Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ATO Congresium'da düzenlenen EKO İKLİM Zirvesi'ne video konferans yoluyla katıldı.
Zirveye, Fransa'da dijital dönüşüm, net sıfır ekonomi ve iklim finansmanı konularının görüşüleceği OECD Çevre Bakanları Toplantısı nedeniyle katılamadığını belirten Kurum, zirveyi düzenleyen Ankara Ticaret Odası'na ve Başkan Gürsel Baran'a, katılımcılara ve panelistlere teşekkürlerini iletti.
Kurum, son 200 yıldır küresel çevrenin kirletilmesi, doğal kaynakların tahribi, bilinçsiz tüketimle tabiata geri döndürülemez zararlar verildiğini vurgulayarak, "Dünyamızda son 20 yılda 7 bin 500 büyük doğal afet gerçekleşmiş, ne büyük acıdır ki 1,2 milyon insan hayatını, bu afetlerde yitirmiştir. Bu felaketler küresel ekonomiyi vurmuş, olumsuz etkisi de tam 3 trilyon doları aşmıştır." diye konuştu.
İklim değişikliğinin, Türkiye'de son yıllarda giderek etkisini ve şiddetini artırdığını, Giresun, Ordu, Rize, Bartın, Sinop ve Kastamonu'da sellerin, Antalya ve Muğla'da yangınların yaşandığını anımsatan Kurum, Türkiye'de son 20 yılda eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma, enerjiden çevre ve şehirciliğe kadar hemen hemen her alanda büyük bir başarı hikayesinin yazıldığını söyledi.
Bu başarının, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum noktasında da gösterilmesi mecburiyetine işaret eden Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Yeşil Kalkınma Devrimi ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefini ortaya koymasının, Türkiye için yeni bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
"ULUSAL EMİSYON TİCARET SİSTEMİ'Nİ KURACAĞIZ"
Türkiye'nin bugün, toplumun her kesiminin fikrini alan, şeffaf, katılımcı, verimli bir gayretin içerisinde olduğunu dile getiren Kurum, Türkiye'nin ilk İklim Şurası'nın düzenlenmesinin, bunun en kıymetli nişanesi olduğunu kaydetti.
Şuraya, akademisyenlerden özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarından sanatçılara, çiftçilerden iş insanlarına kadar 1000'i aşkın katılımcı ve panelistin iştirak ettiğini belirten Kurum, İklim Şurası'nın 7 temel başlıkta, 217 tarihi politika önerisiyle tamamlandığını ifade etti.
Ekonomi ve iklim özelinde öne çıkan, özel sektörün beklediği 7 önemli başlığı paylaşan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi için ihtiyacımız olan Ulusal Yeşil Finans Stratejisi'ni inşallah 2023 yılının sonuna kadar tamamlayacağız. İkincisi kamu, özel sektör ve akademisyenlerimizden müteşekkil İklim-Finansman Çalışma Grubu'nu 2022 yılının ilk yarısı bitmeden kuracağız. Üçüncüsü ise İklim-Finans Çalışma Grubumuz, sektörlerimizin ihtiyaç duyacağı finansman ve teşviklere ilişkin kriterleri belirleyecek ve özel bir rehber hazırlayacak. Dördüncü olarak, yeşil kredi, yeşil fon, yeşil finansal kiralamaya dair uluslararası standartlarda uyumlu altyapıyı da inşallah 2024 yılı başına kadar kurmuş olacağız. Beşincisi ise yeşil ve sürdürülebilir yatırımların finansmanını en yüksek seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bunun için de, yeşil tahvil, kira sertifikası ve diğer sermaye araçları piyasalarını ulusal çapta geliştireceğiz. Altıncısı iklim değişikliğinin etkilerine karşı kırılgan sektörlerimizi koruyacağız. Potansiyel tüm riskleri bu çerçevede belirleyeceğiz ve buna göre hareket edeceğiz. Yedinci olarak da Avrupa Yeşil Mutabakatına ki baktığınızda ticaretimizin şu an yüzde 50'den fazlasını Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz, dolayısıyla bu mutabakata güçlü bir uyum sağlamak için Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi'ni kuracağız. Karbon fiyatlama mekanizmasından elde edilecek gelirle de sanayicimizin temiz üretimlerini destekleyeceğiz."
"YEŞİL DÖNÜŞÜM GİBİ BÜYÜK BİR DEVRİMİ, YİNE BU MEDENİYETİN VARİSLERİ GERÇEKLEŞTİRECEK"
Bakan Kurum, 500 yıl önce tarihin ilk çevre nizamnamesini yayımlayan ve 600 yıl önce hayvanlar için hastaneler kuranın Türk medeniyeti olduğunu vurgulayarak, "Şuna yürekten inanıyorum ki Yeşil Dönüşüm gibi büyük bir devrimi de yine biz, yine bu medeniyetin varisleri gerçekleştirecektir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Güçlü bir Türkiye için, 'İklim Dostu Ekonomi Seferberliği' artık başlamıştır. Türkiye, bu seferberliği zirveye taşımak için yenilenebilir enerji, iklim dostu şehircilik gibi katma değeri yüksek sektörlere artık tüm gücüyle yönelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, güçlü altyapısıyla 2053'te 'Dünyanın Yeşil Ekonomi Merkezi' olacaktır." sözlerini sarf etti.
EKO İKLİM Zirvesi'ndeki tüm katılımcılara ve Türkiye'nin yeşil kalkınma devrimine en kıymetli katkıları sağlayacağına yürekten inandığını ifade eden Kurum, programda emeği geçen herkesi tebrik ederek, başarılar diledi.