Salgın sonrasına yönelik hem makro hem de mikro bazlı senaryolar ele alınmaya başladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD olarak kendilerinin de her türlü senaryoyu titizlikle ele aldıklarını söyledi. Kaan, "Yılın üçüncü çeyreği itibarıyla geri döndüğümüz pozitif büyüme trendini 2021 yılı ve devam eden sürece yayabileceğimize inanıyoruz. Bilindiği üzere 2020 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 6.7 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, bu dönemde G-20 ülkeleri arasında en başarılı performansı sergileyen ülke olmuştu. İngiltere'nin yüzde 9.6, Japonya'nın 5.8, Euro Bölgesi'nin 4.4, Almanya'nın 4.0 ve ABD'nin yüzde 2.9 oranında küçüldüğü bu dönemde Türkiye ekonomisinin tahminlerin çok üzerinde güçlü bir şekilde büyümesi, iş dünyasının 2021 yılına güvenle bakması konusunda oldukça önemli bir gelişme oldu" dedi.
İHRACAT ÖNE ÇIKACAK
Söz konusu büyüme performansının sürdürülebilir bir niteliğe kavuşabilmesi için, önlerinde uzun ve zorlu bir yol bulunduğuna dikkat çeken Kaan, "Bu nedenle yeni dönem olarak ifade edebileceğimiz önümüzdeki bu süreçte, bugüne kadar üretimticaret- yatırım üçgeninde göstermiş olduğumuz çabanın üzerine çıkarak, ihracata yönelik imalata mutlaka ağırlık vermemiz gerektiğine inanıyoruz. Yerli ve milli bağlamda kritik pozisyondaki bütün sektörlerimizin kendi kendine yeterlilik politikalarının artırılması ve bilhassa dış ticarete yönelik yeni bir stratejinin belirlenmesi, doğru bir adım olacak" diye konuştu. Dış ticaretin de üzerine eğilmek gerektiğini anlatan Kaan, ara malları ithalatının ekonomi üzerinde baskı oluşturduğunu kaydetti. Kaan, "Zira ihracatımızın ciddi bir kısmında ara malları ithalatının önemli bir payı olmasına karşın, toplam ithalatımız içerisindeki payı yüzde 80'e varan ara malları ithalatının çok cazip hale gelmesi, uzun vadede yerli üretimi tehdit etmektedir" şeklinde konuştu.
ARA MALI ÜRETİMİ ARTMALI
Kaan, ithal edilen her ara malın milli ekonomiye zarar verdiğini ve hammaddesine sahip olduğumuz ara malını Türkiye'de üretmek gerektiğini de aktardı. Kaan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üretim maliyetlerini artırarak tüketici fiyatları üzerinde de yukarı yönlü bir baskı oluşturan ara malları ithalatı, enflasyonist bir etki oluşturmaktadır. Bu kapsamda yeni dönemde, hâlihazırda ithal edilen ara mallarını üretmek isteyen yerli ve milli üreticilerimizin daha fazla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi Türkiye mevcut imalat potansiyeli, esnek üretim kapasitesi, ucuz işgücü ve büyük piyasalara yakınlığı sayesinde, çevre ülkelerle kıyaslandığında, büyük bir üretim üssü olmaya adaydır. Nitekim son yıllarda bilhassa hizmetler sektöründe göstermiş olduğumuz atılıma karşın, imalat sanayi Türkiye ekonomisi için önemini muhafaza etmektedir. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 8 oranında genişleyen sanayi sektörü içerisinde yüzde 9.3 oranında genişleyen imalat sanayisinde ülkemiz için mevcut üretiminin ölçeği, Kovid-19 sonrası dönem için bir rekabet avantajı olacaktır."
SİSTEM KENDİ KRİZİNİ BÜYÜTTÜ
Yükselmeyen her şeyin er ya da geç düşeceğini belirten Kaan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu bağlamda küresel ekonominin birkaç 10 yılda bir büyük krizlerle yüz yüze gelmesini, sürdürülebilir bir büyüme sağlanamamasının doğal bir sonucu olarak görüyoruz. Nitekim her büyük kriz sonrasında gelişmiş ve gelişmemiş ekonomiler arasındaki makasın açılması ve küresel servetin dağılımında adaletsizliğin artması, küresel ekonomideki çatlağın giderek büyümesine neden olmaktadır. Salgın öncesinde 2020 yılı genelinde yüzde 3.5 oranında büyümesi beklenen küresel ekonominin, güncel tahminlere göre bu dönemde yüzde 4.5-5 bandında küçülmesi beklenirke, bu dönemde mal ticaretinde yüzde 13-32, doğrudan yabancı yatırımlarda yüzde 30-40 ve uluslararası havayolu yolculuklarında yüzde 44-80 düşüş olacağı tahmin edilmektedir. Bütün ekonomik göstergeler, ekonomik büyümenin ancak salgının açık bir biçimde kontrol altına alındıktan sonra eskiye dönebileceğine işaret etmektedir."
İMALAT SANAYİSİNİ İYİ HAZIRLAMALIYIZ
Küresel ekonomide ciddi bir sıçrama yapabilmek için imalat sanayisini çok iyi hazırlamak gerektiğini dile getiren MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, "MÜSİAD olarak, 2021 yılı ve sonrasını kapsayan dönemde, birbiriyle uyumlu para ve maliye politikalarıyla ekonominin yeniden güçlü büyüme dönemine gireceğine inanıyoruz. Bugün geldiğimiz aşamada, küresel salgından olumlu ya da olumsuz etkilenen bütün sektörlerin çeşitlendirilmesi ve kriz dönemlerinde sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.