Türkiye ekonomisi 1980'lerdeki liberalizasyonun ardından yıllardır finansal kaynağını bankalara yaslamış durumda. Dünyada sigortacılık sektörünün ekonomiye olan kaynak yaratımı oldukça yüksekken Türkiye'de büyüme hızlı olsa da hala yetersiz. Sigorta sektörünün toplam aktiflerinin GSYH'ye oranı Avrupa'da yüzde 72, Türkiye'de ise yüzde 5.5 düzeyinde.
Bu durum yıllardır 'Türkiye'nin gidecek çok ciddi bir potansiyeli var' sözleri ile dile getirilir. Hem yerli firmalar hem de yabancı firmaların sigortacılık sektörüne olan ilgisinin ve Türkiye'ye yatırım yapmasının temel nedeni de bu. Ancak hem yabancı yatırım hem de yerli sermaye için gereken bir diğer önemli konu da 'öngörülebilir' olmak. Sektöre yatırım yapan firmalar standartların ve kuralların belli olmasını ister ve kısa ve orta vadede planını da buna göre yapar. İşte çok konuşulan ve 24 milyon araç sahibini ilgilendiren trafik sigortası düzenlemesi de bu açıdan kritikti ve deyim yerindeyse yolda kaldı.
100 LİRA YERİNE 80 LİRA
Sigortacılık ve bireysel emeklilik sisteminde yeni düzenlemeler Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi ve yasalaştı ancak, trafik sigortası ile ilgili düzenlemeler son anda çıkarıldı. Hem vatandaşın cebinden çıkacak para, hem sigorta firmalarının ödeyeceği tazminat tutarı hem de sektörün geleceği için kritik bu düzenlemenin çıkmamasının sebebi ise kaza olmasını bekleyen 'aracılar' veya 'komisyoncular'.
Trafik sigortasından ödenen vefat ve sakatlık tazminatlarında bu komisyoncular nedeniyle şu anda bir standart yok. Bir kaza durumunda ödenecek olan standart tazminat 100 TL olduğunu varsayarsak bu tazminat araya giren ve 'hukuki süreçte daha fazla tazminat alırım' diyenler nedeniyle ödenmiyor ve uzun süren bu sürecin ardından 120 TL alınsa da verilen komisyonlar nedeniyle vatandaşın cebine 80 TL giriyor. Yani vatandaş hem daha az tazminat alıyor hem de uzun süre beklemek zorunda kalıyor.
VATANDAŞ % 30 FAZLA ÖDEYECEK
Bunlara ilave olarak sigorta şirketleri de tazminatlarda yaşanan bu artışı yine vatandaştan çıkarıyor. Trafik sigortasındaki maliyet artışı da yine vatandaşın ödediği paranın artışı anlamına geliyor. Yüzde 30'a varan bir artış olması muhtemel. 700-800 TL civarında olan bir otomobil için maliyetin 1.000 lirayı aşması ihtimali var.
Düzenleme ile aslında başka alanlarında da standardının belirlenmesi gerekiyor. Kusurlu tarafın yakınlarına tazminat ödenmemesi, ticari filo kiralayan firmaların gelir kaybı tazminatı alamamaları ve değer kaybı tazminatı ödenmemesiydi. G20 ekonomileri arasında olan Türkiye'nin sigortacılıkta dünyada 39'unculuktan ilk 20'ye girilmesi isteniyorsa kuralların da 'net' ve 'şeffaf' olması gerekiyor.
TRAFİK KAZASINDA İŞLEMLER 1 DAKİKADA ÇÖZÜLECEK
Trafikte kaza anında yapılan işlemler dijitalleşme sayesinde artık saniyelerle hallediliyor. Allianz'ın geliştirdiği yeni sistemle çekiciden, yeni araca, servise kadar tüm süreç 50 saniyeye kadar indi. Sigorta sektöründe faaliyet gösteren Allianz Türkiye, mobil uygulamasını yeniledi. Kaza yerindeyim özelliği geliştiren firma, müşterilerinin kaza anında ve sonrasında ne yapması gerektiğini ilgili adıma hızlıca yönlendiren ekran ve hatırlatıcılar, sürecin baştan sona rahatlıkla tamamlanabilmesini sağlıyor.
Çekici talebinin oluşturulması, çekicinin iletişim bilgilerinin paylaşılması, konumunun takibi, aracının götürüleceği servisin müşteri tarafından seçilmesi, ikame araç talebinde bulunabilmesi, onarım süresinin uzaması halinde müşteriye ikame aracı için teklif sunulması ve araç sağlanması, mini onarıma ait rezervasyonun oluşturulması ve onarımdaki aracın durumunun takip edilebilmesi, hasar ihbarının hasar yeri ve hasar fotoğrafları ile beraber 50 saniyede yapılabilmesi ve aracını tamir ettirmiş müşterilerin servis ve fatura bilgileri ile hasar ihbarında bulunabilmesi uygulama kapsamında öne çıkan hizmetler arasında yer alıyor.