Kripto para dolandırıcılığının ardından mağdurların hangi hukuki yollara başvurmasını gerektiğini hukukçular SABAH'a anlattı.
Avukat Fadime Polat, Kripto para mağduru vatandaşlarımız, ülkemizde henüz kripto paralara ilişkin özel bir kanun düzenlemesi yapılmadığından genel hükümler doğrultusunda başvuru ve şikayetlerini yapabileceklerdir. Öncelikle mağdurların ivedikle ikametgahlarına en yakın adliyeye giderek Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmaları gerekiyor. Şikayet dilekçelerine; kripto para sistemine tahmini hangi tarihte katıldıklarını, ne kadar para yatırdılarını ve yaşadıkları tüm mağduriyeti ayrıntılı olarak yazıp varsa ellerindeki banka dekontlarını da eklemeliler. Bu dilekçe ile şirket ve yetkilileri hakkında nitelikli dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma ve sair suçlardan cezalandırılmasını talep etmeliler. Ayrıca kripto para sistemine kayıt olurken, rızaen verilen kişisel verilerin silinmesini, şirket ve ortaklarının hak ve alacaklarına, banka hesaplarına ve sair tüm hususa el konulması, kazancın muhafaza altına alınması da talep etmeliler. Savcılığa yaptıkları suç duyurusundan sonra kripto para şirketine karşı ilamsız icra takibi yoluna başvurup yatırdıkları paraları faiziyle birlikte isteyebilir. Bu hem hızlı hem de daha az masraflı bir yoldur. Ya da şirket aleyhine alacak davası açabilirler. Bu alacak davası ile birlikte mahkemeden tedbir kararı da istemeliler. Kripto para mağduru vatandaşların tekrardan bir mağduriyet yaşanmaması adına "biz senin paranı şu kadar para karşılığı kurtarırız, bize güven paranı biz alırız" diyen hiç kimseye itibar etmemeleri gerekir. Böyle bir şey söz konusu olamaz, olay artık yargıya intikal etmiş durumda. Vatandaşlarımıza bu alanda uzman bir avukata başvurup mağduriyetlerini hukuki yoldan çözmelerini tavsiye ediyorum.
Avukat Muhammed Balta, Burada nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmuştur. Dolandırıcılık suçu, failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatması, mağdurun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına yarar sağlamasıyla oluşur. Nitelikli dolandırıcılık suçu ise suçun belli dini, sosyal, mesleki, teknolojik araçların veya kamu kurumlarının araç olarak kullanılarak işlenmesidir. En önemli nokta bu suçun teknolojik araçların kullanılması suretiyle işlenmiş olmasıdır. Cezanın bu nitelikli hali failin cezasının artmasında da neden olmaktadır. Mağdurlar hiç vakit kaybetmeden failler hakkında suç duyurusunda bulunmalıdır. Aslında dolandırıcılık suçunun hazırlık hareketlerinin tamamlanmış olması durumunda bile mağdur savcılığa başvurabilir. Suçun tamamlanmasını beklemesi gerekmemektedir. Buna ilişkin şüphelinin hazırlık içinde olduğunu ve bu hazırlık hareketinin tamamlandığını düşünüyor ise derhal savcılığa başvurmalıdır. Aksi halde atı alanın Üsküdar'ı geçmesi durumu söz konusu olur ki bu durumda uluslararası hukuk normlarından medet umar duruma gelebiliriz. Kripto paralar ile ilgili aslında fiilen elde bulunan bir obje para ya da değerli bir varlık olmadığı gerekçesiyle haz edilemeyeceği yönünde yanlış bir kanı var idi. Ancak bazı icra müdürülükleri kanalıyla icra iflas kanunu 89/1 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri bu alacaklara haciz konuldu ve blokeye alındı. Bunun sonucunda icra iflas kanunu 89/1 maddesi uyarınca haciz konulan hesapların haciz edilemeyeceği savunması ile başvurulan icra mahkemeleri de kripto parayı sanal para olarak kabul ederek başvuruları reddetti ve icra müdürlükleri kripto paranın güncel Türk Lirası değerine çevrilerek dosyaya gönderilmesini talep etti. Bu durumda mağdurların da alacaklarını tahsil için ihtiyati haciz talebiyle mahkemeye başvurup ihtiyati haciz kararı alması halinde kripto para şirketlerinin gerek varlıklarına gerekse hesaplarına ihtiyati haciz uygulanması mümkün olabilir. Varlıklarını kaçırmasının önüne ancak bu şekilde geçilebilir. Aksi halde malvarlığı bulunmayan bir şirketten alacağın tahsili zorlaşmaktadır.
