Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile Kanal İstanbul Projesi kapsamında inşa edilecek ilk köprünün temeli geçen ay atıldı. İstanbul Boğazı'nın doğal ve kültürel yapısının uluslararası deniz taşımacılığının olumsuz etkisinden korunmak, deniz trafiği güvenliğini sağlanmak için hayata geçen bir suyolu projesi olan Kanal İstanbul aynı zamanda çevresinde kurulacak yerleşim alanlarıyla kentsel dönüşüm sürecine katkı sağlayacak.
SAĞLIKSIZ YAPI STOKU
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul projesinin çevresinde oluşturulacak 'Yenişehir Deprem Rezerv Alanı' ile çevre ilçelerdeki sağlıksız konut stokunu tamamen bitirilmesini hedeflediklerini açıklamıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Kanal İstanbul için hazırlanan raporda da projenin dönüşüme katkısına dikkat çekildi. Türkiye'nin yüzde 66'sının deprem riskli alanlarda yer aldığı ve toplam nüfusun yüzde 71'inin bu alanlarda yaşadığı belirtilen raporda, "İstanbul'da da yaklaşık 5.9 milyon konut bulunmakta, bunların 1.5 milyonu riskli durumda. 300 bini acilen dönüşmeli" denildi. Raporda, Yenişehir'e ilişkin şu ifadelere yer verildi: "Kanal İstanbul Proje bölgesinde, yaklaşık 33 bin hektarlık alanda, 6306 sayılı kanun kapsamında ilan edilen Yenişehir rezerv yapı alanının temel hedefi, yoğunlaşmış sağlıksız, köhneleşmiş, riskli haldeki binalarda yaşayan vatandaşlarımızın daha güvenli ve sağlıklı bir şehirde yaşayabilmesine yayılmasını sağlamak."
AKILLI ŞEHİR VURGUSU
Yenişehir Rezerv Alanı'nın 7 etaptan oluştuğu belirtilirek, "Projede, akıllı şehir modelini yansıtan bir kentsel tasarım ve planlama süreci yürütülüyor. Kanal çevresinde kurulacak akıllı şehir, Çin'in Şangay eyaletinde inşasını sürdürdüğü Todtown'la; Mısır'daki 21 yeni yerleşim bölgesi olarak tasarlanan Yeni Kahire'yle; Paris'te 8.6 milyon metrekarelik karma kullanımlı bir merkez olarak inşa edilmeye başlanan Europa City'yle; Tokyo'daki Shibuya Station'la, Londra'daki The Batter Sea dönüşüm projeleriyle rekabet edecek" denildi.
HAFRİYAT NE OLACAK?
Peki Kanal İstanbul'un inşası sırasında ortaya çıkan hafriyat ne olacak? Proje alanındaki çalışmalar sonucu çıkacak hafriyat miktarının 1.17 milyar m3 olduğunu belirtilirken bu soruya şöyle cevap verildi: "Çıkan hafriyat İstanbul'un hafriyat döküm sahalarına dökülmeyecek. Kanal İstanbul'un kıyı şeridi boyunca yapılacak olan yollar kullanılacak, şehir içi yollar kullanılmayacak. Kanal İstanbul inşaatı sırasında TEM ve E-5 trafiğe kapanmayacak. Dolayısıyla hafriyatın İstanbul için kirlilik oluşturması söz konusu değil."
YABANCIYA SATIŞ SADECE % 0.35
Raporda Kanal çevresine yeni nesil bir şehircilik uygulaması gerçekleştirileceği, bu kapsamda karşılıklı iki akıllı şehir inşa edileceği ifade edildi. Şehirlerdeki nüfusun maksimum 500 bin olacağı belirtilen açıklamada, "Buraya yeni nüfus gelmeyecek, kentsel alan büyük oranda deprem dönüşüm kapsamında kullanılacak. Yine İstanbul'a kayıtlı nüfusun içerisinden ve İstanbul'un nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerdeki vatandaşlar burada ikamet edecek" denildi. Kanal İstanbul çevresindeki arsaların büyük oranda yabancılara satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilirken, "294 milyon 263 bin 748 metrekarelik proje alanı içerisinde yabancılara ilişkin 1 milyon 15 bin metrekarelik ana taşınmaz alanı mevcut. Bu miktar yüzde 0.35'e karşılık gelmektedir" tespiti yapıldı.