Dünyayı kasıp kavuran pandemiye rağmen Türkiye'yi bir üst lige taşıyacak yatırım hamlesi yurt genelinde kesintisiz devam ediyor. Bir dönem adı terör ve işsizlikle özdeşleşen Doğu Anadolu Bölgesi de büyük yatırım hamlesinden nasibini almış durumda. Sütaş tarafından 1 milyar liralık yatırımla hayata geçirilen Doğu-Güneydoğu Anadolu Sütçülük Projesi Bingöl Entegre Tesisleri'nin faaliyete geçmesi için geri sayım sürüyor. 3 bin dönüm arazi üzerinde hayata geçirilen dev tesis için 650 kişilik bir ekibin hummalı bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, "Biz Bursa Karacabeyli bir aileyiz. Ama hangi bölgeden olduğumuzun, nerede doğduğumuzun hiçbir önemi yok. Burası vatanımız ve biz Türkiye'nin her karış toprağına aşığız. Bingöl'le ilgili bir hayal kuruyorum. Ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak, toplumsal barışa katkıda bulunmaktır" dedi. Yılmaz'la dev yatırımı ve gelecek planlarını konuştuk...
Pandemi süreci Bingöl'deki dev yatırımınızı nasıl etkiledi?
Yatırım büyük bir hızla devam ediyor. Süt fabrikasının inşaatı bitti, montaj çalışmaları devam ediyor. Yem fabrikasında da inşaat ve montaj çalışmaları devam ediyor. 4 bin-4 bin 500 civarında sağmal ineğin barınacağı çiftliklerin yüzde 50'si tamamlandı. Yaklaşık 2 bin 500 sağmal Bingöl'e ulaştı. Hazırlıklarımız hızla sürüyor. TÜSİAD başkanlığım döneminde Cizre'ye gittik toplantı yaptık. Bütün iş dünyası bu konuda iradesini ortaya koydu. Batman'a ve Van'a gittik. Bu sözü veren ekibin başı olarak sözümü yerine getirmenin mutluluğunu yaşayacağım.
BİR AN BİLE PİŞMAN OLMADIM
Yatırımla ilgili en büyük motivasyon kaynağınız ne oldu?
Meydanı başkalarına bırakamayız. Şimdi sıkıntı var ama bizim için sorun değil. İnsanlarımızın gıda ihtiyacını temin etmemiz lazım. Küçücük ülkelerin ihracat rakamlarını görüyorsunuz. Yazık günah değil mi? Küçücük Belçika, Hollanda bunu yapıyorsa, biz neden yapmayalım?
Pandemi nedeniyle küresel ekonomilerde sıkıntılar var. 'Nereden başladım bu yatırıma' diyor musunuz?
Ben demiyorum ama etrafımda diyenler oluyor. Ülkemizin bu yatırıma ihtiyacı olduğu için bir an bile 'acaba' diye düşünmedim. Böyle bir tereddüte, kafa karışıklığına gerek yok. Demoralize olmamızı gerektiren bir durum da yok. Bu tek başına bir fabrika değil, bir bölgesel kalkınma projesi. Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında desteklenen projenin teşvik belgesini Cumhurbaşkanımızın elinden aldık. Anadolu'nun göbeğine böyle bir tesis kurmanın parayla-pulla ölçülecek bir yanı yok.
DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM
Bu dönemde hükümetin iş dünyasına sağladığı destekler sizi rahatlattı mı?
Kredi destekleri, kredilerin geri ödenmesinin ertelenmesi ve işgücü tarafında da birçok destek uygulandı. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte yüzde 5'ler civarında bir büyüme yoluna tekrar gireceğimiz görülüyor. Eğer bu verilmeseydi, sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum. Bu sayede başarılı bir dönem geçirdik. 2021'de büyüme sürecine girmiş olarak inşallah adım atacağız. Bu hepimize ayrı görevler yüklüyor. Türkiye daha fazla üretmek zorunda. Bu sorumlulukla çalışmaya, yatırım yapmaya ve yol almaya devam ediyoruz.
SIFIRDAN BURALARA GELDİK ŞÜKREDİYORUM
KENDİNİ bildi bileli süt işinin içinde olduğunu söyleyen Yılmaz, "Küçük yaştan itibaren sütçülüğün telaşını görerek büyüdüm. Hatta Galatasaray Lisesi'nde yatılı okurken arkadaşlarımla logoyu çizmeye çalışıyorduk. Bir yandan çalıştım bir yandan okudum" diyor. "Yurtiçi ve yurtdışında yatırımları olan 7 bin çalışanı bulunan bir grubun tepe yöneticisi olarak nasıl dinleniyorsunuz, hobiniz var mı" sorusuna ise 'Patronlar Kulübü' olarak adlandırılan TÜSİAD'ın eski başkanı Yılmaz, şu yanıtı veriyor: "Şükrederek dinleniyorum. Çünkü hayat bana maddi ve manevi olarak çok cömert davrandı. Sütçülüğün bereketi bena Karacabey'in dar imkânlarından kurtularak uluslararası alana çıkan bir firmanın lideri olmayı nasip etti. Buna şükretmek lazım. Biz gerçekten sıfırdan buralara geldik. Ama bu işi çok inanarak ve severek yapıyorum."
