Türkiye'de koruma açığı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, "Sigortalanabilir risklerdeki sigortalanmayan kısım, sigorta koruma açığı şeklinde tanımlanabilir. Türkiye'de her doğal felaketin ardından sigortalanabilir varlıklar açısından ciddi bir koruma açığı olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz. Geçen yılki Kahramanmaraş depremleri de bu konuda acı bir örnek oldu. Yaklaşık 106 milyar dolar ekonomik hasar yaşanırken, bu rakamın sadece yaklaşık 6 milyar dolarlık kısmı sigorta tarafından karşılandı. Burada çıkan koruma açığı yaklaşık %95 olarak gerçekleşti. Sigorta farkındalığını ve bu bilinci artırmaya yönelik daha kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmeli. Biz de Maher Holding Sigorta Grubu olarak, bu bilinci toplum geneline yaymak adına yayınlarımız ve etkinliklerimizle farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Özellikle Corpus Sigorta'da riske özel çözümler ile terzi işi sigortacılık yapıyoruz. Diğer yandan ürün geliştirme alanında, ihtiyaçlara özel, geniş kapsamlı sigorta ürünleri sunmaya odaklanıyoruz. Ayrıca sektörün gelişimi ve çözümler üretme çabalarına tam destek veriyor, Quick Sigorta'da dijitalleşme ve inovasyon yatırımlarımızla sigortaya erişimi kolaylaştırarak kullanıcı dostu platformlarla sigorta işlemlerini hızlandırıyoruz" açıklamalarında bulundu.
'KORUMA AÇIĞI %90 SEVİYESİNDE'
Deprem ve selin, ülkemizdeki en büyük katastrofik risklerin başında geldiğini belirten Yaşar, "Marmara, Ege ve Doğu Anadolu gibi aktif deprem kuşaklarında sigortalanma oranı düşüktür. Genel araştırmalar, ülkemizdeki koruma açığının %90 seviyelerinde olduğunu göstermektedir. Kahramanmaraş depremlerinde ise bu oran %95 olarak gerçekleşmiştir. Aynı şekilde Karadeniz Bölgesi, en çok sel riski taşıyan alanlardan biri ancak bu bölgedeki sigorta oranları da %45 seviyelerinde. Örneğin, bir sel felaketinde hasar gören evlerin ve iş yerlerinin çoğu sigortalı olmadığı için kayıplar büyük oranda bireyler veya devlet tarafından karşılanmak zorunda kalıyor. Sel başta olmak üzere dolu, fırtına vb. afetlerin doğrudan etkilediği alanların başında tarım geliyor elbette. Çiftçilerin önemli bir bölümü ya yetersiz sigortalı ya da hiç sigortalanmamış durumda" ifadelerini kullandı.