Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'deki eylemleri neticesinde dünya deniz ticareti büyük bir stres altına girdi. Uzun süredir devam eden saldırılar yük taşıma ücreti olan navlun fiyatlarını da etkilerken, bu durumun Türkiye'deki enflasyona etkisi ölçüldü. Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, "Türkiye, çeşitli endüstriyel ve tüketim mallarını ithal ettiği için, navlun oranlarındaki artış bu malların maliyetini artırabilir. Örneğin, ithalat maliyetlerindeki yüzde 10'luk bir artış, Türkiye'nin yıllık enflasyon oranına yüzde 0.5-1 arasında ek bir yük getirebilir" denildi.
YÜZDE 40 UZATIYOR
Husilerin Kızıldeniz ve Yemen açıklarında ticari gemilere yönelik artan saldırıları, küresel deniz ticaretini büyük bir stres altına soktu. Ticari gemilerin Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu'nu tercih etmek zorunda kalmasının seyir mesafelerini yaklaşık 3 bin 500 deniz mili artırdığı belirtilirken, "Örneğin Asya'dan Avrupa'ya Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu üzerinden gitmek, Singapur'dan Rotterdam'a olan yolculuğu neredeyse yüzde 40 oranında uzatacaktır. Bu da sefer sürelerinin 10 gün uzayacağı anlamına gelmektedir. Ayrıca Pekin-Londra hattı Süveyş kanalından 35 gün 7 saat sürmekteyken aynı hat Ümit Burnu'nun kullanılması durumunda 45 gün 22 saat olarak hesaplanmaktadır" denildi.
LİMANLARI VURDU
Özellikle Asya ve Avrupa limanlarındaki gecikmelerin bu bölgeler arasındaki ticaret yollarında ciddi etkiler yarattığının ve navlun oranlarının yükselmeye devam etmesinin beklendiğinin ifade edildiği raporda, "Bu veriler ışığında, Türkiye'nin bu artan navlun oranlarından nasıl etkileneceğini incelemek önemlidir. Türkiye, stratejik konumu ve gelişen ekonomisi ile küresel ticaretin önemli aktörlerinden biridir. Ancak, yükselen navlun oranları Türkiye'nin dış ticaret maliyetlerini artırabilir ve bu durum, ülke ekonomisi üzerinde çeşitli etkiler yaratabilir. Türkiye, çeşitli endüstriyel ve tüketim mallarını ithal etmekte olup, navlun oranlarındaki artış bu malların maliyetini artırabilir. Örneğin, ithalat maliyetlerindeki yüzde 10'luk bir artış, Türkiye'nin yıllık enflasyon oranına yüzde 0.5-1 arasında ek bir yük getirebilir. Özellikle enerji ve hammadde ithalatında yaşanacak maliyet artışları, üretim maliyetlerini artırarak sanayi sektörünü olumsuz etkileyebilir" denildi. Türkiye'nin ihracat yaptığı bölgelerdeki navlun maliyetlerinin artmasının, Türk ihracatçılarının rekabet gücünü olumsuz etkilediğine işaret edilen raporda, "Yüksek navlun maliyetleri, ihracat ürünlerinin nihai fiyatlarını artırabilir ve bu da uluslararası pazarlarda rekabet dezavantajı yaratabilir. Örneğin, navlun oranlarındaki yüzde 20-30'luk bir artış bile, ihracatçıların toplam nakliye maliyetlerini önemli ölçüde artırabilir" değerlendirmesinde bulunuldu.