Son dakika: Küresel ekonomilerde pandeminin etkisiyle yaşanan daralmalara karşın geçen yıl üçüncü çeyrekte pozitif büyümeye geçen Türkiye ekonomisine yönelik ardı ardına uluslararası finans kurumlardan olumlu değerlendirmeler geliyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) da aldığı tedbirlerle ekonomide yaşanacak olası bozulmaların önüne geçerek riskleri minimize eden Türkiye'nin bu yıl yüzde 6 oranında büyümesinin öngörüldüğünü açıkladı. Böylece IMF, yüzde 5 olan tahminini de 1 puan artırmış oldu.
Son dönemde TL'deki değer artışıyla benzer ekonomilerden pozitif ayrışan Türkiye piyasaları bu açıklamayla yüksek moral buldu. IMF'den gelen pozitif tahmin, Türkiye'de ekonomide atılan adımlarla sağlanan hızlı toparlanmanın uluslararası kurumlarda da karşılığını bulduğu şeklinde yorumlandı. Türkiye ekonomisine ilişkin 4. Madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulgularının paylaşıldığı açıklamada, cari açığın da yüzde 3.5 olarak öngörüldüğü belirtildi. Maliye politikasının hedefe yönelik ve geçici trasnferler yoluyla ekonomiyi destekleyici olarak kullanılmasını tavsiye eden IMF, 2022 yılından itibaren maliye politikasında sıkılaşma olmasını önerdi. Fon, 2022'de ise ekonominin yüzde 3.5 büyüyeceğini öngördü.
GÜÇLÜ BİR İVME KATTI
Piyasalarda olumlu etki yapan açıklamada, Kovid-19 salgınının diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de sağlık ve ekonomiyi etkilediği aktarıldı. Parasal ve kredi genişlemesine odaklanan politika müdahalesinin ekonomik büyümeye güçlü bir ivme kattığına işaret edilerek şunlar kaydedildi: "Bu dönüşüm devam ederse ve geçici salgın odaklı ilave destek, orta vadeli mali konsolidasyon için güvenilir bir planın yanı sıra finans sektörü ve yapısal reformlarla birleştirilirse, tamponlar daha hızlı şekilde yeniden oluşturulabilir. Yapısal reformlar, salgının uzun vadeli olumsuz etkilerinin oluşturduğu riskleri hafifletmeye odaklanmalı ve en savunmasızları desteklemek, işgücü piyasası esnekliğini teşvik etmek ve kurumsal borçların azaltmasını kolaylaştırmak için hedeflenen önlemleri içermelidir."
TÜRKİYE'NİN ELİ RAHATLAYACAK
Ekonomistler, söz konusu beklentinin son zamanlarda Türk Lirası varlıklara artan ilginin devam etmesini destekleyeceğini ve Türkiye'nin ekonomi politikalarında elinin rahatlayacağını ifade etti. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, uluslararası kurumlar nezdinde Türkiye'ye bakışın yeniden pozitife dönmeye başladığını ifade etti. Şener, "Bu başarının ana nedeni, Kovid-19 krizinin iyi yönetilmesi ve erken teşviklerle zamanında müdahalelerde bulunmasıdır" dedi. Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da geçen yıl Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi en olumsuz olan kurum olan IMF'nin önemli oranda yanıldığını belirtti. Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol ise bu tahminin orta vadede 5 yıllık CDS'lerin 280-270'lere kadar gerilemesini mümkün kılacağını söyledi. GCM Yatırım Araştırma Müdürü Dr. Tuğberk Çitilci, "Büyümede revizyon yapılması pozitif bir unsur" dedi.
SALGIN POLİTİKASI ETKİLİ OLDU
IMF tarafından yapılan açıklamada, salgına karşı uygulanan ilk politika müdahalesinin ülke ekonomisinde keskin bir toparlanmaya yol açtığı vurgulandı. 2020'nin sonlarından itibaren para politikasının sıkılaştırılmasının, Türk Lirası üzerindeki baskıyı sınırlamaya ve güveni yeniden inşa etmeye yardımcı olduğu aktarıldı. Türkiye ekonomisine ilişkin görünümün de değerlendirildiği açıklamada, "Ekonominin 2021'de pozitif büyümeye devam etmesi bekleniyor" ifadesi kullanıldı. Öte yandan zaman içinde sürdürülen politikaların yeniden dengelenmesinin daha dayanıklı orta vadeli büyümenin temelini oluşturacağına işaret edilerek, mali yapısal reformların konsolidasyonu destekleyeceği ve mali riskleri azaltacağı ifade edildi.
EN ÇOK GÜÇLENEN PARA BİRİMİ TL OLDU
Türk Lirası son üç ayda en hızlı değer kazanan para birimi olurken Kovid-19'un ve küresel durgunluğun da etkisiyle gelişmekte olan para birimlerinde değer kaybı yaşandı.
Dolar/TL kuru bu dönemde yüzde 10 değer kazanırken, Güney Afrika Randı yüzde 6.55 değer kaybetti. En yüksek değer kayıplarından biri yüzde 4.3 Meksika Pezosu'nda yaşanırken, Singapur Doları ise yüzde 2.9 değer kaybetti. Hindistan Rupisi yüzde 1.46 ve Rus Rublesi de yüzde 1.68 değer kaybı yaşadı.