Türk hazır giyim sektörünün duayen isimlerinden Kiğılı'nın sahibi Abdullah Kiğılı, pandemi nedeniyle yaşanan sıkıntılara rağmen, devletin verdiği güçlü destekle sektörün bugün yoluna devam ettiğini söyledi. Mağazaların 100 gün kapalı kaldığı bir dönemi hiç hatırlamadığını belirten Kiğılı, "Gerçekten sıkıntılı zamanlardı. İşte o noktada bize devletin eli hızlı bir şekilde uzandı. 55 yıllık ticari hayatımda devletin hiçbir finansal krizde bu kadar yardımcı olduğunu görmedim. Bu sayede ayakta kaldık" dedi. Sektördeki firmalara "Biraz sabredin, Türkiye çok büyük bir ülke, yeniden eski parlak günlerimize döneceğiz. Düzlüğe çıkmamıza az kaldı" mesajını veren hazır giyimcilerin 'Abdullah Abi'si ile sektördeki son durumu konuştuk…
DOLAR KİRA BİZİ BATIRIRDI
Hazır giyim satışlarını pandemi nasıl etkiledi? 20 Mart'a kadar işler çok iyi gidiyordu. 100 kilometre hızla giderken, ani bir frenle 0 kilometreye düştük ve durduk. Mağazalarımız 100 gün kapalı kaldı. Bu kaybı devlet desteği olmadan telafi etmemiz mümkün değildi. Çünkü içeri hiç para girmiyordu ama tüm ödemelerimizi yapmak zorundaydık. Sektörümüz ayakta kalabildiyse, devletin çok büyük yardımları sayesinde kaldı. Yoksa firmaların birçoğu batardı. Destek hâlâ sürüyor. Sektör olarak Hazine ve Maliye Bakanımıza ve yardımcısına müteşekkiriz.
Ne gibi destekler verildi? Pandemiden önce Hazine ve Maliye Bakanlığımız dövizle yapılan kira ödemelerini TL'ye çevirmişti. Kiralarımızı TL olarak ödemeseydik bugün mağazaların büyük bir çoğunluğu kapanmıştı. Kısa çalışma ödeneği de bizi çok rahatlatan bir adım oldu. Halen sayılar yüksek olmasa da bu destekten faydalanıyoruz. Kredi Garanti Fonu'nun da büyük yararını gördük. Özel sektör bankaları bize sağlıklı şekilde yardımcı olmadı ama devlet bankaları yanımızda yer aldı. Çok ucuz kredilerle devlet sektörü ayakta tutmaya çalıştı. Vergilerin belirli bir müddet ertelenmesi nefes almamızı sağlarken, kira ödemelerinde yüzde 18 olan KDV'nin 8'e indirilmesi elimizi güçlendirdi.
EN BÜYÜĞÜ 2001 KRİZİYDİ
Pandeminin etkisi bir miktar azaldı diyebilir miyiz? Hayır, süreç devam ediyor. Çünkü vaka sayılarındaki artış vatandaşları tedirgin ediyor. AVM'lerin ziyaretçi sayılarının eylülde yarı yarıya düşmesi alışverişe de olumsuz yansıdı. Çünkü bizim işimizin iyi olması için insanların mutlu olması gerekiyor. İnsanlarda virüs tedirginliği var. Ayrıca havalar soğuyunca da alışveriş artıyor. Elimizi açtık, havalar soğusun diye dua ediyoruz. Yılı enflasyon etkisi hariç yüzde 25-30 kayıpla kapatmayı umut ediyoruz.
Ticari hayatınızda gördüğünüz en büyük kriz bu muydu? Bugüne kadar çok badireler atlattık. Ne ihtilaller, muhtıralar, ekonomik krizler gördük… Bir bakanın beyanatıyla piyasaların altüst olduğu günleri biliyoruz. Bana göre 2001 Türkiye'nin en büyük kriziydi. Pandemide yaşadıklarımızdan bile çok daha vahimdi. Finans sektörü tek başına 50 milyar doların üzerinde para kaybetti, binlerce kişi işsiz kaldı. Bunlar nedense bugün unutuldu.
Önümüzdeki yıl için sektör olarak umutlu musunuz? Sabırla bunları atlatacağımıza inanıyorum. Üç, olmadı 6 ay sonra tekrar işler düzlüğe çıkacak. İlelebet bununla yaşamayacağız. Buralara kadar sabrederek geldik. Bundan sonra da sabrederek bu sıkıntılı günleri atlatacağız. Ayaktayız, savaşa devam ediyoruz.
Yatırımda frene bastınız mı? Hayır, ben her zaman kazandığım parayı işime yatırdım. Anlamadığım işe girmedim, bildiğim işe yatırım yaptığım için bugünlere gelebildik. Benim lüks bir yaşamım yok, korumayla dolaşmam çünkü kimseyle bir derdim yok. Yurtiçinde gideceğimiz her yerde varız. Bundan sonra yatırımlarımızın ağırlığını yurtdışına yapacağız. Hedefimiz yurtdışında büyümek. Yurtdışında ne kadar büyürsek, ülkemize de döviz kazandırmış oluyoruz.
