Ekonomide temmuz ayında cari açıktan kapasite kullanım oranına, ihracattan reel kesim güven endeksine kadar hemen hemen tüm verilerde yakalanan güçlü ivme devam ederken, piyasalar da bu tabloya seyirci kalamadı. Türk Lirası, 25 Haziran'dan bu yana dolar karşısında en fazla değer kazanan para birimi oldu.
ZİRVEDEN TEPE TAKLAK
TL, 25 Haziran'dan bu yana dolar karşısında yüzde 5.31 prim yaparken, dolar dün 11 Haziran'dan bu yana ilk kez 8.30 TL'nin altına geriledi. Dolarda 8.80 ile tarihi zirvenin görüldüğü tarihten bu yana yaşanan kayıp yüzde 5.8'e çıktı. 9.85 liraya gerileyen euro ise 10.61'in görüldüğü 3 Haziran'dan bu yana yüzde 7.2 düştü.
ŞİMDİ HEDEF 8 TL'NİN ALTI
Dolardaki bu gerileme, Türk ekonomisini sadece döviz-faiz ve enflasyon üçgenine hapsedip üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme temelli asıl fotoğrafı saklama çabasındaki kriz lobisinin, "Dolar 10 liraya gidiyor" naralarını da kursaklarına tıkadı. Öyle ki, önceki gün bir rapor yayınlayan Commerzbank, doların önümüzdeki dönemde 8 liranın altına gerileyeceğini vurguladı. Aşılamanın hızlanması ve yabancı ilgisinin devam etmesi halinde, dolardaki düşüşün hızlanacağı, kısa vadeli hareketlerin aldatıcı olabileceği vurgulanıyor.
7'NİN ALTI MÜMKÜN MÜ?
Son 4-5 yıllık dönem baz alındığında Türk varlıklarının emsallerine göre iskontolu olduğuna vurgu yapılırken, özellikle borsanın olması gereken seviyenin yüzde 60 altında olduğuna dikkat çekildi. Son 5 yılda yerel para birimleri bazında bakıldığında ise TL'nin olması gereken değerin yakalaşık yüzde 35 altında işlem gördüğü, dolayısıyla uzun vadede istikrarın korunması ve jeopolitik bir riskin doğmaması halinde 7 liranın altının mümkün olduğu belirtiliyor.
ART ARDA 5. GÜN DÜŞÜŞ
Analistler, genişlemeci para politikalarının süreceğine ilişkin beklentilerin dolar endeksini baskılamaya devam ettiğini kaydederek, yurt içinde açıklanan enflasyon verileri sonrası sıkı para politikasının devam edeceğine yönelik tahminlerin Türk Lirası'nı desteklediğini ve doların düşüşünü üst üste 5'inci işlem gününe taşıdığını söyledi.
TÜRK LİRASI NİÇİN DEĞER KAZANIYOR?
ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı sonrası Başkan Powell'dan gelen piyasa dostu açıklamalar ve erken parasal sıkılaştırma olasılığının zayıflaması.
Yabancı yatırımcıların çıkış işlemlerinin durması ve özellikle tahvil-bono tekrar alıma geçmesi. Yabancılar 25 Haziran'dan 19 Temmuz'a kadar geçen 5 haftanın tamamında tahvilbonoda net alım yaptı.
Bu dönemde 334 milyon dolarlık net alım gerçekleştirildi.
Kısıtlamaların kaldırılması ile birlikte turizm gelirlerinde bu yıl 20 milyar dolara ulaşılacağı beklentisinin güçlenmesi. Haziranda yabancı turist sayısının yüzde 853 arttı.
İhracatta, 201 milyar dolarla yıllık bazda Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırılması. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 82.7'ye çıkması.
Cari açık mayısta 31.8 milyar dolarla 8 ayın en düşük seviyesine gerilerken, yılın geri kalanında cari fazla verileceğine ilişkin beklentilerin güçlenmesi.
Mevduatta dövize geçişin yavaşlaması ve TL'yi destekleyen stopaj teşviğinin uzatılması. 19 Mart 2021'de 255.8 milyar dolar olan döviz hesaplarının büyüklüğü, 29 Temmuz 29021 itibarıyla 255.3 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Merkez Bankası'nın döviz rezervlerindeki iyileşme. Nisanda 87.4 milyar dolara kadar inen brüt döviz rezervi, 19 Temmuz'da 104.4 milyar dolara ulaştı.
IMF dün 650 milyar dolarlık rezev para birimi tahsisini onaylarken, buradan Türkiye'nin payına 6.5 milyar dolar düşecek. Bu da brüt rezervi artıracak.
Yabancı ülke merkez bankalarıyla yeni bir swap anlaşması beklentisi.
Merkez Bankası'nın sıkı para politikası.
SIKI PARA POLİTİKASI
GCM Yatırım Araştırma Müdürü Tuğberk Çitilci, TL'de dün yaşanan yükselişte açıklanan enflasyon rakamlarının ardından bir faiz indirimi senaryosunun bu yıl devreden çıkmasının etkili olduğunu söyledi. Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da enflasyon rakamlarının ardından Merkez Bankası'nın sıkı para politikasına bağlı kalacağı beklentisinin TL'yi desteklediğini söyledi.