"Katma Değerli Üretim – Agro Sanayi" başlıklarının incelendiği webinarın açılışında konuşan Limak Holding Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye'nin Karadeniz'de kararlı duruşu ve ısrarlı aramaları sonucu büyük keşif yaptığını hatırlatarak, tarım sektöründe de ülkemizin yeni müjdeler ve mucizeler yaratabileceğini söyledi. Tarımda doğru yatırımlarla istihdama ve ekonomiye büyük katkı sağlamanın mümkün olduğunu anlatan Nihat Özdemir, tarım gıda alanındaki tek girişimleri Limkon Meyve Suyu Konsantre Tesisleri ile 2008'den bu yana 50 bin kişiye iş imkanı, 600 bin aileye de gelir desteği sağladıklarını vurguladı.
Tarımın ne kadar önemli ve stratejik olduğunu pandemi döneminde gördüğümüzü ve görmeye devam ettiğimizi belirten Nihat Özdemir, "ABD'de, Avrupa, İngiltere, İsviçre'de market raflarının boş kaldığını, insanların marketleri yağmaladığını gördük. Ülkemizde ilk günden itibaren devletimiz ve hükümetimizin çabalarıyla bu manzaralar yaşanmadı" dedi.
Tarım yatırımlarının grup içinde küçük görünse de 2008 yılında yapımını tamamladıkları meyve suyu konsantre yatırımları Limkon ile tarım sektöründe olduklarını kaydeden Özdemir, 40 bin metrekare alanda meyve suyu konsantresi ve domates salçası ürettiklerini ifade etti. Nihat Özdemir, şunları söyledi:
"İyi tarım uygulamalarıyla öne çıkan bir fabrikamız var. Şu anda 40 ülkeye ihracat yapıyoruz ve ülkemize 130 milyon doların üzerinde döviz getiriyoruz. Tarım sektöründe öncü görev üstlenen fabrika ile Adana'da ilk kez 4 bin dönüm arazide domates yetiştiriciliği yaptık ve çıkan ürünü 12 yıldır Japonya'ya ihraç ediyoruz. 2009 yılında ise Ereğli ve Zenger bölgelerinde bin 500 dönüm üzerinde sözleşmeli tarım uygulaması yaparak büyük başarı sağladık. Bu bölgedeki çalışmalar örnek oldu. Zenger, Ulukışla, Ereğli'de 100 bin dönüm domates ekimine ulaştık. Bu uygulamanın ilk kez yapıldığı 2009'dan bu yana 50 bin kişiye iş imkanı sağladık. Meyve havzası projeleri kapsamında her türlü meyvenin bulunduğu bölgede organize bahçelerin artmasına katkıda bulunduk. 11 yılda 600 bin tonun üzerinde meyve alıp işleyerek doğrudan ve dolaylı 600 bin aileye de gelir desteği sağladık."
Üretilen ürünlerin tamamı yerli ve milli olan şirketlerinin tarım adına iyi uygulamalarda öncü rol üstlendiğinin altını çizen Nihat Özdemir, "Türkiye çok önemli bir tarım ülkesi olmak üzere. Doğru yatırımlarla istihdama ve ekonomiye büyük katkı sağlamak mümkündür. Tarımda Türkiye'nin kat edeceği daha çok yol olduğuna ve potansiyelinin büyük olduğuna inanıyorum" dedi.
