Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkan Vekili Bilal Düzgün, 8-14 Ocak Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla gazetecilere yaptığı değerlendirmede, 2007'de yayımlanan Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında bu alandaki çalışmaların yoğunlaştığını ifade etti.
Enerji yöneticisi, etüt proje, ölçme ve doğrulama gibi üç eğitim programıyla birlikte dört haftalık bir süre sonunda adayların bütün süreçleri tecrübe ettiğini dile getiren Düzgün, eğitim süresinin teorik ve pratik aşamalardan oluştuğunu belirtti.
Düzgün, enerji yöneticisi eğitiminin ilk basamak olduğunu, bunun ardından etüt proje eğitimlerinin geldiğini söyledi. Düzgün, şöyle devam etti:
"Söz konusu eğitimleri tamamlayan teknik personeller bir haftalık uygulama projesi yapmaları durumunda, etüt proje eğitim sertifikasını alıyor. Bunun haricinde bir de ölçme ve doğrulama eğitimimiz var. Bunun üzerine bir hafta daha eğitim aldıktan sonra da bu sertifikayı almaya hak kazanıyorlar. Enerji yöneticisi eğitimleri bir hafta teorik bir hafta pratik olmak üzere iki haftadan oluşmakta. Pratik eğitimlerin gerçekleştirildiği bu tesiste adaylar fırın, kazan, pompa, fan, kompresör, kompansasyon sistemi, aydınlatma, verimli ve verimsiz uygulamaları görüp uyguluyorlar. Eğitimlerini tamamlayanlar, sanayide, kamu binalarında ve ticari hizmet binalarında enerji yöneticileri olarak görev alıyorlar."
Düzgün, Japon İşbirliği Teşkilatı ile yapılan anlaşma kapsamında 15 yıldan bu yana özellikle Orta Asya ve Balkan ülkelerinden gelen mühendis ve mimarların enerji eğitimi aldığına dikkati çekerek, "Eğitimleri burada veriyoruz. Onlar ülkelerine döndüklerinde verimli uygulama pratiklerini hayata geçiriyorlar. 2009'dan bu yana Enerji Verimliliği Eğitim Tesisi'nde 10 bin kişiye enerji yöneticisi olarak görev almak üzere eğitim verildi." dedi.
ENERJİDE "VERİMLİLİK" VE "TASARRUF"
Düzgün, enerji verimliliği ve tasarrufunun birbirinden farklı kavramlar olduğuna işaret ederek, "Enerji tasarrufu tüketimin kısılmasını ifade ederken, enerji verimliliği konfor ve yaşam şartlarından ödün verilmeden aynı çıktıyı elde etmek için daha az enerji tüketilmesidir. Aslında verimlilik daha büyük bir konsept içinde tasarrufu da içerir." diye konuştu.
Enerji Verimliliği Eğitim Tesisi'nde bulunan Örnek Bina'da en iyi enerji verimliliği uygulama örneklerinin öğrencilerle ve sektör profesyonelleriyle paylaşıldığını dile getiren Düzgün, şunları ifade etti:
"Binamızda verimli bir bina nasıl tasarlanır? Binalarda enerji nerelerde harcanıyor? Özellikle ısıtma, soğutmada ve elektrik tüketiminde verimlilik nasıl sağlanır? gibi soruları cevaplandırarak, enerji tüketimimizi minimize ediyoruz. Örnek Bina'mızda en verimli uygulamaları hayata geçirdik, enerji tüketimimizi minimize ediyoruz. Geri kalan enerjiyi de çatısında bulunan 5,5 kilovatlık güneş santralinden karşılıyoruz. Burada fazla gelen enerjiyi de batarya depolama sistemimiz sayesinde depolayarak, güneşin olmadığı saatlerde binamıza kesintisiz enerji sağlıyoruz."
"TÜRKİYE'NİN ENERJİ YOĞUNLUĞU YÜZDE 6,2 DÜŞTÜ"
Düzgün, Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla enerji yoğunluğunu yüzde 6,2 düşürerek büyük bir başarıya imza attığını bildirdi. Düzgün, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin 1. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 2017-2023 yıllarında bütün sektörlere yaklaşık 8,5 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Bu yatırımların karşılığında ülkenin birincil enerji tüketiminde yüzde 14, emisyonlarda da 67 milyon tonluk bir azaltım sağlandı. IEA verilerine bakıldığında Türkiye enerji yoğunluğunu son iki yılda en fazla düşüren iki ülkeden biri oldu. Önümüzdeki 7 yıllık dönemde toplamda 20 milyar dolar yatırım yapılması, 2030'a geldiğimizde birincil enerjide yüzde 16 azaltım sağlamayı hedefliyoruz. Böylelikle sera gazı emisyonlarında 100 milyon tonluk bir azaltım sağlamış olacağız."