Koronavirüs pandemisinde, insanlığın büyük umut bağladığı aşı konusunda yürüttüğü 20'ye yakın çalışmayla öne çıkan Türkiye, son düzlüğe girdi. Erciyes Üniversitesi'nin Faz-2 aşamasına geldiği yerli aşıda, Koçak Farma'nın da Faz-1 çalışmalarına başladığını açıklaması heyecanı artırdı. Şirketin geliştirdiği Koçak-19 İnaktif Kovid-19 aşısının ilk dozunun 23 Mart'ta 38 gönüllüye uygulanmasıyla önemli bir aşama geride bırakılmış oldu. Şimdi gözler ilk yerli Kovid-19 aşısının üretileceği Koçak Farma'nın Çerkezköy'deki üretim üssüne çevrilmiş durumda. SABAH, aşıyla ilgili çalışmaların büyük bir titizlikle yürütüldüğü laboratuvarlara girerek, yapılan çalışmaları yerinde görüntüledi.
TÜM GÖZLER ÜSTÜMÜZDE
Koçak Farma'nın Çerkezköy'deki Ar-Ge merkezinde geliştirdiği aşının gönüllülere uygulanması Yeditepe Üniversitesi'nin Ar-Ge Merkezi'nde yapılıyor. Aradan geçen bir haftada gönüllülerin sağlık durumunun gayet iyi olduğunu söyleyen Koçak Farma CEO'su Dr. Hakan Koçak, "Devlet her açıdan bize destek oluyor. Sağlık Bakanımız sık sık bizi arayarak çalışmalar hakkında bilgi alıyor" dedi.
Koçak, eylül ayında faz çalışmalarının biteceğini ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na (TİTCK) 'acil kullanım onayı' için müracaat edeceklerini söyledi. Koçak, şöyle devam etti: "Tüm Türkiye'nin gözünün üstümüzde olduğunu biliyoruz, bu bilinçle hareket ediyoruz. Her şey planlar doğrultusunda ilerlerse eylül ayı içinde üretime başlarız." Rus aşısının Türkiye'de üretimi konusunda da rol almak istediklerini söyleyen Koçak, "Bu konuda görüşmelerimiz sürüyor. Tüm aşıları üretecek kapasiteye sahibiz" diye konuştu.
ALTYAPIMIZ HAZIRDI
6 yıldır kuduz, su çiçeği ve verem aşısı üretimi yaptığı için gerekli altyapı ve platforma sahip olan Koçak Farma'nın adı yerli aşı üretiminde öne çıktı. Aşı için BSL3 yüksek güvenlikli laboratuvarlar ve üretim alanlarına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Hakan Koçak, "Bu da Türkiye'de ilaç sanayinde sadece bizde var. Bu özellikte 3 laboratuvarımız var. Birini kuduz aşısı için yapmıştık, ikisini de Kovid-19 için yaptık. Her biri 20 milyon euroya mal oldu. Hayvan çalışmaları için de ABSL3 laboratuvarlarımız var" dedi. Pandemi ortaya çıkar çıkmaz Kovid-19 aşısı üretmeye yönelen şirket, Ar-Ge merkezinde geliştirdiği aşının klinik çalışmalarının olumlu sonuç vermesi üzerine Faz- 1 onayı için TİTCK'e başvurarak Faz-1 onayı aldı. Faz- 2'de 200-300 kişilik bir gönüllü grubu ile çalışacaklarını söyleyen Koçak, "Burada güvenirliğe ve antikor cevaplarına bakıyoruz. Sonuçlar uygun çıkarsa binlerce kişiyle yapılacak Faz- 3'e başlayacağız" dedi. Koçak Farma'nın Çerkezköy'deki tesisleri 140 bin metrekare alan üzerinde kurulu. 700'den fazla ürün üretilen tesiste, aylık 10 milyon doz Kovid-19 aşısının üretilmesi planlanıyor. Bu kapasiteyi artırmak için çalışmalarının sürdüğünü söyleyen Hakan Koçak, "İhtiyaç dışı kapasiteyi ihraç etmeyi planlıyoruz" dedi.
