Tam 50 yıl önce eşi Fikret Öztürk'le öğretmenlikten istifa ederek Mersin'de açtıkları küçük bir madeni yağ dükkânı ile iş hayatına atılan OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk, ülkenin kalkınma hamlesine omuz veren en önemli girişimci kadınlardan biri. Şu sıralar yeni yatırımlara kafa yoran Öztürk, "Bugüne kadar ülkemize birçok yatırım yaptık, yapmaya devam edeceğiz. İşleri kapatıp yurtdışına yerleşir misin deseler 'hayır' derim. Burası bizim ülkemiz, şirketlerimiz de bu ülkenin şirketleri. Paramızı bu buradan kazandık bu buraya harcıyoruz, harcamaya da devam edeceğiz. Daha yapacağımız çok şey var" dedi. Antalya'daki otelleri Regnum Carya'da bir araya geldiğimiz Öztürk'le yatırım planlarını konuştuk...
Pandemiden dolayı İstanbul'dan uzaksınız... Neler yapıyorsunuz?
16 Mart'tan bu yana Bodrum'da kendimizi izole ettik. Mecbur kalmadıkça bir yere gitmedik. Çocuklar da geldi yanımıza. İşleri online olarak yürüttük. Teknolojik altyapımız güçlü olduğu için işlerimizi hiç aksamadan yürüttük. Hatta akaryakıt satışında pazar payı olarak ikinci sıradaydık, bu dönemde birinci sıraya çıktık.
Liderlik bu dönemde nasıl geldi?
Pandemi döneminde istasyonlarımızı tercih sebebi yapacak pek çok şeye sahip olmamız bizi öne çıkardı. En başta da hijyene önem veren bir firma olmanın büyük avantajlarını yaşadık. Hijyenik hizmet alacağı, güvenilir yerler arayan tüketiciler bizi tercih etti. Yıllardır hijyen konusunda yaptığımız çalışmalar satışlara yansıdı. Biz 20 yıldır insanlara sürekli hijyen konusunda bir şeyler söylemeye çalıştık, bizim 20 yılda başaramadığımızı minicik bir mikrop başardı. Temiz Tuvalet kampanyamızın çok faydasını gördük.
HAYATIMDA KEŞKELERİM YOK
Pandemi size neler öğretti?
İlk olarak yarının bugün olduğunu gösterdi bize. Bir anda yarınla ilgili bütün ümitlerimiz, hayallerimiz, yapmayı hedeflediğimiz her şey durdu ve şaşkına döndük. Yaptığım her şey için de 'iyi ki bunları yapmışım' dedirtti. İyi ki dolu dolu yaşamışım, keşkelerim yok. Yapmak istediğim her şeyi yaptım.
15 aydır uzaktan çalışıyorsunuz... İşe gitmeyi özlediniz mi?
Çok özledim... Hatta bir rahatsızlığım sebebiyle İstanbul'a gittiğimde işyerime uğradım, gözlerim yaşardı. Odama girdiğimde çiçeklerimin masamın beni beklediğini gördüm. Pandemi biter bitmez döneceğim İstanbul'a. Ben insana değmeyi, sıcak ilişkiyi severim. Dijital toplantılar beslemiyor beni. Duygu alışverişi bambaşka...
UYKU DIŞINDA HEP ÇALIŞIYORUM
Grup olarak kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
1971'de 2 kişi olarak çıktığımız bu yolculukta, bugün tüm Türkiye'yi kucaklayan kocaman bir aile olduk. Geniş bir aileyiz. İşe girdiğim ilk bir ay dışında hep çevremden sevgi, ilgi ve destek gördüm. Tamamen erkek sektörü olduğu için ilk başta yadırgandım. Biz Türkiye'de karıkoca dayanışmasına en güzel örneğiz. Ben hâlâ yatırım ve istihdam düşünüyorum. Girişimcilik ruhu ayrı bir şey. Değişim taraftarı olan ve fark yaratmayı seven bir insanım. Uyku saatleri dışında hep çalışıyorum. Ben hayattan böyle besleniyorum. Hatta pandemi başladığında strese bağlı olarak bir ayda yedi kilo verdim.
