Artvin'in Yusufeli ilçesinde yapımına 9 yıl önce başlanan Türkiye'nin gurur projelerinden biri olan Yusufeli Barajı'nda yarın su tutma töreni öncesi son hazırlıklarını görmek üzere ilçeye gelen Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Karkamış'ta bugün gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden biri öğretmen biri öğrenci ve biri de vatandaş olmak üzere 3 kişiye Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Bakan Vahit Kirişci, yarın tarihe tanıklık edeceklerini hatırlattı.
Bakan Vahit Kirişci "22 Kasım 2022 tarihinde Türkiye'nin en yüksek ve dünyanın da kendi kategorisinde 5. büyük barajının su tutma törenine iştirak edeceğiz. Burada tutulacak sudan üretilecek elektrik ülkemiz için üretimde berekete dönüşsün. Ülkemizin üretimini arttırsın. İnsanlarımızın tarımsal üretim sonrası nasıl gıda ihtiyaçları varsa sanayimizin konutlarımızın elektriğe ihtiyacı var. 558 MGW gibi bir kurulu gücü var. 1.9 milyar kilowat saat da elektrik üretim kapasitesi var. Türkiye'nin elektrik üretiminin yüzde 2'si bu barajdan karşılanacak. Bu elektrik nüfusu 2,5 milyon olan Türkiye'nin 5.büyük kenti olan Antalyamızın elektrik ihtiyacını karşılayabilecek. Yine milli gururumuz Toggumuzun 750 bin adetinin enerji ihtiyacını karşılaması açısından oldukça önemli" şeklinde konuştu.
Bakan Vahit Kirişci: Yusufeli Barajı'nda su tutma işlemi toplam 309 gün sürecek
Baraj gövdesinin 275 metre ile 100 katlı bir binaya eş yükseklikte olduğunu kaydeden Bakan Kirişci "Böylesine muhteşem bir eser yarın hizmete girmiş olacak, su tutulmaya başlanmış olacak. Çoruh nehri üzerinde çok sayıda barajımız var. Bu barajımız kendisinden sonra gelen barajlar için de Yusufeli adeta bir emniyet sübabı gibi hizmet veriyor olacak; kendinden sonra gelen Deriner, Borçka, Artvin ve Muratlı ki bu 4 barajın bugünkü üretimlerinin 695 milyon kilowatt saat daha fazla üretim yapabileceklerini ve elektrik üretim kabiliyetlerini bu manada bu kadar miktar arttırabileceklerini belirtmiş olalım. Bir diğer yönü itibariyle de tabi ki rusubatın diğer barajlara gitmeden Yusufeli'nde tutuluyor olması o barajların ekonomik ömrünü de arttırıyor olacak. Su yerinde tutulmaz ise taşkınlara neden oluyor malumunuz. Taşkınla ilgili de etkileri azaltacak" diye konuştu.
36 MİLYARLIK DEV YATIRIM
Bakan Vahit Kirişci, Yusufeli Barajı'nın Türkiye'nin iftihar edeceği bir proje olduğunu ve ilgili yüklenici firma ile DSİ'nin hakkının da teslim edilmesini istedi. Proje için toplamda 34 milyar liralık bir harcamanın yapıldığını vurgulayan Bakan Vahit Kirişci "Bu para tabi sadece barajın inşası için değil örneğin 110 kilometre yol yapıldı. Bu 110 kilometre yolun 69,2 kilometrelik kısmı devlet il yolu olarak 40 kilometrelik kısmı da köy yolu olarak yapılmış oldu. Bu yollar, tüneller için harcanan paraları da bunun içerisine katmamızda büyük yarar var. Bu barajı ve bu barajın inşasından dolayı bir durumu da ifade etmemiz de yarar var. Bu barajın inşası sırasında yapılan tünel uzunluğudur, viyadüklerdir, köprülerdir Cumhuriyet tarihi boyunca 2002 yılına kadar sadece 50 kilometreden oluşan tünel uzunluğu Türkiye'nin sadece bu barajda 62 kilometre yani bu bile tek başına bu barajın ne kadar anlamlı, ne kadar önemli ne kadar mühendislik harikası olduğunu ifade etmek bakımından yerinde olur diye düşünüyorum. Tabi ki yolları yaptık, köprüleri yaptık, viyadükleri yaptık tünelleri yaptık ama aynı zamanda bu tür projelere bazen yerleşim yerlerinin işte oradan kaldırılmasını gerektirir. Bazen de bunları hiç ihtiyaç duymazsınız. Ama bu proje yerleşim yerini başka bir yere nakledilmesini gerektiren bir projeydi" dedi.