İSTİHDAM BİNİ AŞACAK
3.9 MİLYAR liralık konsolide ciroya sahip olan Sütaş, halen Bursa Karacabey, İzmir Tire ve Aksaray'daki tesislerinde üretim yapıyor. Bin tonluk üretim kapasiteli Bingöl tesisi ise şirketin üretim kapasitesini yüzde 33 artıracak. 10 bin adet damızlığın barındırılacağı çiftliklerde bin 27 kişi istihdam edilecek. Bu rakamların sadece buzdağının üstü olduğunu söyleyen Muharrem Yılmaz, "Fabrikamıza süt üretecek olan üreticiler var. Bunlar aylık düzenli gelir elde edecek. Yatırım tersine göçü de sağlayacak" şeklinde konuştu.
CARİ FAZLA VERİYORUZ
TARIMIN yılda 50 milyar dolar, gıda sanayinin de 33 milyar dolarlık hasıla ürettiğini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti: "İkisinin büyüklüğü 85 milyar dolar ediyor. Bu Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası'nın yüzde 11-12'si demek. İki sektörün yıllık ihracatı 20 milyar dolarken, ülkemizin bu alandaki ithalatı 15 milyar dolar. Yani 5 milyar dolar fazla veriyoruz. Fazla veren sektörün üstüne giderek ondan daha fazla istifade etmeliyiz. 85 milyar dolarlık büyüklüğü 150'ye çıkarma şansımız var. Dış kaynak ihtiyacı az olan bir sektörüz. Gıdanın ne kadar kritik bir sektör olduğunu pandemi döneminde daha iyi anladık. Gıda sanayinin tarımın lokomotifi olacağı bir düzen kurmamız lazım. Çünkü bunlar etle tırnak gibidir ve entegre olmaları şart."
YABANCILAR BİZE BİNGÖL'Ü SORUYOR
Yatırımlarının yerli ve yabancı yatırımcının gözünü Bingöl'e çevirdiğini söyleyen Yılmaz, "Yurtdışından bile bölgeye ilgiyi artırdı. Ağırlıklı olarak Körfez bölgesinden yatırımcılar 'Biz de gelsek bölgede çiftlik kursak sütümüzü alır mısınız, bizimle işbirliği yapar mısınız' diye soruyorlar. Ama parayla sütçülük olmaz, gönül ve emek işidir. Sütçülüğü geliştirmemiz lazım, bu yatırım bölgeye büyük katkı sunacak" dedi.
PAKİSTAN YATIRIMIYLA ÇİN'E YAKLAŞACAĞIZ
SÜTAŞ'IN satışları içinde ihracatın payı da her geçen gün artıyor. Bu yılı 16 milyon dolar civarında ihracat rakamıyla kapatmalarının mümkün olacağını söyleyen Muharrem Yılmaz, Çin'e de ihracata başladıkları müjdesini verdi. Eylül ayında ürünlerinin limana indiğini ve gümrükten geçtiğini söyleyen Yılmaz, şunları anlattı: "Çin'e süt tozu ve peynir suyu tozu gönderdik. Çin bu ürün grubunda büyük bir ithalatçı. Hem buradan göndermek, hem de yakın pazarlarda üretme planımız var. Bu kapsamda bir buçuk yıl önce girişimde bulunduğumuz Pakistan pazarında önemli bir mesafe katettik. Orada yerel bir ortaklık kurduk. Lahor'da süt ve süt ürünleri fabrikası yatırımımızı inşallah 1.5 yılda yatırımı tamamlayacağız. Makine ekipman siparişlerini vermeye başladık. Büyüyebilecek şekilde bir yatırım planlıyoruz. İlk etapta 150-200 ton civarında üretim kapasitesi olacak. Yatırım büyüklük olarak 40 milyon dolara kadar gider diye düşünüyoruz. Pazar çok büyük ve süt ürünlerinin tüketimi de yüksek." "Bakarsınız bu hızla Çin'e de yatırım yaparsınız" dediğimiz Yılmaz, "İnşallah, inşallah, inşallah... Neden olmasın" dedi. Sütaş, Makedonya'da satın aldığı fabrikada Sütaş ve Yovita markasıyla üretim yapıp iç pazarın yanı sıra ihracata da yönlendiriyor. Romanya'da satın aldıkları fabrikada henüz üretime başlamadıklarını söyleyen Yılmaz, "Romanya'yı bilen bir ortakla ancak orayı çalıştırabileceğimizi düşünüyoruz. Henüz pazara çıkmadık" diye konuştu.