Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Türkiye Bilim Akademisi'nin düzenlediği "Doğal Gaz Çalıştayı ve Paneli"nde değerlendirmelerde bulundu. Doğal gazın Türkiye'nin hedeflerinde ve temiz enerji politikalarında kritik bir rolü olduğunu söyleyen Bayraktar, Uluslararası Enerji Ajansının çalışmalarına göre de gelecek 20 yılda gazın enerji dönüşümünde önemli bir kaynak olarak yerini koruyacağını ifade etti.
Bayraktar, Türkiye'nin 81 il merkezinde doğal gaza erişimin sağladığının altını çizerek, "Bugün itibarıyla iletim hatlarımız 18 bin kilometreye, dağıtım hatlarımız 144 bin kilometreye ulaşmış durumda. 81 il merkezinde gaz erişimi söz konusudur. Yaklaşık 67 milyon vatandaşımız doğal gaza kesintisiz şekilde erişmektedir. Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliğini sağlamak ve altyapısını geliştirmek çok önemli ve bu yönde çalışmalar sürüyor. Aliağa ve Hatay-Dörtyol'da iki FSRU'yu (yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi) sisteme kazandırmıştık. Üçüncüsü için çalışmalar Saros'ta devam ediyor. İnşallah önümüzdeki yıl altyapımıza kazandırılmış olacak." diye konuştu.
Türkiye'nin petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerini artırma hedefini önceden belirlediğini ve Milli Enerji ve Maden Politikası'nda da bunun yer aldığını anımsatan Bayraktar, 3 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisiyle çalışmaların devam ettiğini, Kanuni gemisinin kısa zamanda Karadeniz'de sondaj faaliyetlerine başlayacağını söyledi.
KARADENİZ'DEKİ DOĞAL GAZ KEŞFİ
Bayraktar, Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin Türkiye için çok önemli olduğunu, doğal gaz ve enerji piyasaları ile ülke ekonomisini önemli şekilde etkileyeceğini belirtti.
Söz konusu bölgenin daha büyük potansiyel barındırdığına işaret eden Bayraktar, "Başından bugüne kadar bütün süreçleri tam olması gerektiği gibi uluslararası standartlarda ne varsa sondaj ekipmanından testine kadar bütün unsurları bu şekilde ortaya koyduk ve keşfi açıkladık. Bundan sonra da böyle devam etmeyi planlıyoruz. Muhtemelen rezervin yukarı yönlü değiştirilmesi söz konusu olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, keşfin Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliği ve gaz portföyünde gelecek yıllarda çok ciddi etkileri olacağına dikkati çekerek, "Kararlılıkla buna devam ediyoruz. Bu gazın 2023'te tüketicilere ulaştırılması için teknik, ekonomik ve teknolojik anlamda ciddi çalışmalar gerekiyor. Bu çalışmalara da eş zamanlı olarak başladık ve yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
DOĞU AKDENİZ VE 2021'DE BİTECEK GAZ KONTRATLARI
Doğu Akdeniz'de Türkiye'ni kendi kıta sahanlığında çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Bölgede gösterdiğimiz tüm faaliyetler uluslararası hukuku gözeterek meşru bir şekilde yürütülmektedir. BM de Libya ile imzaladığımız anlaşmayı tescil etti. Türkiye'nin haklılığı ve işin hukuki temelli olduğu ortaya çıkmış oldu. Türkiye'nin enerjide ve ekonomide en önemli açmazlarından biri cari açık ve bunun temel sebeplerinden biri gaz ithalatı. Bunu azaltmak adına kararlılıkla imkanlarımız ne ise özellikle deniz aramacığını kararlılıkla devam ettireceğiz."
Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin enerji merkezi olması doğrultusunda çalışmaların da sürdüğüne dikkati çekerek, elektrik piyasalarındaki serbestleşmenin gaz piyasalarında da devamının gelmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'yi zorlayan "al ya da öde" ve uzun vadeli kontratların olduğu dönemde bu serbestleşmenin hızlı şekilde gerçekleşmediğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Doğal gaz sektörü açısından 2021'de süresi dolacak kontratlarımız var. Bunların dolması doğal gaz piyasasına farklı oyuncuların girmesi adına önemli bir fırsat. Beklentimiz, çabamız ve görüşmelerimiz daha esnek, rekabetçi, Türk sanayisini, elektrik sektörünü ve hane halkını destekleyecek gaz kontratlarına dönüşmesi ve gaz sektörümüzün güçlenmesi yönünde."