Son dakika haberi: Türkiye corona virüs salgınına rağmen normalleşme süreci sonrası ekonomide hızlı toparlanma dönemine girdi. Corona virüs salgınının başladığı günden itibaren hem vatandaşını hem de iş dünyasını yalnız bırakmayan Türkiye açıkladığı ekonomi paketleri ile birçok kesime nefes aldırdı. Türkiye'nin başarılı performansını gölgelemek isteyenler ise döviz kuru üzerinden bir kez daha saldırıya girişti. Peki bu saldırılar ile amaçlanan ne? A Haber canlı yayınına katılan gazeteci yazar Halime Kökçe, ekonomist Doç. Dr. Kadir Tuna ve akademisyen Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz önemli değerlendirmelerde bulundu.
İşte açıklamalardan satır başları
TÜRKİYE'NİN BİR SÜREDİR YÜRÜTTÜĞÜ DIŞ POLİTİKA BAZI AKTÖRLERİ RAHATSIZ EDİYOR
Gazeteci yazar Halime Kökçe: Türkiye uzunca bir süredir türlü saldırı biçimleriyle muhatap edildi. Bütün bunları görmezden gelmek ve sanki dışarıda her şey çok olağan seyrederken Türkiye'de ve başka hiçbir ülke ekonomik olarak sıkıntı yaşamazken Türkiye tek başına yönetimdeki bazı hatalarla sorumsuzluklarla kur şoku yaşıyor gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu çok yersiz. Dışarıdan bu yaklaşımı öne sürenler bununla Türkiye'yi tehdit edenleri bir şekilde anlamlandırabiliyorsunuz. Türkiye'nin bir süredir yürüttüğü dış politika bazı aktörleri rahatsız ediyor. Ama içeride bütün bu dış etkenler yokmuş gibi gösterilmesi kuşkusuz çok iyi niyetli değerlendirilebilecek bir şey değil. Bu doğrudan ülke menfaatiyle ilgili.
TÜRKİYE PANDEMİ SÜRECİNİ BAŞARILI BİR ŞEKİLDE YÖNETTİ
Ekonomist Doç. Dr. Kadir Tuna: Pandemi sürecinin başlaması küresel ekonomi açısından son derece ciddi bir riski de beraberinde getirdi. Hala devam ettiğini görüyoruz. Yaşadığımız krizin geçmişte yaşanan krizlerden şöyle bir farklılığı var bu bir finansal değil sağlık krizi. Ekonomilerin tamamının kapandığı süreci yaşadık. Böyle bir süreçte Türkiye önemli adımlar attı. Tartışmalarda önemli bir yanlışlık var. Tablo içerisinde sonuç olarak dolar kuru bizim para birimimiz değil. Bir rezerv para özelliği taşıyor. Dünyada tüm fiyatlamalar dolar kuru üzerinden yapılıyor. Bu belirsizlik ortamı içerisinde bu kadar ciddi parasal genişlemelere rağmen bu tablo içerisinde özellikle gelişmekte olan ülkelere doğru sermaye akımlarının yavaşladığı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci Türkiye başarılı bir şekilde yönetti.