LABORATUVARDA 100 BİLİM İNSANI VAR
Koçak Farma'nın tesisleri aynı zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı bir Ar-Ge merkezi konumunda. Bu merkezde beşi Hindistanlı, 100 bilim insanı değişik konularda bilimsel çalışmalar yapıyor. Aşıyla ilgili süreçte ise 20 kişilik ekip yoğun bir çalışma yapıyor. Sağlık Bakanlığı'nın Kovid- 19 tedavi algoritmasında yer alan hemen hemen tüm ürünü pandemi döneminde ürettiklerini söyleyen Koçak, "Pandeminin başından beri bir gün bile ara vermeden çalıştık. Cumartesi günleri dahi çalışıyoruz, pazar günleri de bazı bölümler çalışmaya devam ediyor. Yoğunluğumuz arttı, bundan şikayetimiz yok. İnsan sağlığı için çalışıyoruz, bu bize büyük bir mutluluk veriyor. Ülkemizi dışarıya muhtaç etmeden kendi ürettiğimiz ilaçlarla süreci yürütüyoruz" diye konuştu.
EKONOMİYE BÜYÜK KATKI
Yerli aşı üretiminin ülke ekonomisine de büyük katkı sunacağını söyleyen Hakan Koçak, "Yurtdışından temin ettiğimiz aşılara ciddi ödemeler yapıyoruz. Türkiye'de ürettiğimiz zaman paramız yurtiçinde kalacak. Hem daha ucuz olacak, hem de ihracat yaparak ülkemize döviz girdisi sağlayacağız" dedi. Koçak, Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen aşının üretimini de kendilerinin yaptığını ifade etti.
DEVLETİN ELİNİ OMZUMUZDA HİSSEDİYORUZ
Koçak Farma'nın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, 50 yıl önce genç bir kimya mühendisiyken tüberküloz ilacı üretimiyle temellerini attığı şirketin bugün dünyayı kasıp kavuran virüse karşı aşı geliştirmesinden büyük mutluluk duyuyor. Geçmişte devletten hiç destek göremediklerini dile getiren Ender Koçak, şöyle devam etti: "Daha çok ileriye gidebilirdim ama maalesef ülkemizde bürokrasi kimseye ilerleme imkânı vermiyordu. Yabancılara çok önem verilir, Türk firmalarına verilmezdi. Ama biz yılmadık, benim inatçı bir yapım var. Şimdi işler çok değişti. Devletin desteğini, elini omzumuzda hissediyoruz. Cumhurbaşkanından tutun tüm kademelerde büyük ilgi görüyoruz. Değer görüyoruz. Onlar bu işin değerli olduğunu anladılar. Diğerleri anlayamadı. Bizim işlerimizi başkalarının insafına bırakmadı. Tek düşüncemiz ülkemize katkı sağlamak. Eğer bugün gördüğümüz desteği geçmişte de görseydik çok daha iyi yerlerde olurduk."
YERLİ AŞI İÇİN YERLİ ÜRETİM BUZDOLABI
Endüstriyel mutfak ekipmanları sektöründe 120 ülkeye ihracat gerçekleştiren Öztiryakiler, yeni tip koronavirüs aşısını eksi 86 derecede saklayabilen yerli üretim buzdolabı geliştirdi. Öztiryakiler'den yapılan açıklamada, 'yerli üretim' etiketiyle başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere 23 ülkenin ordusuna lojistik ürünler temin eden şirketin, sağlık sektörünün hizmetine sunduğu çözümlerin arasına Kovid-19 aşısının muhafazası için kritik önem taşıyan yerli üretim buzdolabını da eklediği ve Türk bilim insanlarının geliştirdiği yerli aşının, yerli üretim buzdolabında muhafaza edilmesinin hedeflendiği bildirildi. Yüksek teknoloji ürünü buzdolabının, aşıyı eksi 86 derecede muhafaza edebileceği aktarılan açıklamada, söz konusu buzdolabının aşı dışında muhafaza ısısını eksi 40 ila 86 arasında farklı ısılarda seçerek farklı tıbbi ekipmanların saklanması ihtiyaçları için de kullanılabileceği belirtildi. Şirketin, hedef pazarlarını başta Türkiye olmak üzere "Biontech aşısının var olduğu her ülke" olarak belirlediği aktarılan açıklamada, "Ülkemizde üretilen her katma değer yüksek ürün geleceğimiz ve ekonomimiz için büyük önem taşıyor" denildi.