İklim değişikliği ve olağanüstü hava koşullarının yanında özellikle son yirmi yılda artan tüketim çılgınlığı gıda ihtiyacını artırıyor. Tarım sistemleri, bozulan araziler ve fazla su tüketimi sebebiyle gıda talebini yakalamaya çalışırken, şehir içinde topraksız dikey tarım yatırımları artmaya başladı. Antalya'daki üretim İstanbul'a da sıçradı. Yatırımcılar da bu alanlara devasa yatırım bütçeleri ayırmaya başladı. Tarım teknolojileri girişimlerinden Plant Factory, 10 milyon euro değerleme üzerinden 2 milyon euroluk ilk yatırımını aldı.
DRAGOS'TA KURULDU
Dört farklı yatırımcıdan yüzde 20 hisse karşılığında toplamda 2 milyon euro yatırım alan Plant Factory, kendi geliştirdiği teknoloji ile ilaçsız ve besin değeri yüksek gıdaları şehir çiftliklerinde üretiyor. İlk şehir çiftliği PF001'i Dragos'ta konumlayan Plant Factory, tesis sayısını artırarak tüm Türkiye'de üretim yapmayı hedefliyor. Şehir içinde tarımsal üretimi elverişli kılan Plant Factory, topraktan, güneşten ve yatay alandan bağımsız üretim teknolojileri geliştiriyor. Bu sayede birim m2 alanda ortalama 315 kat daha verimli üretim yapabiliyor. Doğa dostu teknolojisi, donanımlı mühendis alt yapısı ve Ar-Ge yatırımları ile Türkiye'de tarımın geleceğini şekillendirmeyi hedefleyen firma, kendi geliştirdiği dikey tarım teknolojisini dünyaya ihraç etmek için de çalışmalarını sürdürüyor. Yatırım süreci sonrasında kurucu ortaklar; Halil Beşkardeşler, Ahmet Güney, Anıl Sönmez ve Emre Kaynar süreçle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştılar: "Kovid-19 salgını ile birlikte gıda güvenilirliği ve sürdürülebilirlik ülkemiz ve dünya gündeminin en önemli sorunlarından biri oldu. Temiz içerikli gıdaların, mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanarak yaşam alanlarına en yakın yerlerde üretilmesinin ihtiyaç değil, bir zorunluluk halini aldığını düşünüyoruz. 2015'te başlamış olduğumuz yolculuğumuz 2021 yılı itibarıyla önemli bir noktaya geldi. Kapalı alan dikey tarım sistemleri konusunda, kendi geliştirdiğimiz donanım ve yazılım altyapımız sayesinde hem deneysel boyutta hem de sanayi ölçeğinde üretim yapabiliyoruz. Sürekli iterasyonlar ile mevcut üretim reçetelerimizi daha verimli hale getiriyoruz. Geçen yıl devreye aldığımız PF001 tesisimiz, teknolojik altyapımızı ve tarımsal üretim yeteneklerimizi test etmemize olanak sağladı. Tesis, şirketimizin tarımsal üretimde taahhüt verebilme gücüne sahip olduğunun önemli bir göstergesi. Kasımda tesisleşme ve büyüme planlarımıza İstanbul ile başlıyoruz. Tamamlamış olduğumuz yatırım turu, Türkiye'nin en değerli tarım firması olma misyonumuz için önemli bir adım. Bu doğrultuda ilk günden itibaren girişimimizi destekleyen ailelerimize, çalışanlarımıza ve danışmanlarımıza, en önemlisi değerli yatırımcılarımıza teşekkür ederiz.''
SERA CENNETİNDE DE VAR
Seraları ile ünlü Antalya'da da önemli bir bitki fabrikası bulunuyor. Cantek Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Hakan Karaca, çok fazla tarım ilacı kullanımı nedeniyle sağlıksız ürünler elde edildiğini ve bunun da atık sularla çevreye zarar verirken aynı zamanda canlı hayvanların yaşam alanlarını bozduğunu söyledi. Karaca, bitki fabrikaları ile Türkiye ve dünya tarımında yepyeni bir dönemin başladığını hatırlatarak, "Bitki fabrikalarındaki devrim yeşil yapraklı bitkilerle başladı. Marul, roka, tere, ıspanak fesleğen gibi yeşil yapraklı bitkilerden sonra yapılacak Ar-Ge çalışmalarıyla bunların arkasından çilek, mantar, domates, biber, patlıcan gibi ürünlerin yetiştirilmesi sağlanacak" şeklinde konuştu.
TEKNOLOJİ İHRAÇ EDİLECEK
CANTEK Grup Yönetim Kurulu Başkanı Can Hakan Karaca, dünyada özellikle de Afrika'da gıdaya erişim konusunda sıkıntılar yaşandığını belirterek, bu sorunun çözümsüz olmadığını kaydetti. Güneşe, zirai ilaca ve fazla suya ihtiyaç duymayan bitki fabrikalarının seralardan sonra '4. bitki devrimi' (Tarım 4.0) olduğunu anlatan Karaca, şöyle devam etti: "Sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıdaya ulaşmak dünyamız için çözümsüz değil. Cantek Grup olarak, gıda koruma ve soğutma teknolojileri ile insanlık ve doğa için çalışıyoruz. Farminova bitki fabrikaları ile tarıma doğallığı geri getiriyoruz. Bunun yanında yeşil teknolojiyle üretimi ve verimliliği hiç olmadığı kadar artırıyoruz."