiz her ağacın dünyaya bıraktığımız en büyük miraslardan biri olduğunu unutmamalıyız." Bakan Yumaklı'nın konuşmasının ardından Okan Müderrisoğlu, toplantıya katılan herkes için üçer fidan dikildiği bilgisini paylaştı.
TEDBIR ALMAZSAK SU KRİZİ KAPIDA
TARIM Bakanı Yumaklı, su seferberliğine ilişkin de şunları söyledi: "Biz Akdenizliyiz. Uluslararası bir ölçüm metodolojisi var. Yıllık kişi başı 1.700 metreküp ve bunun üzerini elde eden ülkeler su açısından zengin bir ülke olarak kabul ediliyor. 1.000-1.700 arasındakiler su stresi altında olan ülkeler. Türkiye şu anda 1.313 metreküpte... Su stresinde aşağıya doğru problem oluşacak noktaya doğru yakınız. Bin metreküpün altındakiler ise su açısından fakir ülkeler. Suyu tarımda ve sanayide kullanıyoruz, bireysel kullanımımız var. Tüm bunlarda suyunuzu doğru yönetmeniz gerekir. Doğru zamanda doğru şekilde depolamanız gerekir ve kullanım esnasında onu zayi etmeyecek metotları kullanmanız gerekir. Su seferberliği 31 Ocak 2023'te başladı. Ancak 6 gün sonra deprem oldu ve bu çalışmalara ara vermek durumunda kaldık. Geçtiğimiz haftalarda tekrar başladık. Hiçbir tedbir almazsak 2030'da 1.000 metreküpün altına düşme riskiyle karşı karşıyayız. Temiz suyla alakalı belediyelerin kayıp-kaçak oranlarını düşürmekle ilgili planımız var. Tarımsal kuraklık kısmında böyle bir tehlike yok. Ama geçtiğimiz yıl örneğin Trakya'da çok ciddi bir kuraklık oldu, özellikle ayçiçeğinde yüzde 40'a varan rekolte düşüşleri oldu."
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
ZİRVENİN sponsorluğunu Tarım ve Orman Bakanlığı, Ziraat Bankası, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve TARSİM üstlendi.