Avukat Doktor Rezan Epözdemir, bu şirket bir anonim şirketi olarak kurulmuş. 2012 yeni ticaret kanunundan sonra anonim şirketleri tek kişi ile kurulabiliyor. 50 bin sermaye ile kurulabiliyor. Bu şirket ise 400 bin tl sermaye ile kurulmuş ve tek kişilik kurulmuş bir anonim şirketi. Mağdurlar bakımından bir hukuk davası ve bir ceza davası boyutu var. Hukuk davası boyutunda anonim şirketlerin ticari borçları, işçilik borçları nedeniyle şirkete karşı bütün hukuki yolları tüketirsiniz. Araç, menkul, gayrimenkul varsa bunlarla ilgili haciz işlemini yaparsınız. Alacağınızın tahsili ile ilgili davalarınızı açarsınız. Ama şirketin özel hukuk alanına ait borçlarından ötürü şirket ortaklarının şahsi mal varlığına hukuk davası bakımından gidemezsiniz. Tek istisnası bizim iç hukukumuzda alacaklıların tahsili usulü hakkında kanundaki kamu alacakları yani vergi ve sgklar alacaklılarıdır. Vergi ve sgk prim borçlarıdır. Vergi ve sgk prim borçları istisna olmak kaydıyla özetle bir anonim şirketi borçlarından ötürü ortağının şahsi mal varlığına gidemezsiniz. Dolayısıyla hukuk davası boyutunda ilgililer bu şirkete karşı ilgililer hukuk davalarını açacak mağdur oldukları tutarın iadesi ile ilgili. Burada ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi koruma tedbirlerini hayata geçirecek. Koruma tedbirlerini burada varsa şirketin adına araç menkul, gayrimenkul 31 milyon tl parasının olduğunu iddia ediliyor. Tüm bunlarla ilgili ihityati haciz ihtiyati tedbir alacak davalarını bir an önce hayata geçirecek.
Kripto paranın hukuki niteliğiyle ilgili bir tanımı yoktu bizim iç hukukumuzda. En son yönetmelik yayınlandı. Kripto paranın ödeme aracı olamayacağına ilişkin düzenleme getirildi. Kripto paranın bir gayri maddi varlık olduğuna işaret edildi. Dolayısıyla gayri maddi varlık olarak kabul edersek kripto parayı bu suç nitelikli dolandırıcılık olarak nitelendirilemez. Ancak Türk Ceza Kanunu 155'deki hizmet sebebiyle görevi kötüye kullanmak suçu olarak değerlendirilebilir. Bu konuda an itibariyle fikir ve görüş birliği olmadığı için ben hem nitelikli dolandırıcılık hem güveni kötüye kullanma suçları bakımından ilgililerin başsavcılık makamlarına şikayet hakkını kullanmasını gerektiğini düşünüyorum. Başsavcılık makamları gerekli hukuki yardımları atacaklar.
Avukat İrfan Demirel, Thodex mağdurlarının bu aşamada yapmaları gereken hukuki başvuruları iki başlık altında toplamak gerekirse birincisi; şirket merkezinin bulunduğu yerde yetkili olan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, sorumlular hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve bu örgütün faaliyetleri çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık yapmak suçlarından ötürü şikayette bulunmaları, ikinci ise hem şirket tüzel kişiliğine hem de gerek yönetim kurulu üyelerine gerekse hakim ortaklara karşı ihtiyati haciz talepli alacak ve sorumluluk davaları açmaktır.
