Türkiye, dünya ekonomisini felç eden pandemi krizini hükümetin aldığı önlemler ve kamu bankalarının finansman desteğiyle en az hasarla atlatan ülkeler arasında yer aldı. Bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6.7 ile en hızlı büyüyen ülke olurken, aynı dönemde ihracatını da artırmayı başarabilen üç ülkeden biri olan Türkiye önümüzdeki döneme de, hayata geçirilmesi beklenen reformlarla iddialı giriyor.
YATIRIM MERKEZİ OLABİLİR
Özellikle son 1.5 aydır 4 milyar doları hisse senedi-tahvil, 6.2 milyar doları eurobond ihracı ve 6 milyar doları sendikasyon ve kredi yoluyla olmak üzere 16 milyar dolarlık yabancı girişi olurken, hayata geçirilmesi beklenen reform paketi ile Türkiye'ye yabancı ilgisinin katlanarak artması bekleniyor. Öte yandan pandemi sonrasında Türkiye'nin yapılacak reformların da desteğiyle, dünya devlerinin üretim merkezi olması yolunda önemli mesafeler kat edeceği belirtiliyor. Son dönemde yapılan değişiklikler, atılan adımlar ve reform çağrılarının pandemi sonrası yeni düzende bir fırsat penceresi sunarak Türkiye'yi cazip yatırım merkezi haline getirebileceğine dikkat çekiliyor.
SADE VERGİ MEVZUATI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomide ve yargıda reform merkezine oturduğu yeni dönem için geri sayım başladı. Yeni ekonomi yönetiminin de önerilerini almak için iş dünyasının tüm aktörleri ile gerçekleştirdiği toplantılar tamamlanırken, reform paketinin yakında Meclis'e gelmesi bekleniyor. Yeni reform paketi ekonomi alanında önemli düzenlemeler içerecek. Yapılması düşünülen reforma göre iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi kapsamında vergi mevzuatı sadeleştirilecek. Teşvik ve desteklerde etkinliği sağlayacak destek programlarına ilişkin ilke ve esaslar belirlenecek. Verimliliği artırarak sürdürülebilir büyüme için yerli ve yenilikçi üretim desteklenecek. Reform kapsamında Ticaret Hukuku, Borçlar Hukuku, İcra ve İflas Hukuku olmak üzere ticari hayata ilişkin kanunlarda davaların daha hızlı sonuçlanması ve yatırımcıyı koruyan adımlar atılacak. Mülkiyet hakkının korunmasında devlet- şahıs, şahıs-şahıs arasındaki uzun süren davaların daha hızlı sonuçlanmasının önü açılacak. Mülkiyet hakkı kapsamında yabancı yatırımcının Türkiye'de ticari mülk sahibi olması ve bu hakkının yasal olarak teminat altına alınıp korunmasına ilişkin adımlar atılacak.
DAVA SÜRELERİ KISALACAK
Ticari davalarda davaların kısa sürede sonuçlandırılması için ihtisas mahkemelerinin yaygınlaştırılması planlanıyor. Reform kapsamında bir önemli düzenleme de hayatımıza yeni giren arabuluculuk müessesesi ile ilgili olacak. Yapılacak düzenleme ile arabuluculuğun kapsamının genişletilmesi düşünülüyor. Reform kapsamında ise en az 70-80 avukatın çalışacağı sadece ticaret davalarının arabuluculuğuna bakılacağı Arabuluculuk Merkezleri kurulması planlanıyor.
TÜRKİYE EN AZ HASARI ALDI
Türkiye, pandemi krizinin dünyada doğrudan yatırımları da durduğu bir dönemde, bu alanda da en az hasar alan ülkelerden biri oldu. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın her yıl yayınladığı 'Dünya Yatırım Raporu'nun 2020 yılı sayısı, 2019'da 1.5 trilyon dolara ulaşan küresel doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının, 'Kovid-19' nedeniyle bu yıl yüzde 40 gerileyerek, 2005'ten beri ilk defa 1 trilyon doların altına düşeceğine işaret ediyor. Dünya ekonomisinde yatırımları durma noktasına getiren pandemi koşullarına rağmen, portföy yatırımlarının yanı sıra Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımlar da devam ediyor. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımları yılın ilk 10 ayında sadece yüzde 13 düşerek 4.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın kasım ve aralıktaki güçlü toparlanma ile yıllık bazda pozitife dönmesi bekleniyor.
İHRACAT 184 MİLYAR DOLAR
2021 yılında, Kovid-19 salgını nedeniyle keskin düşüş yaşayan dış talebin kademeli olarak iyileşmesi ve seyahat hareketliliğinin yeniden başlamasıyla turizm gelirlerinin artması bekleniyor. Bunun da cari işlemler dengesinde iyileşme sağlaması üzerinde duruluyor. Gelecek yıl ihracatın yüzde 10.9 artarak 184 milyar dolara, ithalatın yüzde 11.4 yükselerek 223.3 milyar dolara ulaşacağı ve böylece dış ticaret açığının 39.3 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
1.6 MİLYON YENİ İSTİHDAM
Gelecek yıl salgın sonrası ekonomideki toparlanma süreci ve büyüme oranları çerçevesinde istihdam artışının ivme kazanacağı ve istihdamın bir önceki yıla göre 1 milyon 598 bin kişi artacağı, işsizlik oranının ise yüzde 12.9'a gerileyeceği tahmin ediliyor. İşgücüne katılma oranının da toparlanarak 2021'de 1.6 puan artışla yüzde 51.2'ye ulaşması bekleniyor. Para ve maliye politikalarının güçlü eşgüdümünün sürdürülmesiyle mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal politikaların hayata geçirilmesi hedefleri doğrultusunda atılacak adımlarla ekonomik ve finansal istikrarın güçlendirilmesi amaçlanıyor. Böylece tüketici enflasyonunun 2021 yıl sonunda yüzde 8'e indirilmesi hedefleniyor.
2021'DE BÜYÜME % 5.8
Dünyada 2020 yılını büyüme ile kapatması beklenen üç ülkeden biri olmaya hazırlanan Türkiye, 2021'de de önemli hedefler belirledi. Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında açıklanan "yeni dengelenme, yeni normal, yeni ekonomi" yaklaşımı çerçevesinde öngörülen politika ve tedbirlerin gelecek yıl hızlı ve etkin şekilde hayata geçirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda makroekonomik dengelerin yeniden tesis edilmesi önceliklendirilerek, bu yeni dengenin üzerine inşa edilecek öncelikli reformlarla istihdam, teknoloji ve verimlilik odaklı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme anlayışına odaklanılacak. Ekonomide gelecek yıl yüzde 5.8 olması hedeflenen büyümenin, 2022 ve 2023'te ise yüzde 5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.