Azerbaycan ve Türkiye arasında stratejik müttefik seviyesine çıkan ilişkiler ekonomi seviyesinde de kendini gösteriyor. Karabağ savaşı öncesinde inşaat, bankacılık, enerji üzerine kurulan ticaret köprüsü, zafer sonrası geçen 3 yılın ardından daha da güçlendi. Karabağ'ın modernize sürecinde Türk şirketlerinin üstlendiği role, bölgedeki yer altı madenlerinin ülke ekonomisine katılması da eklendi. Uzun süredir hizmet ve inşaat ekseninde Türk şirketlerinin üstlendiği projelere şimdilerde ağır sanayi yatırımları, savunma işbirlikleri, yenilenebilir enerji, ilaç sanayisi gibi katma değer ve teknoloji yaratan alanlar da eklendi.
EN BÜYÜK YATIRIMCI
Daha fazla Türk şirketi Azerbaycan'da, Azerbaycanlı firmalar da Türkiye'de şirket kurup üretim yapıyor. Türkiye'de bulunan en büyük yabancı yatırım statüsündeki şirket de Azerbaycan devletine ait SOCAR. Firma 15 yıllık bir süreçte 20 milyar dolara varan yatırım planıyla, en büyük yatırımcılardan biri olmaya devam edecek. Türkiye'de 2 bin 800 Azerbaycan şirketi, Azerbaycan'da ise 5 bin 800 Türk şirketi faaliyet gösteriyor. İki ülke arasında ticaret hacmi 12.5 milyar dolarken, Türk şirketleri Azerbaycan'da 18 milyar dolar değerinde 517 proje üstlendi. Azerbaycan'ın Ekonomi Bakanı Mikayil Cabbarov'un verdiği bilgiye göre son 3 yılda Türk şirketlerin özellikle Karabağ'ın yeniden inşası sürecinde önemli bir rol üstlendi. Bölgenin yeniden modernize edilmesi için Türk şirketler 3.4 milyar dolarlık sözleşme imzaladı.
SADECE YANINDAYIZ
Türkiye'yi haziran ayında ziyaret eden Azerbaycan Ekonomik Kalkınma Bakanı Mikayil Cabbarov ve heyetleri ile görüşen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, aralıkta Azerbaycan'a iadeyi ziyaret gerçekleştirdi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Önümüzdeki dönemde de dost ve kardeş Azerbaycan'ın yanında olmayı tüm imkanlarımızla sürdüreceğiz" diye konuştu. 2. Karabağ Savaşı ve sonrasındaki antiterör harekatının kahraman şehit ve gazilerini minnetle andığını belirten Bolat, "Bu kahramanlar, sadece Azerbaycan'ın değil Türk dünyasının iftihar kaynağı olmuşlar, tarihe şanlı adlarını silinmemek üzere kazımışlardır. Azerbaycan'ın zaferlerini, somut ekonomik başarılara dönüştürerek Azerbaycan halkının ve Türk dünyasının refahını artırmak görevi, hepimize düşmektedir" ifadelerini kullandı.
"AZERBAYCAN'IN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEĞIZ"
Bolat, Azerbaycan'la ilişkilere yönelik, "Önümüzdeki dönemde de dost ve kardeş Azerbaycan'ın yanında olmayı tüm imkânlarımızla sürdüreceğiz. Azerbaycan devleti ve halkının bizim yanımızda olduğunu her zaman hissediyoruz" ifadelerini kullandı. 15 Haziran 2021'de imzalanan Şuşa Beyannamesi ile Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin müttefiklik düzeyine çıkarıldığını hatırlatan Bolat, "Bu yıl 7 milyar dolar ticaret hacmine ulaşacağız. Ülkelerimiz arasında 2021 yılından beri yürürlükte olan tercihli ticaret anlaşması, bir serbest ticaret anlaşması imzalama yolunda önemli bir kilometre taşıdır" dedi.
ENERJİDE YENİ İŞBİRLİKLERİ GÜNDEMDE
Türkiye'den başlayarak
İtalya'ya kadar
uzanan TANAP'ın
kapasitesinin
artırılması konuları
da görüşmeler
devam ediyor.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip
Erdoğan'ın İstanbul
Finans Merkezi
(İFM) konusunda
ortaya koyduğu
vizyon çerçevesinde
doğalgaz, elektrik
ve madenlerin
içerisinde olduğu
daha büyük bir
ticaret merkezinin
kurulması
planlanırken,
İFM'de Azerbaycan
gazının Türkiye
üzerinden
uluslararası
ticarete konu
edilmesi de
planlanıyor.
Türkiye, Trakya
bölgesine
kurulması
planlanan
doğalgaz merkezi
ile Avrupa'nın
en büyük gaz
tedarikçisi olmaya
hazırlanırken,
2024'te kurulacak
merkezin en
önemli partner
ülkeleri Rusya ve
Azerbaycan olacak.
"BAKÜ, ORTA KORİDOR'UN EN ÖNEMLİ KAVŞAK NOKTASINDA"
KARABAĞ'IN imar ve ihyasında Türk şirketlerinin de yer aldığını bildiren Bolat, şu ifadeleri kullandı: "Karabağ'ın çok hızlı bir gelişme sağlamasını bekliyoruz. Zengezur Koridoru'nun açılmasıyla, Türkiye ile Nahçıvan üzerinden Azerbaycan'a kara yolu bağlantısı sağlanacaktır. Böylece Türkiye'den Uzak Doğu'ya Azerbaycan üzerinden hızlı taşımacılık hattının, Orta Koridor'un çok daha işlek olması mümkün olacaktır. Bakü, Orta Koridor'un en önemli kavşak noktasında bulunmaktadır. Böylece İstanbul'dan Bakü'ye, Bakü'den de Türk dünyasına ve Uzak Doğu'ya sürdürülebilir, rekabetçi ve kesintisiz lojistik hat kurulacaktır."