Dünya genelinde olmasa da 'al-kullan- dönüştür', yani döngüsel ekonomiye geçişin izlerini görmekten mutluluk duyuyoruz" dedi. Bundan 20-30 yıl önce, "Geri dönüşüm düşüncesi yerleşmeli" temennilerinde bulunduklarını hatırlatan Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün, bütün dünyanın gıptayla baktığı, ödül vermeye doyamadığı, insanlık tarihinin en büyük çevre seferberliklerinden birini, Sıfır Atığı, Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde, tüm insanlığa sunuyoruz. Daha yapacak çok işimiz var. İnşallah şimdi tüm tecrübelerimizin daha güçlü şekilde aksiyona dönüşeceği güçlü bir döneme adım atıyoruz. Cumhurbaşkanımız, ekim ayında, Türkiye Yüzyılı'nın temel parametrelerinin başında sürdürülebilirliğin geldiğini ifade ettiler. Evet, Türkiye Yüzyılı'nda sürdürülebilirliği kesintisiz kılacağız. Sosyal, ekonomik ve çevresel konularda önemli etkiler yaratan her projeyi, her insanımızı, her akademik çalışmayı Türkiye Yüzyılı yatırım planlamalarının önceliği yapacağız. Bu çerçevede Meclisimizle birlikte kapsamlı bir İklim Kanunu yapıyoruz. Yaptığımız her konutu, iklime duyarlı, enerji verimli ve yüzde 100 sıfır atık hassasiyetiyle inşa ediyoruz."
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BÜYÜK ENGEL
Kurum, bu olumlu kavramın karşısındaki en büyük engelin ise, hiç şüphesiz ki küresel iklim değişikliği olduğunu ifade etti. Kurum, "Jeopolitik istikrarsızlıklar, siber güvenlik, enerji ve bulaşıcı hastalık riskleri doğal kaynak ve biyoçeşitlilik kaybı, düzensiz göç, su kıtlığı, finansal ve makroekonomik bozulmalar dünyayı bekliyor" dedi. Bugün kutuplarda buzulların hızla eridiğine işaret eden Kurum, şunları kaydetti: "Ülke büyüklüğünde orman yangınları çıkıyor. Bulaşıcı hastalıklar insanlığın en büyük tehdidi olmaya devam ediyor. Sadece çevresel bir sorunla değil, bir ekonomi, bir kalkınma sorunuyla birlikte yaşadığımızı artık tüm açıklığıyla anlamak zorundayız. İklim krizi noktasında, insanın hem mağdur hem fail hem maktül hem suçlu olduğunu bilmek durumundayız."
MEDENİYETİN KALBİNİN ATTIĞI YER
MURAT Kurum, "Bugün başkentler başkentinde, medeniyetimizin kalbinin attığı yerdeyiz, İstanbul'umuzdayız. Eyüp Sultan Hazretleri'nin manevi huzurlarındayız" dedi. Eyüp Sultan Hazretleri'nin iyinin, doğrunun, güzelin, faydalı olanın herkese ulaşması için mücadele etmenin temsili olduğunu söyleyen Bakan Kurum, şöyle devam etti: "İstanbul'umuz ise bu büyük şahsiyetin güzel niyetlerinin toprağa ve taşa bürünmüş halidir."
DÜNYANIN BAHTIDEĞİŞTİ
EINSTEIN'IN 'Hayat, bisiklete binmeye benzer. Dengede durabilmek için sürmeye devam etmelisiniz' sözünün artık bir karşılığı olmadığını söyleyen Bakan Kurum, "İnsanoğlu durmalı, şehrin, kendisinin ve dünyanın bahtının değiştiğini artık fark etmelidir" dedi. Tarihimizin şahidi olan ağaçlarımızı, doğal alanlarımızı, en güzel, en el değmemiş halleriyle geleceğe taşıdığımıza işaret eden Kurum, şöyle devam etti: "İnsan, doğa ve çevreyi buluşturan bir anlayışla yaptığımız millet bahçelerimizi fidanlarıyla buluşturuyor, yutak alan kapasitemizi artırıyoruz. Ülkemizin masmavi göllerini, akarsularını, denizlerini Sıfır Atık Mavi Seferberliği'yle temizliyoruz. İyi tarım ve yenilenebilir enerji uygulamalarını teşvik ediyoruz."