YURTDIŞI HIZLI BAŞLADI
Yurtdışı piyasalarda hareketlenme var mı? Yurtdışı işimiz hızlı bir şekilde başladı ve inanılmaz gelişiyor. Türk markalarının yurtdışında mağaza açma, ürününü kendi markasıyla satma imkânı çok yüksek. Biz iki yıl önce yurtdışı atağına başladık, 51 noktaya ulaştık. Kimsenin şemsiyesi altına girmek istemediğim için yurtdışında kimseye üretim yapmıyorum. Pandemi yurtdışında cazip satın alma imkânları yarattı. Önümüzdeki dönemde yurtdışında bu yönde açılımlar göreceğiz. İtalya, Almanya ve Fransa'dan çok ciddi satın alma fırsatları oluştu. Ben de içimden geçiriyorum, neden olmasın?
Turistlere satışta bir hareketlilik var mı? İstanbul'da belli AVM'lerde hareket var ama eskisi gibi değil. Pandemi öncesinde Cevahir ve İstinyepark mağazalarımızda yıllık satışımızın yüzde 30'unu yabancılara yapıyorduk. Yeniden eski seviyelere çıkarız, biraz sabırlı olmak zorundayız.
E-TİCARET'İN BAŞINDA TORUNUM VAR
PANDEMİ
döneminde internet sitesinde temizlik ve gıda ürünleri satışına torunun önerisiyle başladıklarını söyleyen Kiğılı, şunları anlattı: "Mağazaları kapatınca e-ticaret'te işler dibe vurdu. Önce temizlikle başladık, ilgi çok yüksek olunca gıdaya girdik. Birçok marka, malını satmak için bizi ziyaret etti. E-ticarete hızlı bir şekilde yatırım yapıyoruz. Metrekare ve adetleri büyütüyoruz. TOSB'da bir depo tuttuk. Torunumu işin başına koydum. İnternetin cirodaki payı yüzde 4-5'teydi. Bu yıl yüzde 7'ye gelecek."
KLİMADAN BÜYÜK YUMRUK YEDİK
BİLİM Kurulu'nun kararıyla mağazalarda klimaların çalışmamasının sektöre çok büyük zarar verdiğini söyleyen Kiğılı, özellikle Akdeniz ve Ege'de çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti: "Müşterilerimiz sıcaktan bunaldı. Bilim Kurulu'na defalarca derneklerimiz kanalıyla müracaat ettik. Çünkü Avrupa'da hiçbir AVM'de klima kapatılmadı. Yaz aylarında belli yerlerde büyük kayıplar yaşadık. Bu süreçte en büyük yumruğu klima işinden yedik diyebilirim. Şu anda mağazalar çok kısa sürelerle klimaları açıp-kapatabiliyor."
EV TEKSTİLİ SATACAK
200'ÜN üstünde mağazası bulunan Kiğılı, 70 ilde faaliyet gösteriyor. 20 şehirde tedarikçilerinin bulunduğu bilgisini veren Kiğılı, "Bunlar 2.500'den fazla kişiye istihdam sağlıyor. Bizim çalışan sayımız ise 1.850. Bu süreçte kimseyi işten çıkarmadık" dedi. 1 Kasım'da Kiğılı Home markasıyla ev tekstili işine gireceklerini söyleyen Abdullah Kiğılı, "Hazırlıklarımızı yaptık, internet sitemizde nevresim, havlu ve bornoz satışıyla başlayacağız. Acemiliğimizi attıktan sonra, mağazalarımızda satış yapacağız" ifadelerini kullandı.
FAZLA PARA BİZLERİ ŞIMARTIR
DAHA yapacak çok işinin olduğunu söyleyen Kiğılı, iş insanlarının yatırım ve üretime devam etmek mecburiyetinde olduğunu anlattı. Kiğılı, şöyle devam etti: "Ülkemizi seviyorsak üstümüze düşeni yapmak mecburiyetindeyiz. Ben de 'yeter' deyip çekilebilirdim. 4 yıl önce Amerikalılar şirketimize talip oldu. Çok ciddi bir para teklif ettiler ama elimin tersiyle ittim. Hiç pişman değilim, çünkü fazla para bizleri şımartır. O imtihandan geçeceğime parayı iteler, işime devam ederim. Fena mı oldu, binlerce kişiye istihdam sağlıyorum."
İÇİMDE FIRTINALAR KOPAR
22 yaşında işhayatına atıldığını söyleyen Kiğılı, "Bu çocuk nereden çıktı, sen kimsin diyorlardı. Bugün sektörde benimle yaşıt Cemalettin Sarar, Mavi Jeans'in sahibi Sait Akarlılar ve bizden daha büyük olan Osman Boyner kaldı. Ben 77 yaşındayım ama her gün işe gelirim. Patron işi bilmiyorsa, işinin başında değilse o markanın geleceği olmaz. Sabah 10'dan, akşam 5'e kadar şirketteyim. Günde 100 kilometre yol yapıyorum. İşime aşık biriyim. İçimde daima fırtınalar eser, yerimde duramam" diye konuştu.