Avrupa Birliği'nin motoru Almanya'da yeni yıl öncesi ekonomik sorunlar ve siyasi belirsizlik ülkeyi zor bir yola soktu. Almanya ekonomisi, 2024'ün üçüncü çeyreğinde yüzde 0.1'lik minimum büyüme ile resesyona yaklaştı. Ülke, 2023'teki yüzde 0.3'lük düşüşün ardından 2024'te de daralması öngörülen tek G7 ekonomisi haline geldi. İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH'nin neredeyse yüzde 30'unu oluşturan Alman sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetine ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarına kadar birçok nedenden dengesini kaybetmiş durumda. Hemen her gün Alman sanayisini sırtlayan dev şirketler iflas ediyor. On binlerce kişi işsiz kaldı.
200 YILLIK ŞİRKETLER BATIYOR
Kriz en çok da otomotiv sektörünü vuruyor. Ülkede son olarak 200 yıllık bir Alman otomotiv efsanesi olan Gerhardi Kunststofftechnik GmbH iflas etti. 1796 yılında kurulan Gerhardi Kunststofftechnik GmbH, Almanya'da 3 ve ABD'deki 1 fabrikasında otomobiller için parça üretiyordu. Ekim ayında Avrupa'nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen'in (VW), şirketin merkezinin bulunduğu Almanya'daki 10 fabrikasından üçünü kapatmayı planladığı belirtilmişti. Kapısına kilit vuran şirketler arasında otomotiv devi Federnfabrik Erwin Lutz, Galeria Kaufhof mağazaları, turizm şirketi FTI Touristik ve ünlü giyim grubu Esprit gibi tanınmış firmalar da yer alıyor. 2024 sonu itibarıyla Almanya'da 22 bin 400 kurumsal iflasın yaşanması bekleniyor.
2025'TE REKOR KIRACAK
Kredi bürosu, Creditreform'a göre, bu sayı 2015'ten bu yana en yüksek seviye. Bir önceki yıl bu sayı 17 bin 814'tü. Almanya'daki şirket iflaslarının sayısının 2025'te rekor seviyeye çıkabileceği belirtiliyor. İflasların sayısı son dönemde özellikle hizmet sektöründe (yiyecek-içecek sektörü, perakende ve inşaat) önemli ölçüde arttı. Şu ana kadar cirosu 10 milyon euroyu aşan 160'tan fazla şirket iflas açıkladı. Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis), verilerine göre, eylülde de iflas başvuruları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13.7 yükseldi. Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH) de temmuz-eylül döneminde toplam 3 bin 991 şirketin iflas başvurusunda bulunduğunu ve bunun son 14 yılda tek bir çeyrekte kaydedilen en yüksek iflas sayısı olduğunu bildirdi. Ifo Enstitüsü'nün anketine göre, hiçbir sektör 2025 konusunda pek iyimser değil. Sipariş yetersizliğinden sıkıntı çeken inşaat sektörü kötümser, perakende ve sanayide de görünüm kötü.
İFLASLAR NEDEN ARTTI?
Bir yandan Çin pazarını kaybeden firmaların yeni tehdidi de ABD'den geldi. Mevcut seçilmiş Başkan Donald Trump'ın, AB'den yapılan tüm ithalata yüzde 10-20 gümrük vergisi uygulamak istiyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı olan ülke. Almanya'nın ihracatının yaklaşık yüzde 10'u dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'ye gidiyor. Alman Otomobilciler Birliği (VDA) verilerine göre, geçen yıl Almanya'dan ABD'ye yaklaşık 400 bin otomobil ihraç edildi. 2024'ün ilk yarısında ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli alıcısı oldu.
KATMA DEĞERLİ ÜRETIM HÂLÂ ÇOK YÜKSEK
Sanayide katma değerli üretim 2024'te 771.5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Sanayide kişi başına katma değer 9.3 bin dolara ulaşması öngörülüyor.
Sanayide çıktının 2024 yılında 2.3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
Kişi başına çıktı miktarı 10.1 milyon dolar.
Üretimde işletme sayısı 2024'te 229 bine ulaştı.
