Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, 2020'nin her alanda ezberleri bozduğunu söyledi Baran, "2020 yılı ekonomiler için sarsıntı yılı oldu. Fuarların bile sanal ortamda yapıldığı bir dönemi yaşadık. İletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte hızlı bir değişim başlamıştı, pandemi bu değişimin körükleyicisi oldu. Pandemi başlamadan önce dördüncü sanayi devrimini, bilgisayarların çalışma hayatında insanların yerini alacağını konuşuyorduk. Pandemiyle bu süreç hız kazandı. Salgının başından bu yana Türkiye de sağlık alanında süreci büyük başarıyla yönetti" dedi
TOPARLANMA BAŞLADI
Üçüncü çeyrekte alınan tedbirler sayesinde hem Türkiye'de hem diğer ülkelerde hızlı bir toparlanma başladığını belirten Baran, böylece yılın ikinci çeyreğindeki daralmanın tamamen değilse de büyük ölçüde telafi edildiğini aktardı. Baran, "En büyük ticari ilişki içinde olduğumuz Avrupa ekonomileri de üçüncü çeyrekte yüksek performans sergiledi. Ne var ki salgının yeniden artması ve ikinci dalga şimdilerde ekonomiyi yeniden kapanmaya zorladı. Ancak aşı çalışmalarındaki olumlu gelişmeler, önümüzdeki aylardan itibaren salgını hızla geride bırakmaya başlayacağımıza işaret ediyor. Dördüncü çeyreğe dair olumlu öngörülerin çoğu aşağı doğru revize edildiyse de, sanayi üretim verilerinin de öncülüğünde dördüncü çeyreği küçülmeden kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Salgından sıyrıldığımız ölçüde performansımız iyileşecek" şeklinde konuştu. Gayrimenkul şirketlerinden perakende şirketlerine ve hızlı tüketim endüstrisine kadar her sektörde elektronik ortama göre yeni iş modelleri geliştirildiğine değinen Baran şöye konuştu: "E-ticaret ve e-ihracat kavramlarını daha sık duyacağız. Kasımda Asya-Pasifik'te dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması imzalanmıştı. RCEP adıyla anılan Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık, dünya GSMH'sının üçte birini üreten 15 ülkeyi kapsıyor. Küresel üretim zincirlerini etkileyecek bu ortaklık, dünyadaki bloklaşma ihtimalini de güçlendiriyor."
2021'E İYİMSER GİRİYORUZ
Pandeminin ülke ekonomilerindeki etkilerinin ne kadar sürede telafi edileceğini şimdiden tahmin etmenin güç olduğunu belirten Baran, ticarette yeniliklerin fark oluşturacağını söyledi. Baran, "Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin turizm gelirleri önemli ölçüde düştü. Türkiye'nin bu noktada sadece deniz turizmiyle değil, sağlık, kongre ve kültür turizmiyle de ön plana çıkacak şekilde yeniden bir yapılanma içerisine girmesi gerekiyor. İthalatın önüne geçebilmek için sadece nihai ürün değil ara malı üretiminin de ön plana çıkartılmasında fayda var. Tüm bu koşullar altında 2021 için iyimser beklenti içerisindeyiz. Savunma sanayi başta olmak üzere yerli ve milli üretim konusunda mesafe kat eden Türkiye, savunma sanayi ürünleriyle Azerbaycan'ın 30 yıldır sorunu olan Karabağ'ın 44 günde özgürlüğe kavuşmasına katkı sağladı. Savunma sanayimizde yerlilik yüzde 70'lere ulaştı. Bu alanda başarı sağlayan sistemi, imalat sanayinin diğer alt sektörlerine de uygulayacak modeli hayata geçirip ara malında ithalata bağımlılığı azaltmalıyız" dedi.
DURMAK YOK YOLA DEVAM
ATO'nun gündeminde yerli ve milli üretim, yurtdışı uçuşlar, Ankara Fuar ve Kongre Merkezi inşaatının tamamlanması konuları bulunduğuna dikkat çeken Baran konuşmasını şöyle sürdürdü: "E-Ticaret ve E-İhracat Seferberliği çalışmalarına devam edeceğiz. 'Ankara Ticaret Akademisi' adıyla kurduğumuz eğitim platformu ile üyelerimizin tüm alanlarda zaman ve mekân sınırı olmadan eğitim almalarını sağlayacağız. Üyelerimizin ihracat yapabilmelerini sağlamak amacıyla destek vereceğiz. Oda olarak Ankara'nın 12 coğrafi işaretli ürününden dördü olan Ankara Döneri, Ankara Simidi, Ankara Tavası ve Erkeç Pastırması için aldığımız coğrafi işaret tescillerine ilave olarak başlattığımız Ankara Tiftiği, Ankara Balı ve Ankara Çamlıdere Höşmerim Tatlısı için de coğrafi işaret tescili çalışmalarına devam edeceğiz."