Toplam bin 800 istasyon ve genel merkez dahil 30 bin kişinin faaliyet gösterdiği Türkiye'nin ilk akaryakıt dağıtım şirketi olan Petrol Ofisi, pandemi döneminde ilk önlem alan kurumlardan oldu. Türkiye'de ilk vakanın açıklandığı 11 Mart'tan 10 gün önce önlemleri devreye alan şirket, genel merkez ve istasyonlardaki elemanlarına hijyen eğitimi verdi. Maske, eldiven ve hijyen malzemelerini tedarik ederek dağıtımını sağlayan Petrol Ofisi'nde, bugüne kadar 5-6 kişide koronavirüs vakası tespit edilerek tedavileri yapıldı. Şirket, İTÜ Çekirdek ile yaptığı çalışmalarla da virüse karşı başlatılan projelere destek olma kararı aldı. Şu ana kadar 9 projeye parasal destek veren şirket, bundan sonra da bu tarz araştırmalara katkı sağlamayı hedefliyor. İstasyonlarındaki tüm çalışanların virüs tedbirlerine uygun hizmet verdiğini söyleyen Petrol Ofisi CEO'su Selim Şiper, "Marketlerimizde sosyal mesafeye özen gösterip, metrekareye göre kontrollü müşteri alınıyor. Tuvaletler başta olmak üzere istasyonlarımızdaki tüm ortak alanlar, kısa periyotlarla ve düzenli dezenfekte ediliyor. Akaryakıt satış görevlilerimiz, özellikle yakıt alışverişinin temassız yapılabilmesi için, müşterileri öde-geç sistemimiz hakkında bilgilendirerek, sistemden alıma yönlendiriyor" diye konuştu. Şiper, istasyonlara yakıt nakli ile ilgili olarak da terminal girişlerinde gelenlerin temassız ateş ölçümünün yapıldığını vurgulayarak, dolum sırasında bekleyen şoförlerin, bekleme alanlarında sosyal mesafelerinin korunduğunu, istasyonlarda, farklı alanlarda virüsün belirtileri, bulaşma ve korunma yollarıyla ilgili mesajların yer aldığını söyledi.
İLK VAKADAN ÖNCE GEREKLİ TERBİRİ ALDI
Türkiye'de herkesin ne olduğunu sorarken, kendilerinin önlemleri almaya başladığını söyleyen Şiper, "Tedbrlerimizi ilk virüsten 10-15 gün evvel almıştık. Sonrasında da haftalık yönetim toplantısında 'dönüşümlü çalışma' modeline geçtik. Hamile, kronik hastalıkları bulunanlar gibi risk grubunu oluşturan arkadaşlarımız, uzaktan çalışmaya başladı. İstasyonlarda da en üst seviyede tedbir alınmasına büyük özen gösteriyoruz. Bayilerimiz, çalışanlar ve aileleri, müşterilerimiz ve paydaşlarımızla birlikte toplum sağlığını hedefliyoruz" dedi.
PROJELERE DESTEK OLUYORUZ
SELİM Şiper, üniversitelere bağlı girişimcilik merkezlerine katkı vermeyi önemli bulduklarını belirterek, Kovid-19'la mücadele çalışmalarına destek verdiklerini söyledi. Şiper, "Dünyada ilk 5'te yer alan İTÜ Çekirdek'e gelen siperlik, ortam dezenfekte robotu, entübasyon kutusu gibi binlerce siparişin üretilip dağıtılmasını sağladık. Buranın bünyesinde yer alan Kovid-19 veya farklı projeler için jüri üyeliği ve mentorluk çalışmalarımız var. Kovid-19 projelerinin jürisinde ben ve yönetimden 3 arkadaşım yer alıyoruz. Şu ana kadar koronavirüsle ilgili sunumu yapılan girişimlerden 9'unu destekleme kararı aldık. Projeler arasında kendi kendini temizleyen akıllı maskelerden, tamamen yerli üretim hızlı test kitlerine kadar geniş bir yelpaze var" şeklinde konuştu.
KİMSEYİ İŞTEN ÇIKARMADIK
PANDEMİNİN başlangıcında çalışanlarının gelecek kaygısı yaşamamaları için kimseyi işten çıkarmayacaklarını açıkladıklarını söyleyen Şiper, şunları kaydetti: "Çalışanlarımıza mart sonuna doğru bir deklarasyon yaptım. Şirketimizde salgından dolayı kimse işinden olmayacak. Kimseye ücretsiz izin vermiyoruz. Pandemiye birlikte girdik, birlikte çıkacağız ve gelecek güzel günlerde başarılara imza atmaya devam edeceğiz dedim."
YABANCILAR TAVŞAN GIBI DONDU KALDI
TÜRKİYE'NİN Batı ülkelerinden farklı olarak sürekli farklı gelişmelere sahne olduğunu söyleyen Selim Şiper, "Bu bu nedenle Türk yöneticilerinin tepki verme süresi çok hızlı oldu. Batılı şirketlerin yöneticileri daha 'neler oluyor' sorusunu tartışırken, biz hemen daha önceden aldığımız önlemleri uygulamaya koyduk" diye konuştu. CEO Şiper, süreçle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Ben 40 yıldır çok uluslu şirketlerde bulundum. İşim gereği pek çok Batılı ile yakın çalıştım. Türkiye'de iki yılda bir, illaki bir şey çıkar. Dolasıyla belirsizlik ortamlarında yönetim kabiliyeti ve içgüdümüz gelişti. Salgın sürecinde de zaman kaybetmeden alacağımız tedbirler konusuna odaklandık. Batı dünyası belirsizliğe alışık değil. Hayatlarındaki en büyük varyans artı 5, eksi 5. Benim hayatımda ise artı 50, eksi 50 bandı var. Şimdi çok küçük varyanslara alışık olan insanlar, Türkiye'nin içinde olduğu durumun mahiyeti ve boyutunu kestiremez. İlk defa bu pandemi tüm insanları eşitledi. Şu anda Batılı yöneticilerle eşit konumdayız. O da öngürülemezlik. Gözlerine far tutulmuş tavşan misali dondu kaldılar. Geleceği öngöremiyorlar. Burada biz Türk yöneticiler olarak çok daha öndeyiz. Ben şimdiden piyasayı, pazarı görerek öngörüde bulunup yeni yatırımları konuşalım diyebiliyorum."