Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşlarından, ekonomimizin itici gücü olan KOBİ'lere kadar geniş bir yelpaze tarafından kullanılan faktoring sektörü, firmaların kendi ticari alacaklarıyla uygun maliyetli finansmana ulaşmalarını sağlıyor. Sektörde faaliyet gösteren 52 faktoring şirketi, 350'ye yakın şubesi ve dört bin çalışanı ile reel sektöre, ihracatçı firmalara ve çoğunluğu KOBİ olan seksen binin üzerinde müşteriye hizmet veriyor. Sektör, bu yılın ilk çeyreğinde de ekonomiye desteğini artırarak sürdürdü.
69.5 MİLYAR TL HACİM
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, sektörün 2021'in ilk çeyreğinde 41.8 milyar lira olan işlem hacmi, bu yılın aynı döneminde yüzde 66 artarak 69.5 milyar liraya ulaştı. Faktoring hizmetlerinin en çok kullanıldığı sektörler Toptan ve Perakende Ticaret Motorlu Araçlar Servis Hizmetleri, Tekstil ve Ulaşım Araçları olarak gerçekleşti. Aktif büyüklüğünü yüzde 57 artırarak 72 milyar 227 milyon liraya çıkaran sektörün alacakları ise yüzde 60'lık artışla 67.2 milyar lira olarak gerçekleşti. Faktoring sektörünün özkaynakları, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 19 artarak 11 milyar 179 milyon liraya ulaştı. Geçen yıl yüzde 34.4'lük artışla 200 milyar liraya ulaşan işlem hacminin, bu yıl 300 milyar liraya ulaşması bekleniyor.
ÜÇ TEMEL HİZMET
Faktoring şirketleri müşterilerine garanti, tahsilat ve finansman olmak üzere üç temel hizmet sunuyor. Faktoring, alıcının finansal nedenlerden dolayı ödeyememe riskini üstlenerek satıcının vadeli satışlarından doğan alacaklarını garanti altına alır, işletmelerin ticari risklerini azaltır. Satıcının, faktoring şirketine devrettiği alacaklar, faktoring şirketinin alacağı haline dönüşür ve tahsilatı faktoring şirketi tarafından yapılır. Faktoring şirketi müşterisine sunduğu tahsilat hizmeti sayesinde işletmelerin kendi faaliyetlerine odaklanarak sürdürülebilir ve güvenli büyüme fırsatı yakalamasına destek olur.
KAYITDIŞI İLE MÜCADELE
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) tarafından 2015 yılında kurulan Merkezi Fatura Kaydı Sistemi (MFKS), aynı ticari alacağın mükerrer temlik ve finansmanını engelleyerek kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi destekliyor. Halihazırda ülkemizdeki tüm faktoring şirketleri ve bankacılık sektörünün büyük kısmını temsil eden 26 banka olmak üzere toplam 78 finansal kuruluşun, faktoring işlemlerine konu olan alacaklar ile ilgili her türlü belge ve bilgiyi kaydettiği MFKS'de, kayıt esnasında yapılan mükerrerlik, tutar aşımı gibi kontroller sayesinde, 2022 Mart ayı itibariyle 1.2 milyona yakın riskli işlem engellendi. Ayrıca, 2015 yılında 123.2 milyar TL tutarında 5.5 milyon adet alacak belgesinin girişinin yapıldığı MFKS'ye kayıt edilen fatura sayısı 2022 Mart ayı itibarıyla toplam 1 trilyon 242 milyar TL tutarında 36 milyon adet belgeye ulaştı.
İŞLETME SERMAYESİ DESTEĞİ
Son yıllarda dünyada ve Türkiye'de belirgin bir şekilde hacmini arttıran faktoring ürünlerinin başında Tedarik Zinciri Finansmanı geliyor. Tedarik Zinciri Finansmanı sayesinde tedarikçi KOBİ'ler, büyük alıcıların belirlediği vadeyi beklemeden, alıcıların kredibilitesinden yararlanarak, ilave bir teminata ihtiyaç duymadan ve uygun bir maliyetle ticaretini peşin finanse ediyor, üretim süreci için kendilerine kaynak sağlıyor ve işletme sermayesi yaratabiliyor. Gelişen teknoloji ve sektörün dijitalleşme vizyonu ile birlikte, FKB çatısı altında 2019 yılında hayata geçirilen Ticaret Zinciri Finansmanı Sistemi (TZFS) hem tedarik zinciri finansmanı ürününün hem de diğer faktoring ürünlerinin geniş kitlelere ulaştırılması için önemli bir görev üstleniyor.
NİÇİN FAKTORİNG?
Firmaların alıcı ve satıcı tarafında ticaret hacmi artar.
Şirketlerin vadeli alışveriş imkânları artar.
Firmalar ticari işlem anlamında alıcı ve satıcının takip, tahsilat, kayıt gibi iş yükünden kurtulurlar.
Firmaların büyümesi dış kaynaklar yerine yapılan ticari satışlarla gerçekleşmiş, kaynaklar optimum kullanılmış olur.
Firmaların şirket işlem kayıtları azalır. Çünkü fatura, muhasebe kayıtları faktor tarafından yapılır.
Firmaların bilançolarını sadeleştirir. Stoklar, alacaklar, borçlar azalır bilançolar likit hale gelir.
Firmaların bilançoları likit olduğu için bilanço raytingleri artar, finansal piyasalarda gerek itibar gerekse maliyetler açısından avantajlı hale gelirler.
İthalat ve ihracat tarafında, bütün riskleri faktor üstlendiğinden doğabilecek kur, politik sorunlar, transfer gibi riskler ortadan kalkar.
İhracat işlemlerinde farklı ülkelerdeki alıcılarla ilgili istihbarat ve alıcılara kolay ulaşma imkânı sağlar.