ARABAYLA İŞE GİDERKEN OPET'İ KURDUK
Eşi
Fikret Öztürk'le iki idaealist öğretmen olarak iş hayatına atıldıklarını söyleyen Nurten Öztürk, OPET'in kuruluş süreci ile ilgili şu bilgileri verdi: "Meslekten ayrılmamız ciddi bir karardı. Eşim 9, ben 13 yıl öğretmenlik yaptım. Küçücük bir madeni yağ dükkânı ile işe başladık. Çünkü başka iş yapmaya yetecek paramız yoktu. Mersin'deki Ataş Rafinerisi'nden madeni yağ alıp-satmak en kolay iş geldi bize. Kısa sürede işimiz toptana dönüştü. Dağıtım şirketleri bize akaryakıt bayilikleri verdi. Ticaretin T'sini bilmezken işin içine girdim. Mersin'de yeteri kadar büyüyünce İstanbul'a gitmeye karar verdik. Bir gün arabamızla işe giderken eşim kendisine sektörde 'dağıtım şirketi gibi adam' dediklerini söyledi. Bir anda 'Neden bir akaryakıt şirketi kurmuyoruz ki' dedik. O gün yolda şirketimize OPET ismini koyduk, işe gelince de kuruluş işlemlerini başlattık. Aynı yıl şirketi kuduk. İç işlere ben, dış işlere eşim baktı. Eşimin 45 gün evde akşam yemeği yemediği zamanları bilirim. Alnımızın akıyla çalıştık, hiçbir zaman kolay kazanca tevessül etmedik."
HİJYEN OLMADAN HİZMET OLMAZ
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu'nun başkansınız aynı zamanda. Burada başlattığınız İşimiz Temiz projesi nasıl gidiyor?
Başkan olur olmaz hemen tüm Türkiye'yi saracak bir hijyen seferberliği başlatalım dedik ve İşimiz Temiz projesini başlattık. Çok güzel gidiyor. Pandemide büyük mağduriyet yaşayan küçük işletmeleri eğiterek daha tercih edilir hale getirmek tercih sebebi yaratmak adına güzel bir proje. Hijyen ön plan çıktığı için proje çok ilgi gördü. Hijyen olmadan hizmet olmaz.
ALMAK VE VERMEK DENGESİ ÖNEMLİ
Türkiye sizi sosyal sorumluluk projeleri ile de tanıdı...
SOSYAL sorumluluk projelerinin başlaması halkla aramızdaki duygusal bağı geliştirdi. Projelerimizle 20 milyondan insanın hayatına dokunduk. Dokunmakla kalmadık, ülkede bir değişim ve fark yarattık. Dolayısıyla da ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmanın gururunu yaşıyoruz. Almak ve vermek dengesini iyi kurduk. Bizim kadar sosyal sorumluluk projelerine bütçe ayıran şirket yok Türkiye'de. Her yıl 3.5-5 milyon dolar bütçe ayırıyoruz.
TURİZM SEKTÖRÜ ÇOK HASSAS BİR TERAZİ
Akaryakıt dağıtım işinin yanı sıra turizm sektöründe de yatırımlarınız var...
Turizmde ilk tesisimiz Regnum Carya Otel'i 2014'te açtık. Aynı yıl G-20 Zirvesi'ne ev sahipliği yaptık. Burası ilk açıldığımız günden itibaren kalite arayanların tercih ettiği bir yer oldu. Çıtayı hep yüksekte tuttuk. Turizm işi aile olarak hoşumuza gitti, çok sevdik. Zor ama bu konuda da kendimize güveniyoruz. Biz aile olarak işkoliğiz çünkü. Bu nedenle önümüze bir iş kolu geldiği zaman hemen heyecanlanıyoruz. Hepimiz turizmi sahiplendik. Bulgaristan'da kayak otelimiz var. Bekleyen projemizlerimiz var. Yurtiçi ve dışında yatırım planlarımız var. Ancak resmin biraz netleşmesini bekliyoruz.
Turizmde doluluklar nasıl gidiyor? Pandemi etkisini ne oranda hissediyorsunuz?
Son kapanmaya kadar doluluklar gayet iyi gidiyordu. Şu an doluluklar yüzde 70'ler seviyesinde. Normalde bu zamanlarda 90'ları aşardık. Kapanmaya bağlı rezervasyon iptalleri oldu. Ruslar'ın gelememesi bizi çok etkiledi. Antalya için hatta bütün Türkiye için Ruslar çok önemli. Bu nedenle gelsinler istiyoruz. Ancak şu anda birçok ülkeden otel müşterilerimiz var. Turizm çok hassas bir terazi, kırılgan bir sektör. Pandemiden kaçıp dinleneyim diyen yerli turist için burası fırsat oldu. Bu nedenle çok sayıda yerli turist ağırladık.
TRAKTÖR ÜZERİNDE ÖĞRETMEN HAYALİ
Yeni sektörler düşünüyor musunuz?
ÇOK şeye yatırım yapılabilir elbette... Bizim elimizde her şey büyür. Girdiğimiz her işi büyüteceğimize inanıyorum gerçekten. Ülkede bilinçli tarıma ihtiyacımız var. Dışa bağımlı olmamalıyız. Ben öğretmen çocuğuyum. Öğretmen olacağım beynime kazındığı için hep kendimi traktör üzerinde bir öğretmen olarak düşünürdüm. O zaman tarlalar pullukla sürülüyordu. O nedenle tarım benim aklımın bir köşesindedir. Aşırı çevreciyim. Kesilen her ağaç ağlatır beni, o kadar üzülürüm.