"MİLLET OLARAK, ÜLKE OLARAK NE KADAR İFTİHAR ETSEK AZDIR"
Proje nedeniyle sular altında kalacak ilçe merkezinde ve köylerinde yaşayan vatandaşların mağdur edilmediğine dikkat çeken Bakan Vahit Kirişci, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Vatandaşlarımıza çok çok konforlu hakikaten Türkiye'nin bu konut ve işyeri eğitim yuvaları sağlık tesisleri aklınıza gelebilecek her alanda böyle çıtası standardı en üst düzeyde olan bir yerleşim yeri inşası da gerçekleştirilmiş oldu. Tam 3 bin 205 konut bunun 507'si köylere ait geri kalanın tamamı ilçe merkezindeki vatandaşlarımız kendi konutları olacak. Yine bu konutlardan ayrı 334 adet işyeri yapıldı. Bununda 10 tanesi köylerde 324 tanesi bahsetmiş olduğumuz ilçenin kendi merkezinde oldu. Hastanelerden, okullardan kamunun diğer kurumlarını binalarından onlardan da bahsettim. Vatandaşlarımız buralarda inşallah konforlu bir şekilde yaşayacaklar. Balkonlarına çıktıklarında bu barajın bu barajın su tutmasıyla beraber tabir yerindeyse masmavi bir cephe önlerinde olacak. Gökyüzü mavi, barajın kendisi mavi sağa, sola baktıklarında da yeşili görecekler. Muazzam bir manzara oluşacak. Çevreci bir proje. Çünkü bu barajın kendi alanı içerisinde kalan yani konutları taşımıyoruz. Barajın kendi alanın içerisinde kalan 800 bin metreküp verimli toprağı buradan alıp daha önce 750 dekar olan ama bizim bu son çalışmamızda bin 535 dekara çıkardığımız yerleşim alanını da tarım toprağı olarak taşındı. 800 bin metreküp bunun altını çiziyorum. 5 bin 844 adet burada zeytin, dut ve diğer ağaçlar vardı. Bu ağaçlar yine DSİ ile Orman Genel Müdürlüğü'nün müşterek çalışmasıyla bulundukları yerlerden alındı tekrar o yeni yerleşim yerine taşındı. 14 bin 250 adet eni ağaç dikildi. 72 binin üzerinde de yine dikilecek fidanlarda birlikte tümüne baktığınızda 92 bin 344 adet ağaç dikilmiş ve bunlar artık göğe doğru yükseliyor olacak. Buranın yeşilliğine yeşillik katacak. Fiber optik altyapısından, temiz içme suyuna kanalizasyonunda su arıtma sistemlerine aklınıza gelebilecek çağdaş, modern şehirde en son standartlarda ne varsa bunların hepsi bu proje kapsamında buraya Yusufeli ilçesine ve köylerine kazandırılmış oldu. Gerçekten millet olarak, ülke olarak ne kadar iftihar etsek azdır."
İKİ KÖY 9 GÜN SONRA SULAR ALTINDA KALACAK
"Barajın 9 yıl gibi bir sürede zor tabiat şartlarına rağmen tamamlanmış olması ve artık su tutulmaya başlanmış olması çok önemli" diyen Bakan Kirişci "9 günün sonunda buradaki Yeniköy ile Irmakyanı köyleri 9 gün sonra suyun altında kalacak. Bu köyün son haline görmek isteyenler bu 9 günlük sürede görebilirler. 69 günün sonunda da inşallah ilçe merkezi su altında kalıyor olacak. Toplam 309 gün sürecek. Oldukça uzun bir süreç. 90 günlük bir bekleme süremiz olacak. Ondan sonra da inşallah bizim elektrik deneme üretimi ve esas üretime de geçilmiş olacak. Bizim tahmini takvimimiz 29 Mayıs 2023" ifadelerini kullandı.