Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, 2022'de esnaflara en az 30-35 milyarlık ilave kredi imkânı sunacaklarını açıkladı. A Para'da yayınlanan 'Ekonomi Masası' programına konuk olan Arslan, "2021'de yaklaşık 250 bin esnafımıza Hazine destekli 33 milyar TL'lik esnaf kredisi sağladık. Bunun faiz oranları çok caziptir. 2022'de de en az 30-35 milyar TL'ye varan ilave kredi imkânı sunacağız" dedi. Arslan, esnaf kredilerinde takibe düşme oranının 10 binde bir olduğunu da söyledi. 2002'de esnaf kredilerinin 150 milyon TL olduğunu hatırlatan Arslan, 2002'den bu yana verilen kredi miktarının 198 milyar TL'yi bulduğunu, bunun da yüzde 65'inin son beş yılda verildiğini anlattı.
KGF'YE YOĞUN TALEP
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin detaylarını paylaştığı 60 milyar TL'lik Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletli destek paketine başvuruların başladığını hatırlatan Arslan, şöyle konuştu: "Güzel bir ürün oldu. Çok ciddi talep var. Kısa sürede 60 milyar TL'nin tükeneceğini tahmin ediyorum. Hazine Bakanlığı'nın belki yine vereceği ilave katkılarla ekonomimize ciddi bir destek sağlanmış olacak. Bankamız özelinde birkaç günde 10 milyar TL'ye yakın bir talep var." Bu yıl Halkbank'ta kredi büyümesinin yüzde 20'ler civarında olacağını anlatan Arslan, kredi faizlerinin önümüzdeki dönemde ineceği mesajını da verdi.
SYR 250 BAZ PUAN ARTAR
Kamu bankalarının sermaye artırım sürecinin etkilerini anlatan Arslan, "13.4 milyar TL'lik sermaye desteğiyle birlikte sermaye yeterlilik rasyomuzda 250 baz puanlık artış göreceğiz. Bunun anlamı şudur: Halkbank olarak 135 milyar TL'ye yakın ilave bir kredi verme imkânımız olacaktır" dedi. Kadın girişimcileri desteklemek için geçen yıl başlattıkları 'Üreten Kadınlar Projesi'yle ilgili rakamları da paylaşan Arslan, "102 bin kadın girişimciye ulaştık. 10.5 milyar TL destek verdik. Şimdi yarışma düzenleyeceğiz" diye konuştu.
MİLLİ PARAYA GÜVENİN
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ekonomiye yansımalarını da değerlendiren Halkbank Genel Müdürü Arslan, şunları anlattı: "Enerji konusunda fiyatlar artacaktır. Gaz tarafı yönetilebilir, petrol tarafında bir miktar risk olabilir. Fakat bir süre sonra dengelenir. Ben sorunun diplomatik yollarla çözülebileceğini umuyorum. Tabii, bu savaşın merkez bankaları üzerinde de etkisi olacaktır. Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) bu yıl faizleri 7 kez artıracağı belirtiliyordu. Şimdi bu sayı azalabilir. Böyle bir süreçte parasal sıkılaştırma akıllı bir politika olmayabilir. Türkiye'de kurlarda ciddi bir artış olmadı. Vatandaş panik havasına kapılmadı. Burada 20 Aralık'ta Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Kur Korumalı Mevduat Hesabı'nın da etkisi oldu. Bu inovatif ürün döviz artışına karşı koruma kalkanı oldu. Bu nedenle de gelişmekte olan ülkelerden pozitif ayrıştık. Vatandaşlarımız milli paraya güvenden vazgeçmemelidir."