Pandeminin ardından Batılı firmaların vazgeçilmez tedarikçisi konumuna yükselen Türkiye, ardı ardına dünya devlerinden aldığı yatırımlarla dikkatleri üstüne çekmeye başladı. Son yatırım haberi de Alman moda devi Hugo Boss'tan geldi. 22 yıl önce İzmir'de kurduğu takım elbise fabrikasıyla Türkiye pazarına adım atan şirket, hedef büyüttü. Ülkemizde olmaktan son derece mutlu olduklarını söyleyen Hugo Boss AG Operasyondan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Haiko Schafer, "22 yıldır buradayız. İlerisi için çok net planlarımız var, Türkiye'deki operasyonu büyütmek istiyoruz. 3-4 yıl içinde İzmir'deki fabrikamızın kapasitesini iki, hatta üç katına çıkarmayı planlıyoruz" dedi. Dünyadaki en büyük üretim tesisleri konumundaki, 3.300 kişinin çalıştığı İzmir'deki fabrikalarında ilave 2022 sonuna kadar 1.000 kişilik istihdam yaratmayı hedeflediklerini açıklayan Schafer, "Hedefimiz önümüzdeki 5 yılda iş hacimimzi iki katına çıkarmak" dedi.
EN FAZLA ALIM YAPTIĞIMIZ ÜLKE
Türkiye'nin işgücü verimliliğinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken şirketin COO'su Schafer, "22 yılda İzmir'e toplam 90 milyon euroluk yatırım yaptık. 2022 yıl için yapacağımız 4 milyon euroluk yatırım, bugüne kadar yaptığımız yıllık ortalama yatırımın yüzde 30 üstünde olacak" diye konuştu. Ege Serbest Bölgesi'nde yer alan üretim tesislerini büyütmeye odaklanacaklarını anlatan Schafer, satın alma yaptıkları ülkeler arasında Türkiye'nin bir numara olduğunu kaydetti: "En fazla ürünü değer olarak buradan satın alıyoruz. Ayda iki basamaklı milyon euroluk alım yapıyoruz, önümüzdeki yıl bu rakam üç basamaklı olabilir. Şu anda Türkiye bizim için en önemli kaynak ülke durumunda. Tedarik zincirimizin yüzde 40'ı EMEA bölgesinden geliyor. Yakın tedarike daha da odaklanacağız, bu bölgeden yaptığımız tedarik oranını yüzde 60 artıracağız. Aynı oran Türkiye alımları içinde geçerli olacak."
STRATEJİK ORTAKLARIMIZ VAR
Türkiye'den tedariklerinin önümüzdeki dönemde daha da artacağının altını çizen COO Haiko Schafer, artan lojistik maliyetlerine karşın Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığı ile ciddi bir avantaj sunduğunu vurguladı. Bu nedenle Türkiye'de yaptıkları doğrudan üretimin yanı sıra farklı firmalarla da çalıştıklarını kaydeden Schafer, şunları anlattı: "Türkiye'den ağırlıklı olarak örgü ürünleri, dokuma pantolon alıyoruz. Bu kapsamda yaklaşık 10 firma ile stratejik iş ortağımız var. Burada tercihimiz çok sayıda tedarikçiyle çalışmak değil, daha az sayıda stratejik ortaklık ile ilerlemek yönünde."
ÇİFT VARDİYALI SİSTEME GEÇİLDİ
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9 artışla 1 milyar 948 milyon dolar, ocakeylül döneminde de yüzde 22.3 artışla 14 milyar 810 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, talep artışı sektöre çifte rekor getirdi. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe, "Küresel tedarik zincirindeki değişimin pozitif etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. Sektör, eylülde yüzde 81 ile salgın öncesinin kapasite kullanım oranlarına yaklaştı. İhracata çalışan firmalarda kapasite kullanımı yüzde 85'in de üzerine çıktı. Bazı firmalar, siparişlere yetişebilmek için vardiyalı sisteme döndü" diye konuştu.
DÜNYA DEVLERİ 'TÜRKİYE' DİYOR
Polonyalı hazır giyim markası LPP ve İsveçli mobilya perakendecisi IKEA Türkiye'ye yönelik yatırım planları açıklarken, Alman ilaç şirketi Boehringer Ingelheim ve Belçikalı paketleme şirketi DW Reusables da Türkiye'de yeni yatırımlara imza attı. Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim Konfederasyonu'nun (EURATEX) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hadi Karasu, Polonya ve İtalya'daki çok sayıda firmayla Türkiye'de üretimi görüştüklerini belirtti. Karasu, online satışın kaçınılmaz hale gelmesinin yeni tedarik zinciri ihtiyacını doğurduğunu kaydetti.