Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, "Müsilaj sorunu ekonomik, turizm, balıkçılık ve sağlık alanlarını etkileyen bir durum. YÖK olarak bu konuya ilişkin bir bilimsel seferberliği başlatmamız icap ediyor" dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Marmara Denizi'ndeki müsilaj (deniz salyası) sorununa ilişkin, "Yükseköğretim Kurulu'nun nezdinde akademik dünyamız bu konuda hem eylem hem de bilimsel olarak bir seferberlik yürütme kararlılığında." dedi.
Prof. Dr. Saraç başkanlığında, üniversitelerin ilgili fakültelerinin dekanları ve sahada konuya ilişkin çalışmalar yürüten akademisyenlerin katılımıyla Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorununa ilişkin YÖK'te düzenlenen "Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununa Yönelik Akademik Çalışmaların Değerlendirme Toplantısı" başladı.
Toplantıda yaptığı konuşmada Saraç, bugün ülkenin gündeminde haklı olarak yer tutan bir çevre ve hatta ekonomik sorunun görüşüleceğini belirtti.
Özellikle son yıllarda Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında görülen müsilajın sadece görsel kirliliğe sebep olmadığına işaret eden Saraç, bu durumun aylarca denizin üst tabakasında kalarak balıkçılığı etkilediğini ve ekonomik kayıplara da sebep olduğunu söyledi.
Saraç, burada bünyesinde hastalık yapıcı bakteri ve virüs bulundurması nedeniyle bir sağlık sorununun da meydana gelebileceğinin bilincinde olunması gerektiğini dile getirerek, müsilaj sorununun aslında ekonomik, turizm, balıkçılık ve sağlık alanlarını etkileyen bir durum olduğunun altını çizdi.
İklim değişiklikleri, sıcaklığın artması ve kuraklığın konuda etken faktörler arasında sayıldığına işaret eden Saraç, "Ekolojik tahribatlara sebep olması, floral faunayı değiştirmesi gibi ağır sonuçlar doğurabilecek, deniz yüzeyini örten bir müsilaj oluşumundan bir an önce kurtulmak için sonuçlar üretmek üzere var gücümüzle ve bilimsel bir zeminde çalışmamız icap ediyor." diye konuştu.
"MARMARA DENİZİ'NİN EN ÖNEMLİ VE AYRICALIKLI ÖZELLİĞİ BİR ULUSAL DENİZ OLMASI"
Saraç, Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 30'unun Marmara Denizi'nin çevresindeki il ve ilçelerde yaşadığını ve Türkiye sanayisinin önemli bir bölümünün de bu denizin çevresinde konumlanmış durumda olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu iki temel neden Marmara'nın daha kolay kirlenmesine neden oluyor. Mücadelemizde bu konuyu da dikkate almamız gerekiyor. Marmara Denizi, insan sağlığı ve birçok ekosistemi etkilemesi açısından önemli bir iç deniz konumunda. Ayrıca Marmara Denizi'nin en önemli ve ayrıcalıklı özelliği de bir ulusal deniz olması.
Bütün bu özellikler nedeniyle gerek ilgili bakanlığımız gerekse Yükseköğretim Kurulu'nun nezdinde akademik dünyamız bu konuda hem eylem hem de bilimsel olarak bir seferberlik yürütme kararlılığında. Malumlarınız akademik bünyemizde alanla ilgili 30 fakülte, 42 araştırma merkezi ve 6 enstitü bulunuyor. Ayrıca YÖK olarak su bilimlerine kaydolan ve ilk üç sırada bu programlara yerleşen öğrencilerimizi de destekliyoruz, başarı bursu veriyoruz. Bu destekleri daha da ileri boyuta taşıyacağız."
"CUMHURBAŞKANIMIZ BUGÜN BU ÇALIŞMA GRUBUNU KABUL EDECEK"
"Burada tüm hocalarımızı dinleyeceğiz, önerilerini dikkate alacağız ve çıktılarını ilgili makamlara ileteceğiz." diyen Saraç, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu çalışma grubunu kabul edeceğini bildirdi.
Saraç, "Bizzat kendileri bu çalışma grubundan, bu toplantının çıktılarıyla alakalı bilgi alacak." dedi.
Alanında uzman akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen toplantıda, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melek Okyar ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Salihoğlu süreçle ilgili sunum yapacak.