"ÜLKE ÇAPINDA NET BİR VİZYON GELİŞTİRİLMELİ"
Webinar'ın özel konuğu Hollanda Wageningen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedir Tekinerdoğan, Hollanda'ya giden ilk işçi ailelerinden olduklarını ve işçi ailelerinden profesör olarak görev yapan ilk kişi olduğunu söyledi. Hollanda'nın tarım ihracatında dünyada ikinci olduğunu vurgulayan Tekinerdoğan, arazisi oldukça kısıtlı olan ülkenin bilgi ve bilişim alanındaki çalışmalarıyla bu başarıya ulaştığını dile getirdi. Tarım uygulamalarının da dijitalleşmeye dahil olması gerektiğini vurgulayan Tekinerdoğan, üniversitesinin 2005 yılından bu yana tarımın dijitalleşmesi ve üretimin verimliliğinin artırılması için projeler hazırlayıp hayata geçirdiğini belirtti. Yapay zeka ve dijitalleşmenin tarıma da etkisi olduğunu söyleyen Tekinerdoğan, akıllı sistemler, veri analitiği ve toplumun faydasına olacak sosyal teknolojik sistemlerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ülke çapında net bir vizyon sunulması gerektiğini ifade eden Tekinerdoğan, bilime, üniversitelere odaklı bir çalışma, kullanıma uygun bilim geliştirilmesi ve ileri teknolojiye odaklanmak gerektiğine işaret etti.
"BİLİM ÇİFTÇİYE YANSIMALI"
Webinar'ın diğer özel konuğu Agtech Garage Brasil Kurucu Ortağı Marcelo P. de Carvalho ise akademi ile piyasa arasındaki inovasyon uçurumunu azaltmak için işe başladıklarını söyledi. Carvalho, "Akademi ile piyasa arasındaki bağlantıyı sağlamayı hedefliyoruz. Bilimin hizmetlere özellikle çiftçiye yansıması gerekiyor. Ayrıca bilimin hizmetlerde uygulanabilir olmasını sağlamalıyız. Çalışmalarımızla çiftçiler için uçurumu gidermeye çalışıyoruz" dedi.
Webinar kapsamında "'Geleceğin Tarım Uygulamaları' başlıklı panelde" paneli Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelde, TFI-TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Üyesi Melih Araz tarımın Türkiye'de hak ettiği yeri almış gibi göründüğünü söyledi. Araz, "Öncelikle tarımda stratejik, yeni bir vizyon ve beyaz sayfa yaklaşımı gerekiyor. Tarımın ekonomideki payını artıracak ortak akıl, politika tercih sağlanmalı. Ankara'nın tarımı ön plana alması ve politikalarını yenilemesi gerekiyor" dedi.
Şehre göçün durdurulamayacağını kaydeden Araz, şunları söyledi:
"Gerçekçi olarak neler yapabiliriz? İlk önce tarıma ölçek kazandırmamız lazım, ölçek ekonomisinden çok uzakta durumdayız, arazi bölünmüşlüğü ve küçük işletmeler ana sorunumuz. Teknoloji ile sermayeyle katma değerli ürünlere odaklanma ile aşabiliriz. Sermayeyi özel sektörü tarım sektörüne yöneltecek tedbir ve teşvikleri sunmak zorundayız. Global düşünmeliyiz, bazı ürün ve alanlarda uzmanlaşmalıyız. Teşvik sistemleri de bu amaçlara göre revize edilmeli."
DEĞER ZİNCİRİNİ 'BİGDATA' İLE YÖNETMELİYİZ
BÜGEM Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, tarımın geleceğini öngörmenin insanlık tarihinin geleceğini öngörmek olduğunu belirterek, gelişmekte olan ülkelerin gelecekte tarım konusunda çok daha büyük fırsata sahip olduğunu vurguladı. İleri teknolojili sistemlerde en önemli girdinin bilgi olduğuna dikkat çeken Hasdemir, "Gelecekte ekosistemi planlayan bilginin önemi daha da artacak. Sonuç değil süreç odaklı yaklaşımlar lazım. Pandemide süper güç olarak tanımlanan ülkelerin raflarını boş gördükçe ürünleri hedef kitleye ulaştırmanın daha önemli olduğu ortaya çıktı. Tarımı tohumun tarlaya temasından itibaren değer zinciri oluşturan bigdata ile yönetmeliyiz" dedi.
