Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Abdullah Erdoğan'ın da katıldığı toplantı, KONYSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Kaplan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Kaplan "Bizler gelecek nesil için sadece maddi değerler bırakmaya emek harcıyoruz oysa ki doğru kullanılan ve temiz bir çevre bırakmak onlar için en büyük değer olacaktır" diyerek sözü Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu'na bıraktı.
TEK SORUN BALON BALIĞI DEĞİL
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu toplantıya Akdeniz'de bulunan zehirli balıkları ve insan vücudundaki etkilerini anlatarak başladı. Balıkların türlerine göre olan etkilerinden kurtulabileceğimiz pratik yönleri de paylaşarak, tek sorunun balon balığı olmadığını diğer bazı dikenli balık türlerinin de olduğunu söyledi.
Gökoğlu, kıyılarımızdaki Balon balıklarının Japonya'daki gibi yenilebilen türden olmadığını ancak derisinin ve zehrinin ekonomimize faydasının olabileceğini belirterek, "Bu noktada Türkiye'de çalışmalar başladı. Balon balıklarıyla ilgili devletin balıkçılara verdiği destek bu balıkların soylarını tüketmek için değil, zehrinden ve derisinden faydalanmak içindir" dedi.
DOĞU AKDENİZ'DE SULAR YENİDEN DİZAYN OLUYOR
Prof. Dr. Gökoğlu güneydoğudan körfezden gelen yeni balık türleriyle, Akdeniz sularının yeniden dizayn olduğunu da vurgu yaptı. Artık Balon balığı kıyılarımızdan kolay kolay gitmeyeceğini de belirten Prof. Dr. Gökoğlu, "Buna alışmamız gerekir. Ayrıca yeni, okyanus balıkları da körfezden bizim sularımıza karışacaktır" açıklamasını yaptı.
DÜDENDE KİRLİLİK NEDENİ İLE BALIKLAR YOK OLDU.
Prof. Dr.Gökoğlu konuşmanın devamında, Boğaçayı ve Düden'deki çalışmalarını da tamamlayıp gerekli birimlere önerilerini sunduklarını anlattı. Buralarda yaşanan kirliilğe dikkat çeken Gökoğlu, "Düden'e 4 yıl önce dalış yaptığımızda halen balıklar vardı, canlılık devam ediyordu. Oysa şimdi balıkları göremiyoruz ve resifler kararmış durumda. Buraların acilen müdahaleye ihtiyacı var." dedi. Mehmet Gökoğlu ayrıca deniz kirlilikleriyle ilgili bir soruya istinaden Akdeniz'in, Marmara Denizi gibi kapalı bir koy olamamasından dolayı daha şanslı olduğunu da kaydetti.
