İstanbul inşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, 2019 talepte yaşanan daralma, 2020'de de salgının etkisi ile zor bir dönem yaşandığını söyledi. Konut üreticilerinin mevcut projelerin devamını sağlamak ve finansal dengeleri korumak için maliyet artışlarını özkaynakları ile sübvanse ettiğini belirten Durbakayım, kamu bankalarının düşük faiz kampanyalarıyla sürece destek olduğunu ifade etti. 2021 yılında artan hammadde maliyetleri nedeniyle fiyatların kontrolden çıktığını belirten Durbakayım, "Konut üretim ve finansal maliyetlerin artık konut üreticileri tarafından taşınamayacak derece artması, artan maliyet yükünün bir kısmının konut fiyatlarına yansıması kaçınılmaz oldu" dedi ve şöyle devam etti: "İnşaat sektörünün 2022 yılı ajandasının ana başlığını, konut fiyatları oluşturacak. Sektörün ana sorunu olarak öne çıkan fiyatların direkt bağlı olduğu konut kredi faizleri, maliyet artışları ve azalan konut arzı, önümüzdeki ayların belirleyicisi olacak."
ARSA SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Yeni konut projelerine, bunun için de uygun maliyetli arsaya ve malzeme fiyatlarında istikrara ihtiyaç olduğunu dile getiren Durbakayım, "Öncelikle uygun maliyetli arsa sorunun çözülmesi gerekir. Bunun en iyi yöntemi kentsel dönüşümdür. Başta İstanbul ve İzmir olmak üzere riskli binaların bulunduğu bölgelerde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca standartlaştırılmış kat karşılığı arsa sözleşmeleriyle gerçekleştirilecek projeler önemli bir adım olabilir. Böylece hem deprem riski minimize edilmiş olur hem de konut arzı arttırılır. Şehir merkezlerinde ruhsatlı ve denetim altında inşa edilmiş olmalarına rağmen, inşa edildikleri dönemin yönetmelik şartlarına uymadan inşa edilmiş olan binaların dönüşümü için ise daha dinamik bir yöntem izlenebilir" diye konuştu.
ALTERNATIF ÇÖZÜM
Durbakayım, alternatif çözümün ise olarak söz konusu binalardaki kat maliklerini borçlandırmak sureti ile devlet kaynaklarını kullanarak yerinde dönüşüm yapılması olduğunu söyledi. Durbakayım, şöyle devam etti: "Vatandaşların bütçesinin, böyle bir yerinde dönüşümü karşılayamayacağını göz önünde bulundurmak gerekir. Bu durumda 2 yöntem izlenebilir. İlk olarak dönüşüm yapılacak binalardaki konut metrekare ölçülerinde küçülmeye gidilebilir ve dönüşümün toplam maliyetini karşılayacak bir miktar emsal artışı yapılabilir. İkinci olarak riskli binanın bulunduğu bölgedeki yoğunluğun artmasını önlemek için, - yerinde dönüşümün maliyetine karşılık gelecek ölçüde - dönüşümü yapacak müteahhite düşük yoğunluktaki bir bölgeden kamu arazisi verilip belli standartlarda yeni konutlar yapması sağlanabilir."
GÜVENLİ LİMAN KONUT OLDU
2021 yılında konut satışında 1 milyon 450 bin adet seviyesinin üzerine çıkarak geçen seneki rekoru zorlayacaklarını belirten Durbakayım, "Kredili satışlar yüzde 20'lere gerileyerek son yılların en düşük seviyesine indi. Konut alıcıları, yüksek faiz yükü altına girmek istemedikleri için nakit ödemeyi tercih etti. Diğer bir ifade ile döviz, altın, vadeli mevduat gibi alternatif yatırım araçlarından gayrimenkul sektörüne çok ciddi bir kaynak aktarımı oldu. Yatırım araçlarının oldukça oynak ve riskli hale gelmesi, yatırım sahiplerinin güvenli liman olarak bilinen gayrimenkule yönlendirmeye