Avukat Serdar Akyan, Kripto para borsalarının mağdur ettiği yatırımcıların derhal mağduriyete sebebiyet veren kuruluşların bulundukları şehirlerdeki Cumhuriyet Başsavcılıklarına zararlarının ne kadar olduğunu belgeleyerek ve belirterek mağduriyete beden olan şüpheli kurumlar ve tüm sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmaları gerekmektedir. Kripto para borsaları borsa olarak anılsalar da aslında birer internet sitesidirler ve sanal olarak para işlemleri yapmaktadırlar. Ayrıca kanunlarımızda bu kurum ya da kuruluşlarla ilgili herhangi bir düzenleme bulunmayışından dolayı mağdurların suç duyurusunda bulunmak ve delilli olarak uğradıkları zararın tazmini için ilgili kuruluşa tazminat davası açmaktan başka yapabilecekleri hukuki bir işlem bulunmuyor. Bu işlemlerin sonucunda yasal olarak ülkemizde yatırımcıların korunmasına dair bir düzenleme bulunmadığı için mağdurların zararlarının karşılanması mümkün olabilir mi bu konu ise tam bir muamma. Ancak uygulanacak cezai yaptırımlar neticesinde şüpheli kurumlar ve yetkililerinin gerekli cezalara çarptırılmaları için ve mağduriyetlerin daha fazla artmaması için mağdurların bir an evvel suç duyurusunda bulunmaları gerekmektedir.
Avukat Gizem Gönce, Son dönemde kripto para mağduriyetlerinin oluşması neticesinde hukuki olarak yapılması gereken prosedürler bulunmaktadır. Şöyle ki; mağduriyet yaşayan ve maddi kayıpları olan kişilerin bulundukları bölgedeki Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları, banka transferleri ile yapmış oldukları işlemlerin örneklerini şikâyet dilekçelerine eklemeleri yargısal sürecin başlamasında önemli bir adımdır. Ayrıca, kripto para ile kaybedilen meblağın miktarı doğrultusunda bulundukları bölgedeki Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmaları gerekmektedir. Meblağların daha yüksek olması halinde ise Tüketici Mahkemelerine hukuki sürecin başlatılması için işlemler yapılabilmektedir. Mağdurların yapacağı hukuki başvurular neticesinde yargılama başlayacak olup, şirketin ve sahiplerinin malvarlığı durumu uğrattıkları zararların tazmini açısından önem teşkil etmektedir.
Avukat Aylin Esra Eren: Bitcoin gibi sanal para birimlerinin coğrafi bir sınırı olmamakla beraber yargılama hususunda açık bir düzenlemede bulunmamaktadır. Hukuki boyutu itibariyle açık bir yargısal düzenleme olmaması sebebiyle başvurulması gereken yöntemler oldukça sınırlıdır. Bizim ülkemizde kripto para alım ve satımı yapan platformları düzenleyen bir regülasyon yoktur. Bu durum sanal paraların toplum tarafından tercih edilme sebebi olmasına rağmen resmi banka ve kuruluşlar tarafından koruyucu işlemlere dahil olmamasından ötürü ekonomik suçların işlemlerine de sebebiyet vermektedir. Türk Ceza Kanunu 282. maddesinde düzenlenen Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama Suçu bu konuda oldukça önemli bir maddedir. Bitcoin karşılığı ile satış yapan bu paralar ile çeşitli suçlara karışılması para aklanması veya dolandırıcılık işlemlerinin yapılması mümkün hale gelebilmektedir. Bir diğer yönü ise, son dönemde artan kripto para mağdurlarının başvurmaları gereken hukuki yöntemlerin neler olacağıdır. Kripto para mağdurlarının genel hukuk kurallarına dayanarak dolandırıldıklarına ilişkin hükümlerle hukuki yollara başvurma hakkına sahiptirler. Kripto para mağdurları Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları ve uğradıkları zararların şirket sahiplerinden tahsilini ayrıca cezalandırılmalarını talep edebilirler. Bir diğer hukuki yöntem ise; Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunun ilgili düzenlemelerine başvurmak suretiyle haklarını talep etme imkânları da bulunmaktadır. Ayrıca Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri bu hususta başvurulması gereken yargı organlarıdır.