Türkiye'nin tarımda dijital dönüşümü başlatan ülkelerden olduğunu söyleyen Hasdemir, bugüne kadar biyolojik zenginlerimizle övündüğümüzü artık bunu ekonomik zenginliğe dönüştürmek için önemli çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, 2050'ye gelindiğinde artan nüfusun ihtiyacını karşılamanın sürdürülebilir tarım ile olabileceğini belirtti. Deniz Alkaç, "Tarımda yerelleşme büyük önem arz ediyor. Bunu bize pandemi de gösterdi. Markalaşma ve yerelleşme ülkemizde üzerinde düşünülüp harekete geçilmesi gereken konulardan biri. Biz 30 yıldır Türk mutfağının ürünlerinin dünyada hak ettiği yeri alması için çalışıyoruz. 800 bin üzerinde üretici, üretici örgütü ve kooperatifle işbirliğindeyiz. Yerel ürünlerimizi de ihraç ediyoruz. Türkiye için çalışıyoruz" dedi.
'MİLLİ TARIM TEKNOLOJİLERİ HAMLESİ GEREK'
TARNET Genel Müdürü Huzeyfe Yılmaz, tarım teknolojilerinin yeteri kadar kullanılmadığını dile getirerek milli tarım teknolojileri hamlesi geliştirilerek savunma sanayinde yakalanan başarıya ulaşılması gerektiğini vurguladı. TARNET olarak teknolojik değişimin merkezinde yer aldıklarını belirten Yılmaz, "Tarımda girdi maliyetlerini düşürülmesi, tarımsal veriye sahip çıkılması ve tarım teknolojilerinde farkındalık çalışmaları yapılması olarak üç alana odaklandık. Girdi maliyetlerini azaltma kapsamında drone ile zirai ilaçlama öne çıkıyor. İlk ilaçlamayı çeltikte Samsun'da yaptık. Veriye sahip çıkmak için de yapay zeka çalışmaları yapıyoruz. Farkındalık için bu sene ilk kez Teknofest'te tarım teknolojileri ile ilgili yarışma açtık. 2 bin 500 yarışmacı başvurdu. 24-27 Eylül'de Gaziantep'te sonuçları açıklayacağız" dedi.
Zade Vital Genel Müdürü Taha Büyükhelvacıgil ise tarımda katma değerli ürün için Türkiye'deki 3 bin 600'den fazla endemik bitki türünün fırsat yarattığını söyledi. Tıbbi bitkilerin en kıymetli alan olduğunu kaydeden Büyükhelvacıgil, bu bitkilerin katma değerli ürün haline dönüştürülebileceğine dikkat çekti.
Ege Yaş Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak da teknolojinin gelişmesi için Ar-Ge yatırımlarının artması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Kurumların ve firmaların Ar-Ge harcamalarına da ağırlık vermeleri gerekiyor. Ar-Ge yatırımlarının milli gelire oranı yüzde 1 dolaylarında. Yüzölçümümüz belli... Üretimi artırmak için verimliliği artırmamız gerekiyor. Bunun için de tarımda dijitalleşme önemli. Birçok ülkeyi incelemek gerekiyor, ama ülkemizde de bu konuda iyi örnekler görülmeye başladı. Aynı zamanda eğitim çok gerekli. Üreticilerin yanında olmak gerekiyor. Üreticileri ve tarım işçisi olarak çalışanları eğitmek zorundayız."
"Tarım Ormanın Geleceği" webinar serisinin üçüncüsünün açılış konuşmasını ise Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Atanur yaptı. Atanur, "Tarım Ormanın Geleceği" projesi, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'Toprağına Sahip Çık' sloganı çerçevesinde, tarımın gelecek 10 yılının tartışıldığı serinin üçüncüsünde 'Katmadeğerli Üretim' konusunun masaya yatırıldığını söyledi. Bakanlığın "Tarımda Dijital Dönüşüm Hamlesi" ve "E-Tarım Portalı" projeleriyle bu sahaya verdiği desteği net olarak gösterdiğini belirten Atanur, "Önümüzdeki ay İzmir'de planladığımız fiziki buluşmada, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hedeflerinin, stratejisinin ve gerçekleştirdiği çalışmaların sonuçlarının, geniş kitlelere ulaştırılmasını amaçlamaktayız" dedi.