Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarım ve gıdada tam bağımsız olabilmek için "yerli üretim" ve "kendine yeterlilik" kavramlarının önemli olduğunu ifade etti. "Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları" Programı'nda Tarım-Gıda Paneli'nin açılış konuşmasını yapan Pakdemirli, bakanlık olarak bu yıl dijital dönüşüme daha fazla önem verdiklerine işaret ederek bu kapsamda 15 yıl aradan sonra düzenlenen 3. Tarım Orman Şurası'nda tarımsal inovasyon ve dijitalleşmenin ön planda tutulduğunu dile getirdi.
DİJİTAL DEVRİM YAPILDI
Bu yıl, ülke tarımı adına dijital bir devrime imza attıklarına dikkati çeken Pakdemirli, "Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) kısaca, üretici ve tüketiciyi buluşturan bir platform. Arkasında, sözleşmeli üretim başta olmak üzere, üretim maliyetlerinin düşmesi, fiyat istikrarının sağlanması, aracı unsurların kaldırılması, üreticinin pazar gücünün artması, finansman olanaklarının artırılması gibi tarıma değer katacak birçok faktör var" ifadesini kullandı. Dijital dönüşüm hamlesi kapsamında, temmuzda e-Tarım Portalı'nı hayata geçirdiklerini anımsatan Pakdemirli, toplam 138 hizmeti bu portaldan çevrim içi olarak sunduklarını belirtti. Ülkenin ilk yerli ve milli elektrikli traktör prototipini ürettiklerinin, 20 adet için seri üretime geçtiklerinin altını çizen Pakdemirli, Elektrikli Bahçe Traktörü Prototipi Geliştirme Projesi'nin çalışmalarının da devam ettiğini anlattı. 2050'de nüfusta yaklaşık yüzde 30 artış öngörüldüğüne, kişi başına düşen işlenen tarım arazisi miktarında ise yüzde 20 azalma beklendiğine dikkati çeken Pakdemirli, bugünkünden yüzde 60 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacağını kaydetti: "Diğer önemli kavramlar ise gıda kaybı ve israfı. Biz de 'Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık' diyerek, toplumsal farkındalık kampanyasını hayata geçirdik."
'TARIMSAL KURAKLIK VAR' DEMEK İÇİN ERKEN
SABAH Gazetetesi İş Dünyası Editörü Feride Cem'in yönettiği panelde konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, son dönemde en çok konuşulan susuzluk konusuna açıklık getirdi. Türkiye'de tarımsal kuraklık gibi bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Özkaldı, "Bir miktar meterolojik susuzluk yaşansa da yağış artışları olan yerler de var. Örneğin Güneydoğu Anadolu'da yağış artışı söz konusu" dedi. Tarımsal üretimde önemli bir veri olarak kabul edilen buğday rekoltesinin ise bu yıl 21.5 milyon ton civarında olmasını beklediklerini dile getiren Özkaldı, "2021 için hububatta güzlük ekimleri yapıldı. 2021'de bir olumsuzluk beklemiyoruz. Daha kar yağışları yeni başladı. Onlar mayıs haziranda eriyip barajları dolduracak. Dolayısıyla Türkiye'de tarımsal kuraklık var demek için çok erken" ifadelerini kullandı. Ziraat Bankası Tarımsal Grup Başkanı Ferhat Pişmaf ise, tarımsal kredilerin toplam kredi miktarı içinde yüzde 20'lik bir pay aldığını söyledi. Pişmaf, "Sektörde verilen her 100 liralık kredinin 66 lirasını biz veriyoruz. Modern sulama yatırımlarına destek vermeye çalışıyoruz. Tarımsal kredi maliyetimiz 80 milyar liraya ulaştı" dedi. Aynes Genel Müdürü Murat Hocalar da bu yıl süt ve süt ürünlerinda yüzde 100 büyüme gerçekleştirdiklerini söyledi. "Çiftçinin sütünü yerde bırakmadık" diyen Hocalar, HORECA tarafındaki küçülmeyi perakende kanalındaki satışlarla kapattıklarını ifade etti. AB'ye süt ürünleri ihraç eden 5 şirketten biri olduklarının altını çizen Hocalar, "Çin'e de 2 bin ton süt ve süt ürünleri gönderdik" dedi. Assan Foods'un Genel Müdürü Hakan Koçoğlu ise online olarak katıldığı toplantıda tarımsal üretim ve gıda tedariği konusunda sektör ve devlet olarak önemli bir sınavı başarıyla verdiklerini kaydetti. Dünya gıdada tedarik sıkıntısı yaşarken Türkiye'de bu sıkıntının yaşanmadığını belirten Koçoğlu, bu süreçte gıda devlerinin rotayı Türkiye'ye çevirdiğini söyledi.