2024'te sanayide çalışan sayısının 8.26 milyona ulaşması bekleniyor.
İstihdam oranı yüzde 26.9 olarak öngörülüyor.
İşgücü verimliliğinin 2024 yılında 300 bin dolara ulaşması öngörülüyor.
DEİK: TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ KRİZDEN ÇIKARIR
Almanya ile ekonomik ilişkilerde çatı kuruluş olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk- Alman İş Konseyi de Almanya'nın ekonomisindeki kriz için çok farklı bir formül geliştirdi. Türkiye ile işbirliği krizden çıkmak için en kolay adım olarak değerlendiriliyor. Hafta başında Almanya'ya temaslarda bulunmak için giden Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, DEİK'in formülünü şu sözlerle paylaştı: "Enerji ortaklıkları: Türkiye'nin Orta Doğu ve Hazar enerji kaynaklarına olan stratejik yakınlığı, Almanya'nın enerji çeşitlendirme hedeflerine katkı sağlayabilir. Yenilenebilir enerji projelerinde ortaklık bölgesel enerji güvenliğini artırabilir. Temiz enerji konusunda Türkiye'nin Almanya ile işbirliğinde ciddi bir potansiyel var. Almanya'nın yapay zeka ve dijital dönüşüm uzmanlığı ile Türkiye'nin büyüyen sanayi kapasitesi birleştirilerek, ortak projelerle küresel rekabet gücü artırılabilir. 2023 yılında 49.8 milyar euro ticaret hacmine ulaşan iki ülke, otomotiv, makine ve elektronik gibi sektörlerde işbirliğini daha da genişletebilir."
BEKLENTİLER KÖTÜYE GİDİYOR
ALMANYA'NIN önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) Surveys'in Başkanı Klaus Wohlrabe, SABAH'ın sorularını yanıtladı. "Alman ekonomisi iki yıldır krizde" diyen Wohlrabe, "2024 yılında GSYİH'de de bir düşüş görmemiz muhtemel. 2025 yılı için görünüm biraz olumlu. Ancak beklentiler eskisinden çok daha kötümser. Şirketler tarafında hâlâ belirsizlikler var. Trump'ın sonuçta ne yapacağı belli değil. Yeni Alman hükümetinin nasıl oluşacağını bekleyip görmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. Anketlere göre, iflasların artmaya devam edeceğini varsaydıklarını belirten Wohlrabe, "Birçok şirketin ekonomik durumu zor. Bu nedenle durgunluk sırasında iflasların artması şaşırtıcı değildir. Ifo anketlerine göre şirketlerin yüzde 7.3'ü şu anda ekonomik varlıklarının tehdit altında olduğunu düşünüyor. Bu da daha fazla şirketin iflas edeceği anlamına geliyor. Ancak işten çıkarma duyurularının çoğu aynı zamanda ekonomideki dönüşümden (elektrikli ulaşım teknolojileri) ve karbonsuzlaşmadan da kaynaklanıyor" dedi.
ÇİN EN KÂRLI PAZARDI
Alman otomotiv sektörünün yaşadığı sorunları "Çeşitli nedenlerin bir karışımı" olarak değerlendiren Wohlrabe, "Bir yandan üreticiler kendi başarılarına yaslandılar. Avrupa'daki işler zaten durgun olmasına rağmen, uzun bir süre boyunca Çin'de çok iyi kârlar elde ettiler. Kovid- 19 krizi sırasında daha yüksek fiyatlar uygulayabildikleri için önemli kârlar da elde ettiler. Aynı zamanda elektromobiliteye yatırım yapma konusunda da başarısız oldular ve bu da artık olumsuz sonuçlar doğuruyor. Henüz iyi bir konumda değiller. Bu arada Çin çok büyük ilerleme kaydetti. Artık iç pazarlarının teknolojik liderleri konumundalar. Alman şirketlerinin pazar payı giderek düşüyor. Çin önemli ölçüde rakip olarak yetişti. Artık Avrupa'da da kendilerine yer edinmeye çalışacaklar. Bu zor olacak ama kârlar dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin'de sağlanıyor" dedi.