Özbekistan Ulaştırma Bakanı İlham Mahkamov'un ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, teşkilata üye Azerbaycan, İran, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ulaştırma bakanları ile üst düzey yöneticileri katıldı. Toplantıda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da hazır bulundu.
Toplantının açılışında konuşan Mahkamov, EİT alanının, ortak tarih, din, kültür ve değerlerle çok büyük fırsatlara sahip bir bölge olduğunu, bugün Teşkilatın, ortak çıkarları temsil eden, muazzam ekonomik potansiyele sahip büyük bir bölgesel yapıya dönüştüğünü söyledi.
Teşkilatın ulaştırma alanındaki aktif çalışmaları sonucunda, üye ülkeler arasındaki ulaştırma ve lojistik bağlantıların önemli ölçüde geliştiğini dile getiren Mahkamov, bunun sonucunda ulaştırma alanında önemli yatırım projelerinin gerçekleştirilmeye başlandığını belirtti.
Bu çerçevede Orta Asya ülkelerinin dünya okyanuslarına erişimlerinde en kısa güzergahın oluşturulması ve bölgenin transit potansiyelinin artırılması amacıyla Çin-Kırgızistan-Özbekistan ve Özbekistan-Afganistan-Pakistan demir yolları inşasına yönelik projelerin hayata geçirilmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü anlatan Mahkamov, "İnşa edilmesi öngörülen Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu, Çin'den Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine giden en kısa rota olacak ve mevcut mesafe 900 kilometre, mal teslim süresi de 7-8 gün daha kısalacak." dedi.
"TRANSİT KARA YOLU GEÇİŞ BELGESİ KOTALARINI KALDIRMAMIZ GEREKMEKTEDİR"
Bakan Uraloğlu da EİT ülkeleri olarak önemli bir nüfus ve ekonomi potansiyeline sahip olduklarını, bu büyük potansiyelin hayata geçirilmesi için işbirliği ve dayanışma iradesiyle ortak güçlerinin açığa çıkarılması gerektiğini vurguladı.
"Kullanılmaya hazır bu gücün itici unsuru olarak ulaştırmayı görmeyi arzu ediyoruz." diyen Uraloğlu, ülkeler arası kara yoluyla geçiş prosedürlerinin, taşımacılıktaki artış karşısında kolaylaştırıcılıktan uzak kaldığını, başta geçiş belgeleri olmak üzere yaşanan bu sıkıntıların ticareti engellemesine izin vermeyeceklerini belirtti.
Uraloğlu, taşımacılığın ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak, taşıma maliyetlerini azaltmak için Teşkilat bünyesinde ortak menfaate olacak bütüncül yaklaşımın benimsenmesi ve hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu doğrultuda dost ülkelerimiz arasında taşımaları serbestleştirmek amacıyla ikili ile transit kara yolu geçiş belgesi kotalarını kaldırmamız gerekmektedir. Teşkilata üye ülkeler arasındaki fiziki bağlantının en önemli ve stratejik bileşenlerinden olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir yolunun, bölgenin ekonomik kalkınması ve refahı için ehemmiyeti büyüktür. Nisan 2016'dan itibaren aldığımız tedbirler sonucunda, ortak ve ulusal transit rejimlerinde demir yoluyla basitleştirilmiş usulde taşıma yapabiliyoruz."
Böylece yaklaşık 50 konteynerlik bir trenin sınır geçiş işlemlerinin, elektronik entegrasyonla gümrük idaresine gitmeden 5 ile 7 dakika arasında gerçekleştirilebilmesini sağlayan bu sistemin, ticarette hız ve verimliliği beraberinde getirdiğini anlatan Uraloğlu, Orta Koridor üzerinde demir yolu hattından yapılan yük taşımalarında 2 yıl önce ortak taşıma belgesinin kullanımına başladıklarını, bu belgeyle hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayarak koridorun rekabetçiliği için önemli bir adım daha attıklarını söyledi.
"HAZAR GEÇİŞİNİN ETKİN, VERİMLİ VE EKONOMİK HALE GETİRİLMESİNE YOĞUNLAŞTIK"
Uraloğlu, bölge ülkeleriyle Orta Koridor'un bir diğer önemli bileşeni Hazar geçişinin, etkin, verimli ve ekonomik hale getirilmesine de yoğunlaştıklarını belirterek, "Lojistik operasyonlarda sorun teşkil eden yüksek geçiş ücretleri ve düzensiz sefer konularını ortak çabalarımızla ivedilikle çözeceğimize ve Hazar geçişlerini arzu ettiğimiz rekabetçi güzergaha dönüştüreceğimize eminim." değerlendirmesinde bulundu.
Teşkilat bünyesinde yürütülen çalışmaların tamamlayıcısı olan ilave işbirliklerini de geliştirdiklerine değinen Uraloğlu, "Örneğin Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan olarak geçen yıl bir araya gelerek Orta Koridoru destekleyici 56 maddelik eylem planı belirledik." dedi.
Uraloğlu, bölge ülkeleri için Zengezur bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktığını ve bu bağlantının Kafkasya'daki normalleşme için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, "Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak bu bağlantının hayata geçmesinin tüm bölgeyi birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağına inanıyorum. Tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın bağlantılarıyla birlikte bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile çalışıyoruz." diye konuştu.
"2053'E KADAR YAKLAŞIK 168 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPMAYI PLANLAMAKTAYIZ"
Bakan Uraloğlu, ülkedeki demir yolu taşımacılığına özel önem verdiklerine işaret etti.
Bugün Türkiye'de demir yolunun taşımacılıktaki yüzde 4 olan payının 2029'da yüzde 11'in üzerine çıkarılmasını, 2053'te yaklaşık yüzde 22 gerçekleşmesini hedeflediklerini dile getiren Uraloğlu, böylece ülkedeki demir yolunun yük taşımacılığındaki payının 2053'e kadar 7 kat artacağını belirtti.
Yurt dışına yük taşımacılığında da demir yolunun payını 10 kat artırmayı amaçladıklarını bildiren Uraloğlu, "Ulaştırma altyapısına 2002'den bu yana yaklaşık 194 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bundan sonra da 2053'e kadar yaklaşık 168 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlamaktayız. Bu planımızda en büyük payı, demir yolu altyapısını geliştirmek için ayırdık." ifadesini kullandı.
TAŞKENT DEKLARASYONU VE ÇEŞİTLİ ANLAŞMALAR İMZALANDI
Toplantının ardından EİT Ulaştırma Bakanları 12. Toplantısı sonuçlarına ilişkin Türkiye-İran-Özbekistan ve Türkmenistan arasında ulaşım koridorlarının işlevinin artırılmasını öngören Taşkent Deklarasyonu imzalandı.
Ayrıca "Özbekistan-Türkmenistan-İran-Türkiye" ulaştırma koridorunun daha da geliştirilmesi, Afganistan üzerinden Güney Asya ülkelerine erişim sağlayan ulaşım koridorunda kargo taşımacılığının oluşturulması, Hazar Denizi üzerinden alternatif ulaşım koridorunun geliştirilmesiyle ilgili anlaşmalara da imza atıldı.