DAP Yapı, Kovid-19 salgını sonrasında insanların evlerinde daha çok vakit geçirmek zorunda olmasından yola çıkarak, 58 bin kişilik dev bir anket yaptı. Anketin odak noktası, virüs salgını sonrası insanların sahip olacakları evlerden ne beklediklerini belirlemekti. Ankete göre insanlar, az katlı, mutlaka büyük bir balkon ya da teraslı evler istediklerini belirtti.
DAP Yapı, anket sonuçlarını hayata geçirdiği ilk projesine de başladı. DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, salgınının, tüm sektörleri olduğu gibi gayrimenkulü de etkileyerek tüketici beklentilerini değiştirdiğini söyledi. Yılmaz, 1999 depremini hatırlatarak, şunları kaydetti: "O depremin ardından, tekrar aynı acıları yaşamamak için kamu ve özel sektör ciddi bir işbirliğine imza attı. O tarihten sonra konut sektörü 'Deprem kriterleri' ile tanıştı. Ve sonrasında yapılan tüm binalar zaman içinde güncellenen deprem yönetmeliklerine göre inşa edildi. Şimdi ise bu değişimin bambaşka bir evresindeyiz. Koronavirüs salgını bizim için bir milat oldu diyebiliriz. Özellikle barınmaya yönelik alanları yaptığımız için sektörün şapkayı önüne koyup neler yapması gerektiğini araştırdığı dönem geçirdik. Geçen yıl, 'Geleceğin evleri nasıl olmalı' diye sorsaydık, kimimiz akıllı evler, kimimiz uzaktan ısıtma-soğutma sistemleri derdik. Fakat bugün geleceğin kentleri dediğimizde bir numaralı önceliğimiz ve asla taviz vermeyeceğimiz konsept 'sağlıklı evler' oldu. Teknolojik evler yine ilgi çekecek. Ama geleceğin evlerinde bakılacak ilk şey 'sağlıklı mı, değil mi' konusu olacak."
DÜZENLEME ŞART
Pandemi ile birlikte yüksek katlı bina döneminin neredeyse kapandığına dikkat çeken Yılmaz, sektörün ev tasarlarken yeni dönem bakış açısıyla hareket etmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, artık bahçeli, teraslı ya da balkonu bulunan evlerin talep gördüğünü ifade ederek şunları ekledi: "Isıtma ve soğutma sisteminden dairelerde oluşturulan çalışma alanlarına kadar insan yaşamını kolaylaştıracak, sağlık dostu fikirler geliştirilmeli. Sosyal izolasyona uygun yapılar dünyada daha yüksek talep görüyor. Artık asansör gerektirmeyen, alçak katlı, yatay projeler geliştirmemiz gerek. İnsanlara, onları doğayla birleştirebileceğimiz ortamlar sunmalıyız. Depremin ardından sektör deprem kriterleri ile tanışmıştı. Şimdi buna yenisi eklenmeli. İmar yönetmelikleri düzenlenirken evlerin balkon ve teraslı yapılması konusunda birtakım teşvikler verilerek düzenlemeler getirilmesinde yarar var."
SAĞLIKLI EVİN 5 KRİTERİ VAR
Türkiye genelindeki son verilere göre bu süreçle birlikte balkonlu, teraslı ve bahçeli evlere yüzde 228 civarında talep artışı yaşandığının altını çizen Yılmaz, yaptıkları araştırmada 58 binden fazla kişiye tek tek 'siz nasıl bir ev istiyorsunuz?' diye sorduklarını kaydederek, DAP Yapı bünyesinde, tamamen doktorlardan oluşan özel bir "Sağlık Kurulu" olusturduklarını anlattı. Yılmaz sağlıklı ev kriterlerini şöyle sıraladı:
1- Her binada elbette asansör olacak. Fakat asansöre ihtiyaç duymadan çıkılabilecek yükseklikteki eve sağlıklı ev diyoruz.
2- Diğer bir önemli konu ise bahçe. Yeni dönemde sağlıklı evlerde bahçe yoksa teras, teras da veremiyorsanız kesinlikle geniş balkona sahip olunacak.
3- Orman da önemi her geçen gün artan bir unsur. Çünkü ormanlarımız sadece oksijen deposu değil aynı zamanda da şifa kaynağı. Bu yüzden sağlıklı ev orman içinde ve geniş bir yeşil alana sahip olmak zorunda.
4- Bu dönemde öne çıkan bir diğer önemli konu da hiç şüphesiz havalandırma sistemi. 'Sağlıklı Ev' dediğinizde, her dairenin havalandırma sisteminin korona sürecindeki sağlık kriterlerine uygun olarak tasarlanması ve 'bağımsız' olması büyük önem taşıyor.
5- Son kriter ise hepimizin bildiği gibi elbette yapılan evlerin deprem yönetmeliğine uygun olmasıdır. Bu asla vazgeçilmeyecek bir detay olarak öne çıkıyor.