Pandemi döneminde ihracatta büyük bir başarı ortaya koyarak 1 milyar 40 milyon dolarlık ihracata imza atarak gıda ihracatında zirveye oturan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, gıda ürünleri ihracatında başarıyı sürekli kılmanın yolunun tüketici güveninin sürdürülebilir olmasından geçtiği bilinciyle 'Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz' adını verdiği projeyi başlattı.
DÜNYANIN SAĞLIK DEPOSU TÜRKİYE
Türkiye'nin dünyanın gıda deposu olduğuna işaret eden Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, her yıl 50-55 milyon ton taze meyve sebze ürettiklerini, domates, kiraz, biber, üzüm, kayısı, incir, narenciye, çilek, nar başta olmak üzere pek çok taze meyve sebzede dünyanın en büyük üreticileri arasında yer aldıklarını, ihracattaki başarının da sürdürülebilir olması için 'Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz' isimli projeyle hastalık ve zararlılarla mücadelede entegre bir süreci hedeflediklerini kaydetti.
DOĞRU ZAMANDA DOĞRU DOZDA
Gıda ürünlerinin kaliteli ve sağlıklı olması için yapılan işlemlerden birinin izinli olan pestisitlerin doğru bir şekilde gıda üretiminde kullanılması olduğunun altını çizen Uçak, "Pestisit kullanımında dikkat edilmesi gerekenler çok fazla husus var. 'Doğru zamanda, doğru dozda, doğru alet ve ekipmanla, son ilaçlama ve hasat zamanı arasındaki süreye uygun, hedef organizmaya yönelik' uygulamalar yapılması gerekiyor. Aksi takdirde yapılacak olan pestisit uygulamalarında hem insan ve çevre sağlığına zarar vermiş oluyoruz hem de ihracatımızın gerçekleşmesine engel oluyoruz. Ya da ihraç olmuş ürünlerin 'Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz' projesiyle üretim alanlarından numuneler alarak pestisitlerin doğru kullanımını sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
ÇİLEK ANALİZ SONUÇLARI MÜKEMMEL
'Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz' projesiyle ihracatın yoğun olduğu 'çekirdeksiz sofralık üzüm, kiraz, nar, şeftali, mandalina, çilek, domates, hıyar ve asma yaprağı' ürünlerine yönelik pestisitlerin analiz edilmesinin planladığını anlatan Uçak sözlerini şöyle tamamladı: "Projemiz kapsamındaki ürünlerin, üretiminin yoğunlaştığı bölgelerden genel hakkında fikir verecek sayıda numune toplayarak, akredite olmuş laboratuvarlarda analizleri yapmaya devam edeceğiz. Projemize çilek bahçelerinden 1.500 dekar alandan numuneler alarak başladık. MRL (Maksimum Rezidü Limiti) değerleri en büyük ihraç pazarlarımız Avrupa Birliği, Rusya ve kendi vatandaşlarımızın tüketimi için Türkiye'nin limitlerine uyumlu çıktı. Üreticimizin bu başarısı ihracatta da başarıyı getirdi. Türkiye'nin çilek ihracatı 1 Ocak – 24 Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 143 artarak 16,5 milyon dolardan 40,3 milyon dolara ulaştı. Doğru üretim yöntemlerini uyguladıkları ve çileğimizin yoğun bir talep görmesini sağladıkları için üreticilerimize teşekkür ediyoruz. Projemizde ikinci aşamada kiraz bahçelerinden numune aldık ve analiz için laboratuvara gönderdik. Üretiminde dünya birincisi olduğumuz kirazda da gıda güvenliğini önceleyerek ihracatta da üst sıralara yükselmek için çabalarımız devam edecek. Pestisitler konusunda veriye sahip olmamız çeşitli platformlarda gerçekleştirecek olduğumuz görüşmelerde elimizi de güçlendirecek."