CISCO'nun "Geleceğin İş Gücü" araştırmasına EMEAR (Avrupa, Orta Doğu Afrika ve Rusya) bölgesinden 10 bin çalışan katılırken, sonuçlar, çalışanların daha fazla söz hakkı talep ettiğini ortaya koydu. Ankete katılanların yüzde 87'sinin bölgesel olarak ofis alanlarını nasıl ve ne zaman kullanacaklarını belirleme konusunda daha fazla kontrole sahip olmak istediğini belirten Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, "Karma bir yaklaşımın ve devam eden dijital iş yeri dönüşümünün uzun vadede en iyi strateji olduğunu gösteriyor. İş dünyasının geleceğinde, her çalışan hibrit olacak ve ister evde ister ofiste çalışsınlar aynı deneyimi hak edecekler" dedi.
MEKANDAN BAĞIMSIZ
Kısa süre önce, hibrit çalışma çağında insanların tercihleri, alışkanlıkları ve teknoloji kullanımı hakkında bilgi sağlayan ilk Küresel Hibrit Çalışma Endeksi'nin bulgularını da açıkladıklarını ifade eden Didem Duru, "Dünyada her ay Cisco Webex aracılığıyla 61 milyondan fazla toplantı gerçekleşiyor. Pandemi sırasında, hareket halindeyken yapılan mobil toplantılar yüzde 300 oranında arttı. Ankete katılanların yüzde 64'ü bir ofise gelmek yerine uzaktan çalışabilmenin, işte kalmalarını veya işten ayrılmalarını doğrudan etkilediği konusunda hemfikir. Ancak işverenlerin hibrit çalışmanın potansiyelini fark edip etmeyecekleri de belirsiz. Çünkü işverenlerin sadece yüzde 47'si şirketlerinin önümüzdeki 6-12 ay içinde ofis yerine herhangi bir yerden çalışmaya izin vereceğini düşünüyor" diye konuştu.
HİBRİT ÇALIŞMA KALICI
"Tüm bu bilgiler bize hibrit çalışma ortamlarının kalıcı olduğunu ve çoğu durumda çalışanların bu yönde bir beklentisi olduğunu gösteriyor" diyen Didem Duru, sözlerine şöyle devam etti: "Yüksek düzeyde dağıtılmış ekiplerle siber güvenlik artık her zamankinden daha önemli bir hal alıyor. Çalışanların, çalışmayı seçtikleri her yerden, her cihazda güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Bu, dosya paylaşımı ve iletişim için Webex gibi güvenli işbirliği çözümlerine yatırım yapmak ve aynı zamanda sorumlu çevrimiçi etkileşimlerin nasıl yürütüleceği konusunda iş gücünü eğitmek anlamına geliyor. Teknoloji yatırımları, potansiyel tehditlere karşı sağlam bir ilk savunma hattı sağlamak için şirketler mutlaka güvenliği işleyişlerinin merkezine yerleştirmeli. Türkiye'de işletmelerin tehditleri önceden öngörmek, bu tehditlerden ders çıkarmak ve olumsuz etkileri azaltmak için her geçen gün daha çok Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi özellikli araçlardan yararlandığını görüyoruz. İş hayatından eğitime, sağlıktan bankacılığa, kamu hizmetlerine kadar hayatımıza dokunan birçok alanda yeni bir 'çağ' başladı ve yeni çağda güvenlik, bulut sistemleri, yazılım ve hizmet öne çıkıyor. "
HIBRIT ÇALIŞMA RISKLERI DE ARTIRDI
HIBRIT çalışma döneminin şirketler için güvenliği daha da ön plana çıkardığını ifade eden Didem Duru, "Çünkü çalışanlar şirket ağlarına uzaktan bağlanarak işlerini yapmak zorunda kaldı. Eğitim, sağlık bankacılık hatta resmi hizmet kurumlarında da aynı ihtiyaçlar doğdu. Cisco olarak ağ güvenliği ve bulut sistemlerini, yazılım tanımlı politikalar doğrultusunda hizmetlerimizi güncel koşulların gereksinimlerini karşılayacak hatta daha da ileri taşıtacak şekilde geliştirdik. Şirketlerin bu süreçte yapmaları gerekenlerin başında alt yapılarını yenileme ve hatta dönüştürmenin yanı sıra, uzaktan çalışma ve uzaktan hizmet taleplerini karşılayacak sağlam ve güvenli donanımlara sahip olmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.