Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önderliğinde, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından 19 Mart 2018 tarihinde onaylanan Madencilikte İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi'nin (MİSGEP) kapanış toplantısı düzenlendi. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün de ana yararlanıcı kurum olduğu toplantı, madencilik sektöründe proaktif yaklaşıma dayalı iyileştirilmiş çalışma koşullarının desteklenmesi, toplumsal farkındalığın arttırılması ve tüm paydaşların konuyla ilgili bilgi seviyelerinin geliştirilmesi yoluyla daha iyi çalışma koşullarının oluşturulması amaçlandı.
Madencilikte sağlık, güvenlik ve iş barışının geliştirilmesiyle Türkiye iş gücü için insana yakışır işlerin oluşturulmasının ana hedef olarak belirlendiği projede, 135 meslek lisesi öğretmenine 3 günlük eğitim verildi ve 10 bin maden çalışanına sağlık taraması yapıldı. Öte yandan, gezici tırlarla Türkiye'deki farklı maden ocaklarındaki yaklaşık 10 bin çalışana iş sağlığı ve güvenliği temasıyla tiyatro gösterileri yapıldı, 30 bine yakın insana da iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.
Toplantıda bir açılış konuşması gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, her yıl yaklaşık 2 milyondan fazla insanın işe bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybettiğini belirterek, Bakanlık olarak istihdamı artıracak yeni çalışma alanlarının oluşmasına fırsat verecek adımlar attıklarının ve alanların güvenliğini sağlama ve riskleri en aza indirgeme noktasında çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
İş sağlığı ve güvenliği söz konusu olduğunda ilk akla gelen mesleklerden birisinin madencilik olduğunu belirten Bakan Işıkhan, "Öncelikle insani olarak, sonra da çalışma alanımız gereği en fazla önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Maden işçilerimizin güvenliği ve refahı bizim için her şeyden daha önemlidir. Dolayısıyla tek bir çalışanımızın dahi; icra ettiği mesleğin risklerinden etkilenmediği, can ve sağlık tehlikesi yaşamadığı bir çalışma hayatı hepimizin asıl hedefi ve ortak arzusudur" diye konuştu.
"TÜM PAYDAŞLARIMIZI DAHİL EDEREK ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONSEYİ'Nİ KURDUK"
Bakan Işıkhan, her alanda olduğu gibi, İş Sağlığı ve Güvenliği alanında da ortak akıl ve istişare odaklı bir çalışma prensibinden yana olduklarını söyleyerek, "Bu alanda başarılı olmak, çalışanların, işverenlerin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının kısacası çalışma hayatının tüm unsurlarının katılımı, iş birliği ve koordinasyonunu gerekli kılıyor. Bakanlık olarak tüm paydaşlarımız ve diğer kurumlarla koordinasyon içerisinde çocuklarımızdan ve gençlerimizden başlayarak, bu konudaki farkındalığı artıracak, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü zihinlerde yerleştirecek kampanyalar ve projeler yürütüyoruz. Bu doğrultuda, tüm paydaşlarımızı dahil ederek Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi'ni kurduk. 2012 yılında yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, bu anlayışın bir eseridir. Bu kanunla iş sağlığı ve güvenliği alanı müstakil bir kanun düzenlemesine kavuşmuş oldu. Yine bu kanunla, iş sağlığı ve güvenliği alanında, uluslararası norm ve gelişme standartlarıyla uyumlu bir sistem kurmuş olduk" ifadelerine yer verdi.
"ASGARİ ÜCRETİN; MADENDE ÇALIŞANLARA EN AZ 2 KAT OLARAK UYGULANMASINI SAĞLADIK"
İşverenlere, çalışanlarına daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sunmaları için teşvik uygulamalara da yer verdiklerini kaydeden Işıkhan, şöyle devam etti:
"10'dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işletmelerimize, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde kullanılmak üzere maddi olarak devlet desteği sağlıyoruz. 10'dan fazla çalışanı olan çok tehlikeli işletmelerimiz için, iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir teşvik uygulaması olarak; 3 yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmezse, işsizlik sigortası işveren payını üç yıl süreyle yüzde 50 indirimli olarak alıyoruz. Maden ocaklarındaki kazalarda hayatını kaybedenlerin, SGK'ya borçlarının silinmesini, hak sahiplerine ölen sigortalıya ilişkin koşullar aranmaksızın ölüm aylığı bağlanmasını, anne ve babalarına şartsız aylık bağlanmasını ve ölen madencilerin yakınlarından birinin kamuda istihdam edilmesini sağladık. 2008 yılı Ekim ayından sonra ilk defa madenlerin yeraltı işlerinde çalışmaya başlayanların 55 olan emeklilik yaşını 50'ye düşürdük. Asgari ücretin; madende çalışanlara en az 2 kat olarak uygulanmasını sağladık."
"PROJE KAPSAMINDA 23 BİN MADEN ÇALIŞANINA EĞİTİM VE SAĞLIK GÖZETİMİ SAĞLADIK"
Projeyle özellikle madencilik sektörü başta olmak üzere çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği şartlarını iyileştirmeyi, Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği standartlarını yükseltmeyi, bu alandaki farkındalık ve bilinç düzeyini geliştirmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekleyen Işıkhan, "Proje kapsamında 23 bin maden çalışanına eğitim ve sağlık gözetimi sağladık. 625 işverene eğitim verdik. Yine içerisinde; mühendis, öğretmen, iş güvenliği uzmanı ve öğrencinin de bulunduğu 3 bin 885 paydaşa eğitim verdik. Farkındalık artırma etkinlikleriyle bin 100 vatandaşımıza, 114 STK, KOBİ ve yerel paydaşımıza da ulaşmış olduk. Bu çerçevede saha çalışmalarımız neticesinde etki analizi raporumuz hazırlanarak bu alanda bir de çalıştay gerçekleştirdik" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından 'Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında İSG Merceğinden Geleceğe Güvenle Bak' fotoğraf yarışması ödül töreni düzenlendi. Yarışmada dereceye giren fotoğrafçılar ödüllerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'dan aldı. Programa, Bakanlar Işıkhan ve Bayraktar'ın yanı sıra İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Fatih Bilal Alodalı, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Mali İşbirliği Başkanı Odoardo Como ve AB Mali Yardımlar Dairesi Başkanı Ömer Faruk Cantekin katılım sağladı.