ABD halkı 5 Kasım 2024'te gerçekleşecek başkanlık seçimlerinde büyük bir karar verecek. Özellikle ekonomide çok zıt bakış açılarına sahip olan iki aday seçim döngüsüne çoktan girdi. Her iki adayın bulundukları partiler ve kişilikleri, piyasaların farklı senaryolar çalışmasına neden oldu. Adayların gündemleri, örneğin enerji, parasal politikalar veya ticaret politikası ile ilgili olarak temel farklılıklar gösteriyor.
TABAN TABANA ZIT POLİTİKA
Harris, ABD'nin yeşil geçişini güçlendirmeyi ve şirketler ile yüksek gelirli insanlar üzerindeki vergilendirmeyi artırmayı planlıyor. Trump ise çevre harcamalarını önemli ölçüde azaltmayı, daha fazla yerli petrol ve gaz üretimi için teşvikler getirmeyi ve vergi oranlarını düşürmeyi vaat ediyor. Dahası, Trump temiz enerji, çip ve demir çelik gibi mallara yakın zamanda getirilen tarifelerin ötesinde, özellikle Çin'e yönelik yeni sıkılaştırmalar öneriyor.
ORTA SINIFI GÜÇLENDİRECEK
Başkan Yardımcısı Kamala Harris ise orta sınıfı güçlendiremeyi hedefliyor. Gıda fiyatları, vergiler, konut ve sağlık masraflarına odaklanan bir dizi yeni ekonomik öneriyle ortaya çıktı. Harris, fiyatların marketlerde kontrol altına alınmasını hedefliyor. Göreve geldiği ilk 100 gün boyunca, gıda üreticileri ve marketler için önerilen federal fiyat artış sınırlamalarını Kongre'ye göndermeyi de vadediyor.
KONUT VE İLACA MÜDAHALE
Harris, dört yıl boyunca 3 milyon yeni konut inşa edilmesini talep ediyor. Bunun "Amerika'daki ciddi konut açığını" hafifleteceğini söylüyor. Ayrıca, uygun fiyatlı kiralık konut inşa eden işletmeler için 40 milyar dolarlık bir inovasyon fonu sağlayacak. Medicare ve diğer federal programların ilaç üreticileriyle reçeteli ilaçların maliyetini düşürmek için müzakere etmesine olanak tanıyan Biden yönetiminin çabalarını hızlandırmak istiyor. 2026'dan itibaren en pahalı ve en yaygın kullanılan ilaçların fiyat etiketlerini yaklaşık yüzde 40 ila 80 oranında düşürmeyi hedefliyor.
GÜÇSÜZ TRUMP DAHA ETKİLİ
Güçsüz bir Cumhuriyetçi Parti liderliğindeki senaryoda Kongre'nin 2017 vergi yasası kapsamındaki kişisel vergi kesintilerini uzatması ve daha yüksek kamu harcamalarına izin verdiği, başkanın ise başkanlık yetkilerini kullanarak göçü azaltıp Çin ve AB'ye tarifeler uyguladığı varsayılıyor. Bu politika değişiklikleri, GSYİH seviyesini yüzde 0.6'da tutuyor. 2027 sonu ve 2028 başında enflasyona etkisi ise ilave 0.3 puan. Güçlü bir Trump senaryosunda ise daha sert tedbirler ile etkiler de artıyor. Bu senaryoda, enflasyon daha da yüksek olurken, artan ticaret savaşlarında kaynaklı yüksek vergilerden gelir artacak. Büyüme ise yüzde 1.8'e kadar düşürüyor.
PİYASA BEKLENTİSİ YÜKSEK
Borsalar ise ABD başkanlık seçimleri öncesinde oynaklıkta artış bekliyor. Bu belirsizlik, zaten yüksek olan makroekonomik belirsizliğe eklenecek. Trump'ın seçilme olasılığının daha yüksek olması ABD tahvil piyasasında oynaklığı artırıyor, hisse senedi fiyatlarını yükseltiyor ve petrol fiyatını düşürüyor. Trump kazanırsa perakendeciler, büyük tüketim malları üreticileri zarar görebilecek hisseler arasında. Teknoloji devleri de zarar görecek. Ancak bu sektörler dışında piyasanın geri kalanı eski performansı nedeniyle Trump'ın gelişinden umutlu. Harris kazanırsa Amerikan yapımı çelik, kereste ve çimento hisseleri yükselecek. Sanayi, çip ve teknoloji sektörü ise olumlu etkilenecek.