1946 yılında Karabük'ün Bulak köyünde doğan zor şartlarla öğrenim hayatını sürdüren 75 Yaşındaki Kamil Güleç memleketini unutmadı. Memleketine vefa borcu olduğunu belirten Güleç ilklere de imza atıyor. İktisat Fakültesini bitirdikten sonra memleketine dönen Sanayici Kamil Güleç"Eğer ben bugün sanayici bir kimliğim varsa, beni bu günlere getiren memleketime borçluyum, şimdi sıra bende bu borcumu acizane yaptığım yatırımlarla ödüyorum. Her şeyi Devletten beklememek gerekir. Birlik ve beraberlik içinde olursak hiç kimse bizi yıkamaz"
KİMSESİZ ÇOCUKLAR BİZLERE EMANET
Allah kimseyi anne ve babasız bırakmasın diyen Sanayici Güleç" Çeşitli nedenlere kimsesiz olan ve devletimizin şefkatli ellerine bırakılan çocuklarımıza sahip çıkmak her Türk Vatandaşın olduğu gibi benimde görevim olduğuna inanıyorum. Ne yapabilirim derken, o günlerde bazı sanayiciler memleketlerine kimsesiz çocukların daha refah bir ortamda büyümeleri, Türk Milletine hayırlı birer evlat olarak yetişmeleri için çocuk evleri yapıyordu. Ben de Memleketime yapmak istedim. Benim Memleketimdeki kimsesi çocuklarında iyi bir ortam da yetişmeleri için onlara çocuk evleri yapılmasını eşim ve çocuklarımızla birlikte karar vererek, hemen yer tahsis edilirse yapabileceğimi söyledim. Sağolsun Devletimiz bana yer tahsis etti. Bende 9 tane çocuk evleri yaparak teslim ettim."
TORUNLARINDAN AYIRT ETMEDİ
Bu çocukların iyi bir ortamda büyümeleri gerektiğini belirten Güleç" Bu çocukları için villa tipi evler yaptım, villa tipi çocuk evleri Türkiye'de ilk defa yapılıyordu. Bunu yaparken torunlarımdan ayırt etmedim. 9 adet villa tipi çocuk evi yaptım, torunlarım ne imkana sahipseler burada kalan 6-12 yaş çocuklarımız da aynı imkânlara sahip. O zamanlar plazma televizyonları yeni çıkmış idi, hemen tüm evlere plazma televizyon koydum, her evde bir bilgisayar odası var , tüm evlerin tefrişatını son sistem yaparak bu çocukların sıcak bir ev ortamında büyümelerini istedim. Ayrıca yeni yıla girerken boyunlarının bükük kalmasın diye yılbaşını çocuklarımızla ile birlikte geçiriyordum ama pandemi nedeniyle bu yılbaşı gidemedim"
KARABÜK ÜNİVERSİTESİNDEN DE BAŞARILI ÖĞRENCİLER ÇIKSIN
Büyük kentlerde bulunan Üniversiteler de okuyan öğrencilerin imkanlarını sunmak için çalıştıklarını belirten Güleç" Karabük Üniversitesinde okuyan bir öğrencinin aynı imkanlara sahip olması için destek oluyoruz. Modern bir kütüphane yapılması isteği geldi hemen kabul ettim. Bir örneği ABD nin Kansas eyaletinde bulunan ve Türkiye de ilk ve tek kitap görümünde kütüphanesi yapılmasını sağladım. Bu Kütüphaneyi de 3 Nisan 2017 yılında törenle öğrencilerimizin hizmetine sunduk.
MİMARİ YAPISI DEĞİL TEKNİK DONAMIMI İLE DE ÖRNEK
Kütüphanemiz sadece mimari yapısı ile tefrişatına da yardımcı olduğunu belirten Güleç" Kütüphanemizi yaptık ama asıl önemli olan iç tefrişatı idi. Üniversite ile birlikte elele vererek tefrişatına da yardımcı oldum. Öğrencilerimiz kütüphane de bulunan 60 bin matbu esere ve elektronik kaynaklarla 6 milyon kitaba, dergiye, makaleden faydalanabiliyorlar. Ayrıca Türkiye'deki yaklaşık 190 üniversitenin kütüphanesine erişim imkanına da sahipler. Binlerce kaynak arasında saniyeler içinde tarama yapan kiosk makineleri, öğrencilerin kendi kendine ödünç kitap alıp daha sonra iade edebildiği self-chek sistemi ve cep telefonlarından tarama yapılabilen "cep kütüphane" hizmetine de sahip. Geçen yıl Korona Virüs tedbirleri alınarak, 116 bin 943 kişi binlerce eserden faydalandığı belirtiliyor. Boylece üniversitemiz de okuyan öğrencilerimiz bilgilerden mahrum olmuyor. Bilgi haznelerini bu kütüphane sayesinde genişletiyorlar"
SANATA VE SANATCIYA DESTEK
Kütüphanenin alt katında bir atölye ve sergi salonun da bulunduğunu belirten Güleç" Kütüphane sadece kaynak arayan kişilere değil, aynı zaman da sanata ve sanatçıya da hizmet veriyor. Kütüphanenin alt katında bulunan atölye de kişiler burada Üniversite yetkililerinden izin alarak resimlerini yapabilecekler, yine Sezer Güleç sergi salonumuz da eserlerini sergileme imkanı da buluyorlar. Pandemi dönemine kadar onlarca sergi açılırken, eşim Sezer Güleç tarafından Karabük'te ilk defa 50-60 yıl önce bayanların giydikleri sergi açılarak bir ilke imza atıldı."
BU KÜTÜPHANEMİZİN BENZERİNİ SAFRANBOLU İLÇEMİZE YAPACAĞIZ"
Kültür ve Turizm Bakanlığından yetkililer bu kütüphanemizin bir benzerini halk kütüphanesi olarak kazandırılmasını kendilerinden istediklerini belirten Güleç" Genel Müdürler Safranbolu'muza bir halk kütüphanesi yapmamızı rica ettiler. Ben hemen kabul ettim, sadece üniversitede eğitim gören çocuklarımız değil diğer eğitim hayatlarını sürdüren ve bilgi edinmek isteyen hemşerilerim inde yararlanmaları için Üniversitedeki gibi kitap görünümlü bir kütüphane yapılmasına yine ailece karar verdik. Yer arama çalışmaları devam ediliyor yer bulunduğu takdirde bu kütüphanenin de yapılmasını Güleç ailesi olarak üstleneceğiz.Bu kütüphanemiz de bir ilk olacak"
Ayrıca bacasız sanayi olan Üniversitemizin öğrenci sayısını artırmak için bir fakülte yapacaklarını sözlerine ekleyen sanayici Kamil Güleç" Ben bu yatırımları vatanımıza ve milletimize hizmet için yapıyorum. Sanayiciler olarak memleketlerimize çivi çakmak görevimiz diye düşünüyorum. Birlik ve beraberlik ile geleceğe yürüyeceğiz. Bu güzel vatanın bir sanayicisi olarak memleketime hizmet etmek ve yatırım yapmaktan gurur duyuyorum .Tüm Sanayicilerimize yatırım yapmaya davet ediyorum. Yatırım yaparak hem istihdamı artıralım hem de bu güzel vatanımızı güçlü ülkeler arasına girmesine vesile olalım" dedi.