Türkiye
Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Türk bankacılık sisteminin bilanço büyüklüğünün 6 trilyon lirayı geçtiğini belirterek, "Toplam aktiflerin milli gelire oranı yüzde 121'e ulaştı" dedi. Hibrit olarak düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi kapsamında düzenlenen oturumda konuşan Aydın, salgın dönemini müşteri ve banka adına iyi yönettiklerini, bu sayede salgının etkisinin sınırlı kaldığını söyledi.
KAMU BANKALARI ÖNE ÇIKTI
Aydın, salgın sürecinde ekonominin sürdürülebilir olması gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Salgın döneminde kredi kanallarını açık tuttuk. Bu süreçte kamu bankaları özellerin bir adım önüne geçti. Sektörün bütün bankaları da üzerine düşeni yapmaya çalıştı. Hem firmaların likidite ve kaynak ihtiyaçlarını karşıladık. Hem fiyatlama hem de vadelendirme uygundu." Kredilerin milli gelir içerisindeki payının ciddi rakamlara geldiğine işaret eden Aydın, "Gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerine çıktık. Sektörün kredi vermeme gibi bir durumu yok" dedi.
TÜM TEDBİRLER ALINDI
Aydın, salgın sürecinde yurtdışından borçlanabildiklerini kaydederek, "Bankalarımızın yurt dışından kaynak sağlama konusundaki yetkinliği devam ediyor. Her zaman bunu yönettik, bundan sonra da kaynak temini hususunu iyi yöneteceğiz" diye konuştu. Sorunlu kredilerin yüzde 4 civarında olduğunu kaydeden Aydın, "Türkiye'de sorunlu kredilerin yüzde 72-75'ine sektör karşılık ayırmış durumda. Bu çok önemli bir karşılık rakamı. Ayrıca ikinci grup diye adlandırdığımız yakın izlemedeki kredilere de çok ciddi biçimde karşılık ayırmış durumdayız. Bu bizim krizi yönetme konusundaki yetkinliğimizi artırıyor. Bir de bunların her birinin ayrıca da bize teminatları var" dedi.
FİRMALAR FAKİR KİŞİLER ZENGİN
HÜSEYİN Aydın, Türkiye'de firmaları fakir, kişileri zengin yapan yapıdan yavaş yavaş sıyrılması, işadamlarının kendi yaptıkları işte kalmasının ve öz kaynakla iş yapılmasının teşvik edilmesi gerektiğini anlattı. Her şeyin bankacılık sisteminden beklenmemesi gerektiğini vurgulayan Aydın, "Sermaye piyasalarının payı ne ülkede? Ne yapmış? Her şey bizim üzerimizde. 'Az verdin çok verdin, ücret, komisyon aldın'... 10 yıldır, 'sermeye piyasalarını geliştirmeliyiz' diyoruz. Biz milli gelire göre daha hızlı büyüdük. O zaman sermaye piyasalarının da büyüme sağlaması gerekiyor" açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE'YE İLGİ ARTIYOR
CITIBANK Türkiye Genel Müdürü Emre Karter de Türkiye'nin salgın sürecinde üretimin devamlılığı konusunda birçok ülkeye göre çok iyi sınav verdiğini belirterek, "Bu sayede de birçok çok uluslu firma, üretimini artan oranda Türkiye'ye kaydırdı. Çok sayıda Çinli üretim firmasının Türkiye'ye ilgisinin arttığını görüyoruz" dedi. Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü ise üretimi desteklemeye çalıştıklarını söyledi.
AVRUPA'DAKİ BANKALARDAN İYİ DURUMDAYIZ
ZİRVEDE
konuşan Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, Türk bankacılık sektörünün aktif kalitesiyle ilgili probleminin olmadığını belirterek, "Hatta bu kadar dalgalanmaya rağmen Avrupa'daki bankalarla kıyasladığımızda biraz daha iyi durumdayız" dedi. Leblebici, salgın sürecinde ekonominin ayakta kalması için bütün bankaların ellerinden geleni yaptığını söyledi. Kendilerinin de benzer desteği vermeye çalıştığını, aktif büyümelerinin yüzde 30'un üzerine çıktığını belirten Leblebici, kamu bankalarının özel bankalardan biraz fazla desteği olduğunu ancak özel bankaların da küçümsenmeyecek bir destek verdiğini aktardı. Sektörün, topladığı bütün mevduatın yanı sıra borçlandığı kaynakları da krediye çevirdiğini ve ekonomiye katkı sağladığını aktaran Leblebici, hemen hemen her bankanın bu faiz risklerinden ve vade uyumsuzluklarından doğacak riskleri yönetmeyi bildiğini söyledi.