Marketlerdeki fahiş fiyatlarla ilgili Ticaret Bakanlığı denetimleri ve Hal Yasası hazırlıkları devam ederken en ekonomik ve doğal alışverişin adresi bostanlar ve doğal tarım arazileri oldu. Bostanlardaki bazı ürünlerin fiyatıyla marketlerin sattığı ürünler arasında en az dört kat fark olduğu görüldü.
300 DÖNÜM ALANA EKİLİYOR
İstanbul Yedikule'deki bostanlarda yetiştirilen sebzeler, zincir marketlere göre 4-5 kat daha ucuz. Bölgede, 300 dönümlük alanda 33 bahçıvan bostan ekiliyor.
Yedikule Bostancılar Derneği Başkanı Dursun Kaplan'ın da, Yedikule sur dibinde 12 dönümlük bostanı bulunuyor. Yetiştirdikleri sebzelerin hem taze hem ucuz hem de doğal olduğunu belirten Kaplan, bunları marketlere göre en az dörtte bir fiyatına vatandaşlara sattıklarını söyledi.
DOĞAL GÜBREDEN ORGANİK ÜRÜN
Kaplan, "Bostanımızda mümkün olduğunca doğal gübreden organik ürünler yetiştiriyoruz. İstanbul'un bir çok bölgesinden gelen müşterilerimiz var. Bostanda ürettiğimiz ürünlerle marketler arasında en az dört kat fark var. Çünkü biz ürettikten sonra pazarcılar ve marketler gelip bizden alıyorlar" dedi.
Ürünleri alan market ve pazarcıların üzerine afaki kârlar koyduğunu belirten Dursun, alış ve satış arasındaki fiyat farklarını şöyle anlattı: "Biz onlara domatesi 5 TL'ye veriyoruz, onlar 8-10 TL'ye satıyor. Bizde roka, tere, nane, yeşil soğanı 1 TL. Markette 3 TL'ye. Bizde maydanoz 0.75 lira. Pazar ve markette 2 TL. Kıvırcık ve marul 2 TL, dışarıda 8 ila 10 TL arasında. Semiz otunu biz 2 TL'ye satıyoruz, onlar 5-7 TL'ye... Salatalık, patlıcan, taze fasulye, kabak, biber bizde 5 lira. Marketler 5 TL'ye aldıkları salatalığı 10, biberi 10, patlıcanı 12, fasulyeyi 29.90 ve kabağı 10 TL'ye satıyorlar."
ARACILAR DA VAR
İşin içine zaman zaman da aracıların girdiğine dikkat çeken Dursun, "Bizim ürettiğimizi aracılar 1 TL'den alıp üzerine 1 TL ekleyip markete satıyorlar. Onlar da 2 TL ekleyip vatandaşa 3-5 TL'ye satıyorlar. Vatandaş markete gideceğine bostandan direk aldığında doğal, kaliteli, taze ürünü dört kat daha ucuza sahip olacak. Ayrıca sağlıklı da beslenecek. Çünkü hayvan gübresini organik olarak kullanıyoruz."
500 KİŞİ BURADAN EKMEK YİYOR
İstanbul'un sur dibi olarak bilinen 300 dönümlük alanda 33 bahçıvanın bostancılık yaptığını belirten Dursun Kaplan, "Ben İstanbul'da 30 yıldır sur dibi bostancılığı yapıyorum. Benimle birlikte 33 bahçıvan İstanbul'a toprağa ekim yapıp mahsül alarak vatandaşlara doğal ve organik ürün yetiştiriyor. Bunları da uygun fiyatlı veriyor. Burada bahçıvanlar ve pazarlarda bu ürünleri satanlarla birlikte 500 kişi ekmek yiyor. Üretime katkıda bulunuyor. Bostanda yetişen kara lahana pazı, maydanoz, yeşil soğan, roka ve tere gibi sebzeler ucuz fiyatları ile marketlerin ateş pahası olan fiyatları karşısında vatandaşlara can simidi gibi yetişiyor" ifadelerini kullandı.
ORGANİK TARIM EĞİTİMİ VERİLİYOR
Geleceğin tarımda olduğunu ve bir çok üniversiteden öğrencisinin bostanda eğitim gördüğünü belirten Dursun Kaplan, "Yaşanan doğal afetler ve iklimsel değişiklikler nedeniyle gelecek tarımda görünüyor. İstanbul ve çevresindeki verimli toprakların çiftçilerle buluşturulup organik tarımın teşvik edilmesi gerekir. Üniversitelerden dahi öğrenciler bostana gelerek organik tarımın uygulamalı eğitimini görüyorlar. Gelen öğrenciler arasında çileğin yerde yetiştiğini görüp, 'Biz bunu ağaçta yetişiyor sanıyorduk' diyerek şaşıran var. Böyle gençlere rastlayınca üzülüyoruz. Yıllar önce Langa bostanı, Yedikule Gögüs Hastanesi'nin bulunduğu alan, Rum Hastanesi'nin bulunduğu alan ve Yedikule'nin bulunduğu surların arka kısımlarında da topraklar ekilirdi. Yedikulenin arka kısımları yıkılıp harabe şekilde bırakıldı. Bostancılara izin verilmedi. İstanbul'un merkezinde son yeşil ve ekili alan burası kaldı" dedi.