Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen haftaki parti grup toplantısında ekonomi ve hukukta reform olarak tanımladığı yeni dönem mesajıyla büyük bir beklenti içerisine giren piyasalara bir moral de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) geldi. Murat Uysal'ın yerine 7 Kasım'da atanan Naci Ağbal başkanlığında gerçekleştirilen ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, para politikasında önemli bir sadeleştirmeye imza atıldı. Politika faizi olan 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı 475 baz puan artırılıp yüzde 15'e yükseltilerek, piyasanın fonlandığı fiili faiz olan yüzde 14.5- 14.9'a getirildi.
TÜRK LİRASI'NA GÜVEN ARTACAK
Pandemi döneminde kendine esneklik payı bırakmak için fonlamayı geç likidite penceresi üzerinden yapan Merkez Bankası, dün attığı adımla politika faizini fiili faize eşitlemiş oldu. Tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılmasına karar verildi. Merkez Bankası'nın fiili faizinin yüzde 15 civarında olduğunu belirten analistler, dünkü sadeleştirmenin kredi faizlerinde bir artışa yol açmayacağını bildirdi. Ekonomide bir ek sıkılaştırmadan bahsedilemeyeceği ifade edilirken, dünkü hamle ile TL'ye güvenin artacağı ve uluslararası sermayenin Türkiye'ye ilgisinin pekişeceği vurgulandı.
ENFLASYONLA KARARLI MÜCADELE
Toplantı sonrası yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulu'nun, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesisi için, net ve güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdiğine dikkat çekilerek, "Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar kararlılıkla sürdürülecektir" açıklaması yapıldı. Duyuruda, düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceğinin değerlendirildiği belirtildi.
DOLAR ÇAKILDI, BORSA UÇTU
Son iki haftada rekor yabancı girişiyle iyimseer rüzgârların estiği piyasalar Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından adeta coştu. Karar öncesi 7.70 TL olan dolar 7.51 liraya, 9.12 TL olan euro ise 8.89 TL'yi görerek 9 liranın altına geriledi. Analistler, Merkez Bankası'nın atığı adımla piyasalara güven verdiğini ve doların 7 liranın altını görebileceğini bildirdi. Türkiye'nin risk pirimi (CDS) 392 baz puandan 372'ye gerilerken, Borsa İstanbul'da da BIST-100 Endeksi, banka hisselerine gelen yüklü yabancı alımlarının etkisiyle 1.281 puandan 1.325 puanı aşarak hem kapanış rekoru kırdı, hem de tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Gram altının fiyatı da yüzde 2 düştü.
35 AYIN EN BÜYÜK YABANCI GIRİŞİ
Başkan Erdoğan'ın ekonomide yeni dönem ilişkin olarak verdiği güçlü mesajlar, yabancı yatırımcı nezdinde karşılık verdi. TCMB tarafından dün açıklanan verilere göre 6-13 Kasım tarihleri arasında hisse senedi ile tahvil-bono piyasasına 908 milyon dolarla Ağustos 2017'den bu yana en yüksek yabancı girişi gerçekleşti. Yabancılar söz konusu haftada hisse senedinde 614.4 milyon dolarla Ocak 2019'dan bu yana en yüksek net alımı gerçekleştirdi. Yabancının hisse senedi portföyü 23.4 milyar dolarla 4 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Yabancılar tahvil-bonoda ise 293.9 milyon dolarla 6 haftanın en yüksek net alımını yaptı. Yabancılının tahvil-bono portföyü 5.8 milyar dolara çıktı.