Türkiye'nin hayata geçirdiği ekonomik programın başarısı uluslararası kuruluşlar tarafından da takdir görüyor. Bu kapsamda son açıklama Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) geldi. IMF tarafından yapılan açıklamada Türkiye ekonomisinden övgüyle bahsedilirken, Türkiye'de yetkililerin kademeli politika ayarlaması çerçevesinde enflasyonun daha da düşmesinin beklendiğini belirtildi. 27 Eylül'de Türkiye ile 4. Madde konsültasyonunun tamamlandığı belirtilen açıklamada, geçen yıl boyunca ekonomi politikalarında yaşanan kararlı değişimin Türkiye'nin genel politika duruşunu sıkılaştırdığı ifade edildi.
2025'TE YÜZDE 24'E DÜŞER
Ekonomik tahminlere de yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3, 2025'te yüzde 2.7, 2026'da yüzde 3.2, 2027'de yüzde 3.4, 2028'de yüzde 3.7 ve 2029'da yüzde 3.9 büyümesinin beklendiği belirtildi. İşsizlik oranının gelecek yıl bir miktar artıştan sonra kademeli olarak düşeceği, bu yıl yüzde 9.3, 2025'te yüzde 9.9 ve takip eden yıllarda gerileyerek 2029'da yüzde 9.2 olacağının öngörüldüğü ifade edildi. Yıl sonu enflasyon beklentisinin de bu yıl için yüzde 43, 2025'te yüzde 24, 2026'da yüzde 17.2, 2027'de yüzde 15.3 ve 2028 ile 2029'da yüzde 15 olduğu belirtilen açıklamada, cari açığın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının bu yıl yüzde 2.2 olacağının, 2029'da yüzde 1.9'a gerileyeceği kaydedildi.
KREBİLİTE GÜÇLENDİ
Vergi ve harcama önlemlerinin mali ihtiyatı yeniden sağlama çabalarını desteklediği belirtilen açıklamada, daha güçlü gelir politikalarına olan bağlılığın kredibiliteyi güçlendirdiği vurgulandı. Politika dönüşünün ekonomik dengesizlikleri azalttığı ve güveni yeniden canlandırdığı ifade edildi. Sıkılaşan finansal koşulların iç talep üzerinde baskı oluşturmasıyla manşet enflasyonun düştüğüne işaret edilirken, piyasa duyarlılığının yerli ve yabancı yatırımcıların TL cinsinden varlıklara yönelmesiyle keskin bir şekilde iyileştiği, düşük emtia fiyatları, canlı ihracat ve azalan altın ithalatının hem brüt hem de net rezerv pozisyonunda büyük bir iyileşmeyi destekleyerek cari hesabı güçlendirdiği değerlendirmesinde bulunuldu.
RİSKLER DÜŞÜYOR
Beklentilere ilişkin risklerin önemli ve aşağı yönlü olduğu belirtilirken, bunlar arasında beklenenden daha güçlü ücret ve fiyat ataleti, sermaye akışlarının tersine dönmesi, yükselen küresel enerji fiyatları ile tırmanan jeopolitik gerilimlerin yer aldığı bildirildi. Önemli finansal ve dış kırılganlıkların devam ettiği belirtilerek, enflasyonla mücadeleye yönelik kademeli yaklaşımın risklerin ortaya çıkabileceği süreyi uzattığı kaydedildi.
SIKI PARA POLİTİKASI ŞART
IMF icra direktörleri kurulunun değerlendirmelerine de yer verilen açıklamada, Türk yetkililer, makroekonomik dengesizlikleri ve riskleri önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olan 2023'ten bu yana kararlı politika sıkılaştırması için takdir edildi. Enflasyonist baskıların hâlâ yüksek olduğuna işaret edilirken, enflasyonist beklentilerin çıpalanması ve makroekonomik istikrarın sağlanması için koordineli mali, parasal ve gelir politikalarının uygulanması çağrısında bulunuldu. Ücretlerin enflasyon beklentileri doğrultusunda belirlenmesinin enflasyonu önemli ölçüde düşürmeye yardımcı olabileceği, sıkı ve veriye bağlı para politikasının sürdürülmesi gerektiği çağrısı yapıldı.
YAPISAL REFORM OLMALI
AÇIKLAMADA, Merkez Bankası'nın enflasyonun düşürülmesi yolunun rayında kalmasını sağlamak için gerekirse daha fazla sıkılaştırmaya hazır olması gerektiği kaydedildi. Finansal istikrarı korumak için teyakkuz ve daha fazla reformun önemi vurgulanırken, Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü gri listesinden çıkması takdir edildi. Açıklamada, daha kapsayıcı ve daha yüksek orta vadeli büyüme için yapısal reformların ilerletilmesi çağrısı yapıldı.
4. MADDE KONSÜLTASYONU NEDİR?
IMF'YE üye ülkeler, '4. Madde Konsültasyon Çalışması' çerçevesinde belli rutinlerde denetleniyor. IMF, yılda 1 kez olmak üzere, üye ülkelerin ekonomi yönetimleriyle yol gösterici de olarak, uluslararası finansal sistemdeki değişimlerin de görüşüldüğü ayrıntılı gözden geçirme çalışmaları yapıyor. Bu, IMF Kuruluş Anlaşması'nın 4. maddesi kapsamında olduğu için 'Madde 4 Görüşmeleri' olarak isimlendiriliyor.