Türkiye, son yıllarda sağlıktan savunmaya kadar birçok alanda başlattığı milli teknoloji hamlesini ihraç eder hale geldi. Dünyada İHA üreten dört ülkeden biri olan, kendi helikopterini üreten, savaş uçağı için çalışma başlatan ve yerli otomobilin üretimi için gün sayan Türkiye, elde ettiği bu bilgi birikimini Türk Cumhuriyetleri'yle paylaşıyor.
Türk Konseyi ile Türk Cumhuriyetleri arasında başlayan ortak çalışmaların meyvelerini vermeye başlamasıyla özellikle pandemide başlayan ortak üretim yapma, bilimsel araştırmalarda işbirliğini geliştirme, uzun vadede ortak savunma gücü kurma gibi çalışmalar netlik kazanmaya başladı.
Başkent Taşkent'teki Olmazor bölgesinde kurulacak teknopark bir ilk olma özelliği taşıyor. Geçen yıl iyi niyet anlaşmasının imzalanmasıyla ilk adımı atılan ortak teknopark projesinin detayları netleşti. İnovatif Gelişim Bakanlığı'nın davetiyle kurulacak olan teknoparkın yapımında Türkiye'nin askeri, havacılık, teknoloji alanında dünya çapındaki kamu ve özel şirketleri yer alacak. Arazi tahsisinin yanı sıra altyapısını da Özbekistan'ın üstleneceği projede ülkenin Ar-Ge şirketleri de yer alacak. Projenin Türkiye ayağında ise ortak olarak Teknopark İstanbul bulunacak. İki ülkenin yüzde 50-50 ortak olacağını söyleyen yatırımın mimarlarından Türk Dünyası Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Cankat Aytek, teknoparkın yatırım bütçesinin 1 milyar dolar seviyesine çıkabileceğini söyledi. Aytek, bölgedeki diğer ülkelerle işbirliği üzerinde çalıştıklarını belirtti.
TERSİNE BEYİN GÖÇÜ SAĞLAYACAK
Aytek, Özbekistan İnovatif Gelişim Bakan Yardımcısı Oybek Norinboaev ve beraberindeki heyetin 2019'da Teknopark İstanbul'u ziyaret ettiğini belirterek, şu bilgileri verdi: "O tarihte Özbekistan heyeti ile Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu arasında ülkede ortak teknopark kurulmasını da kapsayan bir işbirliği ve iyi niyet anlaşması imzalanmıştı. Üzerinde yapılan çalışmalarla projenin detayları belli oldu." Aytek, teknoparkta sağlık sektöründe aşı ve ilaç çalışmalarından savunma alanında İHA yapımına, iletişim alanında yeni teknolojiler üretmekten, tarım ve gıdada araştırmalara kadar geniş yelpazede yatırımların olacağını söyledi. Aytek, şunları kaydetti: "Bu projelerin en önemli ayağı ise dünya geneline yayılan yetişmiş Türk bilim adamlarının tersine beyin göçü ile yurtlarına dönmesi olacak. Bu konuda daha önce çalışabilecekleri yer olmadığı için gelemeyen birçok Türk bilim adamı, bu tür yatırımların artması sonucu gelmek istediklerini söylüyor."