CHP, uzun süredir ısrarla gündeme taşıdığı "128 milyar dolar nerede?" rezerv yalanı kampanyasında kayboldu. Önceki gün Halk TV'de katıldığı bir programda "Rezerv kaybolmaz. Devletin her şeyi kayıt altındadır" açıklamasını yapan CHP İstanbul Milletvekili ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) eski Müsteşarı İlhan Kesici, partiden yediği linç kampanyası üzerine 17 saat sonra açıklamasından çark etti.
Televizyon programında "Nereye gitti, nereye gider, nereden gelir? O bilgilerin üzerine tahminimiz var ama şimdi söylersek kendi söylediğimiz şeyi kırmış oluruz. Hayır kaybolmaz. Bir kere onu söyleyeyim. Kaybolmaz. Girerseniz Merkez Bankası bilançosuna. Okumayı bilen insanlar açarlar internet sayfalarını. Dolar alım-satımları nasıl olmuş, ne zaman olmuş, kaçtan alınmış-satılmış? Görülür. Her şey kayıt altındadır. Bu devletin kayıtlarında var. Mutlaka var" sözleriyle karalama kampanyasını tam anlamıyla çökerten Kesici'den geri adım geldi. Dün sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan İlhan Kesici, "Merkez Bankası rezervi konusunda Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ve partimle aynı görüşteyim. Katıldığım yayındaki söylemlerim tam da bu istikamettedir" sözleriyle geri adım attı.
AK PARTİ'DEN KARŞI ATAK
AK Parti, CHP'nin Merkez Bankası'nın rezervlerine ilişkin iftira ve yalanlarına bu kez videolu açıklamayla cevap verdi. Grafiklerle dolu videolu anlatımda Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun açıklamalarına da yer verildi. AK Parti'nin videolu anlatımında Merkez Bankası rezervleri ile ilgili verilen bilgiler şöyle:
CHP rezerv yalanında kayboldu | Video
TL İSTIKRARI KORUNDU
"128 milyar dolar nerede? Bu bir soru değil iftiradır. Son günlerde CHP Merkez Bankasının (MB)128 milyar dolarının kaybolduğunun iftirası üzerinden yalanlarla dolu bir kampanya yürütüyor. Öncelikle bu iftira ve iddia ile ilgili MB Başkanının açıklamasına bakalım. MB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu:"Bilanço varlık yükümlülük denkliği açısından bakıldığında ortada kaybolmuş bir varlıktan bahsetmek mümkün değil.""Herhangi bir kesime, banka veya firma ayrıcalıklı döviz işlemi gerçekleşmedi."
Açıklamalardan da net olarak anlaşılacağı üzere söz konusu döviz işlemleri, işlem platformları üzerinden o günkü piyasa koşulları ve fiyatları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Daha net olarak tüm işlemler sağlıksız fiyat oluşumunun engellenmesine, döviz piyasalarındaki arz-talep ve likidite tesisine katkıda bulunması amacıyla yapılmıştır.Tüm işlemler Türk Liramızın istikrarını ve dengesini koruma amaçlıdır.
DÖVİZ REZERVLERİNİN DÖKÜMANI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 18 yıllık döviz rezervi seyrine bakalım:
2002:27,5 milyar dolar
2005: İlk kez 50 milyar dolar çıtasını aştı
2012:100 milyar doları geçti
2013: Kasım: Gezi provokasyonlarına rağmen 135 milyar dolara yaklaştı.
2017: Ekim: 117,8 milyar dolar
2018: Ağustos:ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'ye ekonomik operasyonları ve kur saldırı başladı.
2018: Eylül: 84,7 milyar dolar
2020: Şubat:107,7 milyar dolar
2020: Mart: Kovid-19 pandemisi nedeniyle uluslar arası piyasalarda yaşanan şok nedeniyle 92,15 milyar dolar
2021: Şubat:95,5 milyar dolar
2021: Nisan:89,4 milyar dolar
TCMB REZERVLERİNDE KOVİD-19 ETKİSİ:
Son bir yıldan fazladır Kovid-19 salgınından dolayı tüm dünya ekonomik açıdan da derinden etkilendi. Ülkelerin salgın karşısında aldıkları mali tedbirlerin toplamı 16 trilyon dolar. Merkez bankalarının bilanço genişlemesi 10 trilyon doları bulmuştur. Türkiye'de ise 2020 mart ayının TCMB'nın rezervleri92,15 milyar dolarken Nisan 20212'de bu rakam 89,4 milyar dolara düşmüştür. Son bir yıl içinde rezerv azalması sadece 2,75 milyar dolardır.
REEL SEKTÖRÜN DOLAR TALEBİ:
Türkiye gelişen ve büyüyen bir ülkedir. Kovid-19 Salgınının ilk şokunun yaşandığı dönemde tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz piyasalarında da döviz likidite sıkışıklığı yaşanmıştır. Salgından kaynaklanan olağan dışı koşullarda serbest piyasalarda faiz çıkışındaki artış doğrudan yatırımların azalması altın talebinin hızla artması turizmle ilgili arz talebini artırmıştır. Ödemeler dengesinin devamlılığını sağlamak için MB rezervleri piyasanın ihtiyaç ve talepleriyle şekillenmiştir. Bu döviz satmak değildir. Yaşanan süreçte TCMB'nın üretimi destekleyici politikaları istihdam, büyüme, reel sektör ve bankacılık sektörümüzü ayakta tutmuştur.Türkiye yüksek faize muhtaç edilmedi.TCMB artan dolar talebini karşılayamasaydı, Türkiye faizleri şok bir biçimde artırarak kendi reel sektörüne zarar verecekti.